Merhaba 🤍
Yorumlarınızı ve yıldızlarını bekliyorum keyifli okumalar 🌟NE ZAMANDIR MAÇ NOTU YAZMIYORDUM YA DUYGULANDIM ŞU AN..
BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM!!
🇹🇷🇹🇷(bu arada sürekli bunu belirtmekten hoşlanmıyorum ama söylemediğim zaman gerçekten oylama yapılmıyor.. bölümler 1K üzerinde görüntülenme alırken oylar maalesef artmıyor ve hala daha çözemedim bu durumu bu yüzden bu bölümü sonuna kadar okuyan herkes oylayabilir mi?
teşekkürler! ❤️🩹)Kenan'ın elini tutup daha hızlı olması için onu asansörden dışarı çekiştirmeye devam ederken onun arkamdaki adımları her ne kadar beni takip ediyor gibi görünse de dudaklarından dökülen mızmızlanma da tamamen davranışlarına ters bir şekilde yükselmeye devam ediyordu.
Belki de tek çocuk olduğu için bu tarz bir empati geliştirememiş olması çok normaldi ama sonuç olarak bahsi geçen Metecan ile bir geçmişi vardı.. Bu kadar kaba olmak zorunda mıydı gerçekten?
Ve ben de en az onun kadar tek çocuktum zaten ama yine de Metecan için içimdeki endişe hiçbir şekilde sinire dönüşmüyordu.
"İyi mi değil mi sadece yardımcı olacağız ve geri döneceğiz.. Eğer gerçekten ihtiyacı olmasaydı bana kadar ulaşmazdı Kenan.. Lütfen birkaç saatimizi bile almaz"
Sakin bir şekilde durumun benim için önemini ve ortada da sağlıkla ilgili bir problem olduğunu anlamasını sağlamak için konuşmaya devam ettim ama onun beden dili hala daha agresifti.
Sanki karşımızdaki Metecan değil de Bertuğ'ydu ve ben de apar topar onun için endişeleniyormuşum gibi davranıyordu.. Gerçekten çok can sıkıcıydı.
"Alsu tamam sakin ol.. Ölmüyor ya değil mi? Başında o abisi olması gerekirken bizim bakıcılık yapmak için de koşar adam orada olmamız gerekmiyor sonuçta"
Sessizliğime karşılık Kenan önüme geçip apartmanın kapısını ikimiz için açtıktan sonra dışarıya çıktığımızda yağmurun çilediğini de görmemiz gecikmedi.
İkimizin başı da gökyüzüne doğru havalanırken anlık bit titreme ile kollarımı kendime doğru doladım.
"Şu havaya baksana işte yağmur yağıyor! Üzerin de incecik hasta olacaksın Alsu.." diye bir kolunu havaya doğru kaldırıp kaşlarını çattı.
Evet hava gerçekten dışarıda fazla kalınırsa rüzgarıyla tüm yüzü titretip üşütecek kadar soğuktu ama arabayla gideceğimiz için de ben Kenan kadar kötümser düşünemiyordum.. Bebek değildik sonuçta.
Kenan birden geriye dönüp kapıdan içeriye doğru hareketlendiğinde onu tutup ne yapıyorsun der gibi bir bakış takındım yüzüme.
"Ne yapıyorsun Kenan?"
Eve geldiğinde yorgunum ve vücudumu sonuna kadar ölüyormuş gibi hissettiren bir antrenman geçirdim demişti ama konu beni utandırmak ya da deli gibi öfkelenmek olunca iki dakika duramıyordu yerinde.
"Gidip senin için atkı ve bere getireceğim baksana kabanın önünü kapatamıyor bile.. Senin bu havada tekrar hasta olmana izin veremem Alsu tamam mı? Öyle bakmayı kes lütfen"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
upside down ♡| yıldız
Fanfictionyou got me like upside down you standing there i swear my whole world is turned around