Esen rüzgarla olduğum banka biraz daha sokuldum. Güzel bir akşam vaktiydi gerçekten. Rüzgar tatlı tatlı esiyor, sonbahar tüm gerçekliğiyle ağaçları süslüyordu.
Ama ben bunların tadını çıkaracak modda değildim.
Dalgın bir şekilde parkta oynayan çocukları izliyordum dakikalarca bunlar yerine. Neden bilmiyorum ama onları izleyerek düşünmek iyi geliyordu bana.
Sıkıntıyla nefesimi verdim onları izlerken. İçimdeki sorun o kadar büyüktü ki, boyumu geçmiş gibi hissediyordum. Dakikalarca hatta saatlerce düşünmem mi onu büyütmüştü bu kadar.
İçimde dolup taşan bu sorunun çözümü için nelerimi vermezdim aslında. Ama maalesef ki bunun bir çözümü yokmuş gibi gözüküyordu.
O sorun içimde büyüyüp duruyordu ve ben ona uzanamıyordum.
Sorunum Ferdiydi. O güzel kıvırcık saçlarıydı sorunum, teniydi ya da sorun. Gülümsemesi, beni görünce mutlu olması, rahatlığı, şefkati...
Hayır, hayır. En büyük sorunum onun ismini haykıramamaktı. Yüzüne bakıp sevdiğimi söyleyememekti. Tüm bunların yerine ona abi demekti benim sorunum.
O beni kardeşi gibi görürdü. Belki kardeşi olarak görüyordu. Bilmiyordum. Ama bana asla o gözle bakmadığı belliydi.
Bakamazdı da.
Abimi, en yakın arkadaşını karşısına alır mıydı benim için. Aramızdaki bu uçurumun en büyük sebebi abim gibi gelirdi bana. Ya da kendimi kandırıyordum, aramızda herhangi bir şey olamayacak kadar büyüktü o uçurum.
Oturduğum bankta arkama yaslandım. Bizimkilerle buluşacağımız yalanını abim her zamanki gibi yemişti. Bu da saatlerce burada kalmam için güzel bir nedendi. Bir bilseydi benim bu halde olduğumu...
Soluk gözlerimle etrafa bakındım. Yeşillerim her onu düşündüğüm zaman solardı, onu gördüğüm zaman ise açar. Ferdi beni fark etmeden hem yaralar hem sarardı.
Telefonumdaki saate kaydı gözüm. Daha çıkalı iki saat olmuştu ve benim en az bir saatim daha vardı.
Parktaki çocukları izledim bir süre. Tatlılardı, masumlardı. Keşke bende onlar kadar masum olsaydım. Saf olsaydım.
Ben masum değildim çünkü abimin en yakın arkadaşına gizli bir şekilde aşıktım.
İçimdeki bu sevgiyi kimseye anlatmamak acıtıyordu. Biliyordum çocuklara anlatırsam anlayışla karşılarlardı ama korkuyordum yine de.
Bana aynı gözlerle bakmamalarından korkuyordun. Abisinin en yakın arkadaşını seven birisi olarak gözlerinde olmaktan korkuyordum.
Ferdi'ye de bu yüzden asla belli etmezdim zaten. Bana karşılık vermesine asla ihtimal vermiyordum elbette ama gözündeki en ufak itibarımın gitmesi beni korkutuyordu.
Ve ben korkularımla susuyordum.
Banktan kalktım. Soğuk olmuştu, üşümüştüm. Ya düşüncelerim üşütmüştü beni.
Yalpalayarak parktan çıktım. Evden biraz uzakta, Ferdi'nin evinin yakınındaki bu park benim dert ortağımdı resmen. Her seferinde buraya geliyordum kaç yıldır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Lovebombing• Arda×Ferdi
Humorİsmail: lovebombing yerine ghosting yiyince erkekler Arda: sırf açılıcam diye ortalığı birbirine kattıktan sonra erkekler Kerem: ardayla sırf abisi yüzünden arkadaş olunca erkekler Arda: bekle ne