ʜᴇᴀʟᴇʀ

10 (part 2)

Genç kız banyoda üzerini çıkarttı ve bez çantasından giymek istediği yeşil elbisesini çıkardı. Ve üzerine giydi. Bu elbiseyi 1 yıl önce almıştı ve açık ara en sevdiği elbiseydi. Geto'nun evinin içi sıcak olduğu için bunu giymeyi dert etmemişti. Aynada kendisini kontrol etti ve gülümseyip hızlıca makyaj çantasını çıkardı. Daha sonra kumral saçlarını dalgalandırmak için maşasını kullandı.

Ve hazırdı. Güzel olmuştu ve mutluydu. Aynı zamanda heyecanlı. Tam banyodan çıktığında Geto'yu masayı düzenlerken gördü. Hafifçe eğilmiş, masanın üzerindeki genç kızın telefonuna bakıyordu.

"bir sorun mu var?" dedi genç kız. Geto kafasını salladı ve hemen genç kızın olduğu tarafa baktı. Bir süre affalladı.

"ah yanında elbise mi getirmiştin?" dedi, bir gülümseme yerleşti yüzüne.

"çok güzel olmuş" dedi Geto. İşte tam o an Satoru'nun gerçekten her türlü güzel bir kızı bulduğunu düşündü. Genç kız gülümsedi ve Geto'nun yanına gitti.

"teşekkür ederim..."

"bu arada. Satoru aradı. Geri ara istersen"

"ha, tamam arayayım"

Genç kız telefonu eline aldı ve hızlıca rehberinde Satoru'yu buldu. Aradı, çaldı... çaldı...

"alo, Maiko?" dedi genç oğlan. Genç kız hızlıca hoparlöre aldı.

"selam, kusura bakma telefonum şarjdaydı yanımda değildi görmemişim. Bir sorun mu var?"

"bir sorun yok... sadece... uh... nasılsın diye aramıştım"

Genç kız Geto'ya baktı. Geto ona konuşmaya devam etmesini söylercesine kafasını salladı.

"iyiyim, her zamanki gibi" dedi genç kız.

"güzel... ah... kar tanelerini gördün mü? Sabah varlardı ama şu an pek yoklar"

"evet gördüm. Biraz erken geldiler sanki ama çok güzellerdi"

"aynen öyle... bugün günlerden ne biliyor musun?"

Maiko bir süre sessiz kaldı. Alt dudağını gergince ıssırıp Geto'ya döndü. Geto bir şey söylemeyince konuştu.

"cumartesi?" dedi genç kız.

"hayır tarih olarak"

İşte genç kız o an bu konuşmanın nereye gideceğini biliyordu.

"7 Aralık?"

"evet. Ve 7 aralığın ne olduğunu öğrenmek ister misin?" dedi genç oğlan heyecanla.

"isterim"

"doğum günüm!"

"ya... öyle mi... ne güzel" dedi genç kız. Ama çok kabaca duracağını düşünüp boğazını temizledi.

"doğum günün kutlu olsun o zaman!" dedi olabildiğince yeni öğrenmişcesine davranmaya çalışarak. Genç oğlan telefonun ardından kıkırdadı.

"teşekkür ederim... buluşmak ister misin? Hem Geto'yu da çağırırım beraber eğleniriz?"

Maiko içinden bir sabır çekti. Şimdi ne diyecekti? Hızlı düşündü ve konuştu.

"üzgünüm Satoru... bugün biraz meşgul olacağım. Cumartesi günü de işte oluyorum. Ama eğer akşam müsait olursam buluşabiliriz"

"ah öyle mi? İş yerine geleyim?"

"ne? Hayır! Yani... şu an önemli bir toplantı var... hem sen kendini yorma. Ben müsait olunca seni tekrar arayayım olur mu?"

"tamam... peki görüşürüz"