0535***: eve ne getirdiniz inek mi
yoksa koltuklar mööleyebiliyor muydu
sabah sabah başıma ağrılar girdi ya
bi pazarımız var sıçtınız yani
Alaz: eve yerleşiyoruz
ses çıkması normal değil mi
0535***: sabahın köründe yerleşmeyin o zaman
öncelikle rbye cok tesekkur ediyorum onlar olmasaydi fic aslazlari hangi resimleri kullanacakti??? ve bu bolumde kullandıgım foto textingi yazmaya basladıgım andan itibaren aklımdaydi... bana o kadarrr komsu aslaz vibeı verdi ki sormayin ahhzaınskdsaıddhs apartmandan yeni cıkmıslar alaz tutturmus foto cekinelim diye falan asi de zorla gulumsuyo gibi zaten ben baya sizolasmisim bu arada neyse tabii bu fotoyu dizide kullanmalarini hic beklemiyodum orası ayri konu cok konustum iyi okumalar
•••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ya Alaz! Daha yeni dışarı çıktık, hemen story atılır mı?" dedi Asi, Alaz'a ters ters bakarken. Arabadan inip sahilin girişine doğru yürüyorlardı.
"Takipçilerime güncel bilgi veriyorum, ne var bunda?"
"Gören de takipçilerinin sana çok meraklı olduğunu sanır!" deyip göz devirdi Asi.
"Çünkü öyleler?"
"Şimdi bir şey diyeceğim de... Ağzımı bozmak istemiyorum."
"Bence de deme Asi kız, bu güzel günün tadını çıkarmalıyız ama değil mi?" dedi Alaz ve Asi'nin koluna girdi. Asi bu gereksiz samimiyet karşısında kaşlarını çattı ama Alaz'ı bozmadı.
"Hem ben sana lazımmışım, öyle dedin. Bana ağzını da bozmazsın yaaaniii. Sonra küserim, ben sana küsersem sen de biricik sevdiceğine hasret kalırsın. Çok kötü bir senaryo."
"Seni daha bir gram bile özlemeden bana yazacağını bilmesem inanırdım belki Alaz."
"Aşk olsun, gören de seni hep sıkboğaz ediyorum sanır."
"Hah? Sen ve sıkboğaz etmek? Yan yana bile gelemezsiniz!" dedi Asi ve samimiyetsiz olduğunu belirterek güldü.
"Kıymetimi bir gün anlayacaksın ama o gün ben öleceğim Asi kız."
"Saçma sapan konuşma da yürü hadi."
"Geçen gittiğimiz kafeye mi gidiyoruz?"
"Evet, Alaz. Yürü hadi!"
•••
"Asi telefonuna bakacak mısın artık?" dedi Alaz. Asi'ye saniye başı mesaj gelmesi dikkatini çekmişti.
"He? Yok ya, gerek yok." Açıklama yapma gereği duyup "Bizim kızlar işte, canları sıkılmış konuşuyorlar." dedi Asi.
"Acaba konunun story'ye attığım fotoğrafla alakası var mı?"
"Nasıl da biliyorsun ama kendini... Şimdi sustur bakalım kızları."
"Ne gerek var canım, konuşsunlar. Hatta gel bir fotoğraf daha çekelim de onlara atalım." O sırada kafeye girip bir masaya yerleşmişlerdi.
"Aynen aynen, ben de buna izin veririm zaten. Ya hikayene bari beni eklemeseydin! Bir sürü kişi istek attı şu an, gel de bunları temizle..."
"Kim istek atmış ya sana, versene telefonunu, bakayım." dedi Alaz ve Asi'nin telefonunu işaret etti.
"Hayır Alaz, bakamazsın."
"Niyeymiş ya o? Ben senin artık sevgilinim ya hani?"
"Yuh Alaz! Hızın kaç senin? Biraz daha abart istersen. Hala gözüme girebilmiş değilsin. Şu an sadece takılıyor gibiyiz."
"Tamam, sevgili abartı oldu. Ama sevgili adayıyım?"
"Yanii, oldu gibi."
•••
Alaz "Ya kırk yılın başında bir yere gidiyoruz beraber, onda da yağmur yağıyor! Hayat dalga geçiyor bizimle bence." derken gök gürlemişti. Sağanak yağmura yakalanmışlardı, Alaz daha fazla ıslanmamak için arabasına doğru koşarken Asi sakin sakin yürüyordu. Alaz'a doğru "Biraz abartmıyor musun? Islanalım ne olacak?" dedi.
"Şu an çok mutsuzum, sahilde hala oturuyor olabilirdik Asi!" Arabasına doğru yürümeyi bırakmış, Asi'ye doğru yürüyordu.
"Alaz bu oturmamış halimiz mi? Sahile geleli beş saat oldu!"
"Ben on saat oturmak istiyorum belki? Hür doğdum hür yaşarım Asi kız!"
"Ben istemiyorum belki? Ben hür doğmam hür yaşamam mı???"
"Anladım Alaz! Hadi sus da arabaya gidelim, üşüdüm baya. Bak titriyorum..."
"Gel ısıtayım seni..." diye üzerine gelen Alaz'ı hemen durdurdu Asi. "Sakın yaklaşma! Ne bu samimiyet ya?"
"Peki Asi kız, tüm iyi niyetimle yaklaşmıştım oysa..." deyip Asi'ye bütün numaralarını oynuyordu Alaz.
"Vicdan azabı çekmeyeceğim Alaz, istediğin kadar uğraş."
"Hiç de öyle bir niyetim yoktu!" dedi Alaz tripli tripli ve arabasına doğru yürümeye başladı. Asi göz devirip Alaz'ı kolundan tuttu ve kendine çevirdi. "Gerçekten gerizekalı olduğunu düşünüyorum." dedi ve Alaz'a sarıldı.
Alaz o kadar beklemiyordu ki bu sarılmayı ilk on saniye karşılık bile verememişti. Ve şimdi de öyle bir sarılıyordu ki, hiç bırakmayacak gibi. "Organlarım yer değiştirdi sayende." dedi Asi, Alaz'a sarılırken. "Değişiklik iyi gelir Asi kız, hem seni ısıtmaya çalışıyoruz burada değil mi?"
Birkaç dakika boyunca yağmurun altında sarıldılar. Kıyafetleri, saçları kısacası tamamen tüm vücutları sırılsıklam olmuştu. En sonunda Asi geri çekildi. "Ben sendeki sorunu çözdüm ya, her şeyi abartarak yaşıyorsun."
"Ne var bunda? Sevgiyi abartamaz mıyız?"
"Hı hı, öyledir..."
"Benim gönlüm sarhoşturrr yağmurların altındaaaaa sarılmak ah ne hoşturrr yağmurların altındaaa!!!" diye bağıra bağıra bir kolu Asi'nin omzunda arabaya doğru yürüyordu Alaz. Asi ise Alaz'a sadece gülmüştü.
Beklediğinden de güzel bir gün olmuştu gerçekten.
•••
Alaz: pişt
uyudun mu asiiiii kız
Asi: ALAZ DAHA YENİ AYRILDIK
eve daha yeni geldim
Bi izin ver nefes alayım
Ayrıca benden ayrıldığın an hemen mesaj atman
bana ne kadar takıntılı olduğunu gösterir sence???
