Dünki storyleri izleyince Kaan daha fazla dayanamayıp Pınar'ın yanına gitmeye karar verdi. Başından beri içten içe yanında olmak istemişti. Bu önemli anında ona destek olmak, stres ve heyecandan titreyen ellerinden öperek onu rahatlamak istemişti. Ama hem hayatı boyunca unutmayacağı bu deneyimi yaşarken aklını karıştırmaktan hem de ilişkilerini magazine açık vermekten çekinmişti. Şimdiyse bunların hiçbir önemi yokmuş gibi görünüyordu. Birbirlerini böyle delicesine severken ayrı kalmak saçmalıktı. En yakın Fransa uçağına bir bilet ayırıp yola çıktı.
Sabah uçaktan indiğinde Pınar'ın kaldığı otele geçti. Odasını öğrendi ama içeri giremeyeceği için bir yerde beklemeye başladı. O sırada Pınar'ın yeni attığı storyi gördü. Elinin göğüslerinin üzerinden kayıp gidişi.. Bu kadın beni çıldırtmak istiyor diye düşündü. Sabırsızlanarak beklemeye devam etti.
Pınar ve ekibi tüm gün gezmişlerdi. Gitmeden önce her yeri görmek, eğlenmek istiyorlardı. Akşam üzeri yemeklerini yiyip otele öyle geçtiler. Üzerlerini değiştirip tekrar çıkacaklardı. Pınar odasına gireli daha beş dakika olmamıştı ki biri kapısını tıklattı. Gidip açtığında Kaan'ı karşısında buldu. O kadar şaşırmıştı, bu Kaan'dan o kadar beklenmeyecek bir hareketti ki sadece,
- Kaan" diyebildi.
Kaan hızla dudaklarına yapışarak Pınar'ı içeri soktu ve ardından kapıyı kapattı. Pınar'ı gördüğü ilk duvara yaslayıp
- Seni çok özledim" diye fısıldadı ve öpmeye devam etti. Dün sadece storylerini izleyip fotoğraflarına bakabiliyorken şu an yanındaydı. İstediği gibi dokunuyor, dudaklarının tadını alıyor, elinin altında teninin sıcaklığını hissedebiliyordu.
- Ben de, ben de seni çok özledim sevgilim"dedi Pınar, Kaan'ın yüzünü ellerinin arasına alarak.Buraya geldiğinden beri Kaan'ın da burada olmasını o kadar çok istemişti ki hala burada olduğuna inanamıyordu. Kaan yüzüne küçük küçük buseler kondurup öpmeye boynundan devam etti.
Pınar, Kaan'ı daha iyi hissetmek istercesine ellerini omuzlarında gezdirip sarılarak onu kendine daha çok çekti. Kaan, Pınar'ın açıkta kalan belini okşuyordu. Kaan'ın her dokunuşuyla Pınar'ın içi biraz daha ürperiyordu. Parmakları değdiği yerleri yakıyordu sanki.
- Beni yatağa götür" diye fısıldadı Kaan'ın kulağına. Kaan koluyla Pınar'ın belini sararak kendine bastırdı ve Pınar'la birlikte etrafında dönerek yatağa doğru yaklaştı. Dengelerini kaybedip gülüşerek birlikte yatağın üzerine düştüler. Kaan çok kısa bir an Pınar'ı süzdü ve yavaşça açıkta kalan göbeğine bir öpücük kondurdu. Hiç acele etmeden öperek yukarı çıkıyordu ki kapının çalmasıyla irkildiler.İkisi de basılmış olmanın verdiği panikle birbirlerine baktı.
- Birini bekliyor muydun?" dedi Kaan kısık bir sesle.
Pınar o an hatırlayarak hızla yataktan kalktı.
- Ekiple dışarı çıkacaktık tamamen unuttum" dedi panik halde.
- Beni bırakıp gitmeyeceksin herhalde"
- Tabii ki gitmeyeceğim ama bir şey uydurmam lazım"
Kapı tekrar çaldı.
- Pınar! diye seslendi gelen, Duygu'ydu.Pınar bir an düşünüp
- Sen şurada dur, görünme" diye Kaan'ı masaya doğru itekledi ve gidip kapıyı açtı.
- Hadi gelmiyor musun? dedi Duygu. Pınar hafifçe yüzünü buruşturdu.
- Ya ben bu akşam çıkmayayım midem biraz tuhaf, şimdi sizin de keyfinizi kaçırırım"
- Miden mi tuhaf?
- Biraz bulanıyor yani Fransız mutfağına pek alışamadım sanırım, odada kalıp dinlensem iyi gelir" diye açıkladı Pınar, yakın oldukları için yalan söylediğini anlamasından korkarak. Duygu şöyle bir yüzünü inceledikten sonra
- Peki, fikrini değiştirirsen ara beni" dedi ve gitti.Pınar büyük bir oh çekerek kapıyı kapattı. O kapıyı kapatırken Kaan ona doğru yürüdü. Kollarıyla Pınar'ı sararak arkadan sarıldı.
- İnandı mı sence?" diye sordu.
Pınar, Kaan'ın kendine sarılı kollarını okşayarak
- İnanmasa da üstelemedi" dedi. Hala heyecandan kalbi çarpıyordu.
- Delisin sen" dedi Kaan'a,
- Bunca yolu benim için geldiğine inanamıyorum"Kaan, Pınar'ın kışkırtıcı kokusunu içine çekti.
- Deliyim, aşığım ve daha birçok şeyim. Sana bütün hallerimi tattırıcam bakalım en çok hangisini seveceksin" diye fısıldadı Pınar'ın kulağına. Pınar, Kaan'ın nefesinin sıcaklığıyla erirken kendini Kaan'a sürttü. Kaan, Pınar'ı omzundan öperek ellerini vücudunda gezdirmeye başladı.
- Dün herkesin aklını başından almışsın" dedi,
- En çok da benim"Pınar, Kaan'ın dokunuşlarından aldığı hazla
- Hmmm amacıma ulaşmışım o zaman, benim aklını başından almak istediğim tek kişi sensin çünkü" dedi ve Kaan'a döndü. İçindeki ateşi görmek ister gibi gözlerine baktıktan sonra yüzünü ellerinin arasına alarak büyük bir açlıkla öpmeye başladı. Dudaklarının yumuşak dokunuşlarını, dilinin buyurgan hareketlerini bu kadar çok özlediğini şu ana kadar fark etmemişti. Ellerini Kaan'ın ensesinden saçlarına geçirip onu kendine daha çok çekti. Kaan geri çekilir gibi oldu ama Pınar durmak istemiyordu. Dudaklarını Kaan'ın boynuna indirerek öpmeye devam etti. Elini gömleğinin yakasından içeri sokarak Kaan'ı okşuyor ve boynunda iz bırakmak istercesine sertçe emerek öpüyordu. Kaan'ın ellerini vücudunda hissettikçe içindeki arzu kontrol edilemez bir hal alıyordu. Sonunda Kaan'ı yakasından tutup
- Gel" diyerek yatağa götürdü. Sırt üstü yatağa uzanırken Kaan'ı da kendiyle birlikte çekti.Pınar gömleğini çıkarmak için yönelince Kaan dizlerinin üzerinde doğruldu ve gömleğinin düğmelerini çözerken Pınar'ı baştan aşağı süzdü. Tüm güzelliği ve çekiciliğiyle altında yatan bu kadın Kaan'ı içine almak için sabırsızlanıyordu. Pınar'ın bu arzulu hali Kaan'ın kendini tutmasını zorlaştırıyordu.
Birkaç saniye birbirlerini gözleriyle içtikten sonra Kaan gömleğini bir kenara fırlatarak Pınar'ın üzerine eğildi. Boynundan öperken bir yandan da Pınar'ın üzerini çıkarmaya çalışıyordu. Arasa da bir türlü fermuar ya da düğme bulamamıştı. Sonunda dayanamayıp üstündekini sıyırarak Pınar'ın başından geçirip attı. Göğüslerini önce hafifçe okşadı. Sonra birini ağzına alarak emdi. Pınar kısık bir şekilde inledi. Kaan'ın dilinin dokunuşları nefesini kesmişti adeta. Parmaklarını Kaan'ın saçlarında gezdirerek başını göğsüne bastırdı. Kaan diğer göğsünü sertçe okşayarak avuçladı. Pınar bu sefer sesli bir şekilde inledi ve istemsizce kalçasını oynatarak kendini Kaan'a bastırdı. İlk sevişmelerinde bile bu kadar istekli olduğunu hatırlamıyordu.
Pınar'ın inlemeleriyle Kaan'ın içindeki şehvet dalgaları giderek büyüyordu. Hızla Pınar'ın üzerini saran eteğini ve iç çamaşırını çıkarıp attı. Elleriyle kalçasını sararak dudaklarını kasıklarına bastırdı. Diliyle ıslatıp öperek aşağı doğru indi. Pınar her öpücükte çıldıracak gibi oluyor, Kaan'ı bir an önce içinde istiyordu. Kaan, sıcaklığını yüzünde hissederek Pınar'ı hafifçe emdi. Kaan'ın burnunun içine doğru her sürtüşünde Pınar daha da kıvranıyordu. Kaan'ın adını sayıklayarak inlerken kendini ona daha çok bastırmak için uğraşıyordu.
- Daha fazla bekleyemeyeceğim" dedi Pınar. Kaan kendini de tutamayacağını anlayınca sevgilisini dinleyip doğruldu, hızla pantolonunu çıkardı ve Pınar'ın kollarına uzandı. Pınar, Kaan'ın teninin sıcaklığıyla tekrar sarınınca bir daha kaybetmemek için kolları ve bacaklarıyla onu sıkıca sardı.Kaan, Pınar'ı biraz daha ıslatmak için birkaç defa kendini ona sürttükten sonra içine girdi. Pınar yanıyordu resmen. Bu Kaan'ı daha da azdırdı. Pınar zevkten kendinden geçip başını arkaya attı ve,
- Aah günlerdir bunu hayal ediyorum!" diye fısıldadı.Pınar'ın sevişmelerini hayal ederek kendini tatmin ettiği düşüncesi Kaan'ı çıldırttı. Pınar'ın tek başına bu yatakta kendini düşündüğü kareler gözünün önünde canlandı ve büyük bir istekle Pınar'ın içinde gidip gelmeye başladı. Kaan'ın hareketleri sertleşip hızlandıkça Pınar onu içine daha çok almak ister gibi bacaklarıyla kendine bastırmaya çalışıyordu. Tek vücut olmuş birbirlerinde eriyorlardı.
Pınar'ın kasılmaları artınca Kaan boşalacağını anladı ve o da kendini tutmayarak büyük bir zevkle Pınar'ın içine boşaldı. İkisi de birbirlerinin inlemeleriyle daha da coşuyordu. Pınar rahatlayınca hafifçe kollarını gevşetti ama Kaan'ı bırakmadı. Kasılmaları azalıp kaybolurken Kaan'ın omzuna öpücükler kondurdu. Günlerdir ne kadar stresli olduğunu şimdi daha iyi fark etmişti. Yine sevdiği adamın kollarında huzuru bulmuş, pamuk gibi hafiflemişti.
- İyi ki geldin sevgilim" dedi Pınar, Kaan'ın gözlerinin içine bakarak.
Bir eliyle yanağını okşadı ve sanki birbirlerine söylemedikleri ne varsa dokunuşlarıyla bunu okuyabilecekmiş gibi bir hisle onu öptü.Pınar'ın ilgisiyle iyice aşka gelen Kaan, Pınar'ın hem bedenine hem de ruhuna duyduğu açlıkla,
- Sana doyamıyorum" diye fısıldadı gözlerinin içine bakarak. Pınar'ın tekrar kasılmaya başladığını hissettiklerinde ikisi de birbirleri için tutkuyla yanıyordu ve gece daha uzundu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanın İzinde
RomanceZamanın izini silip geçmişte kaybolanlar için kısa hikayeler..