yirmi dört

78 12 1
                                    



 "Kalbim götümde atıyor resmen." dedikten sonra, Jisung elini sertçe kalbinin üzerine bastırdı. Bir saate yakındır kendi kendine konuşarak heyecanını geçirmeye çalışıyordu. Telefonunun ekranını açtı ve asla ilerlemeyen saate baktı. O sırada gruba gelen mesajla arkadaşlarına bu durumu haber vermediğini fark etmişti. 


whatsapp

 grup: sik kafalilar 


hyunjin: sizce ben bir hayvan olsam hangi hayvan olurdum

seungmin: ders çalışıyordum ve beni böldüğün konu bu mu

hyunjin: HANGİ HAYVAN OLURDUM BİLMİYORUM AMA SENİN KADAR HAYVAN OLAMAZDIM O KESİN

seungmin: bunları git kocana sor

hyunjin: kocam benimle ilgilenmiyor

jisung: arkadaşlar selam nasılsınız

hyunjin: bu kim 

jisung: deme öyle birtanem 

seungmin: işin mi düştü

jisung: yok bir haber vermek için geldim

seungmin: üç günlük ömrün kalmamışsa pek ilgilenmiyorum

jisung: birazdan beni chan evden alacak

hyunjin: ne

seungmin: nE 

jisung: detaylı anlatacam söz ama şimdi gitmem gerek



 Jisung gruba gereken bilgiyi verdikten sonra Chan'dan gelen mesajla aşağı inmek için hareketlendi. Sanki ilk randevularıymış gibi hissediyordu. Kendini bu büyüye o kadar kaptırmıştı ki kalbine ne söylese gerçeği idrak edemiyordu. Aklı bunun sadece arkadaşlık olduğunun farkındaydı ama kalbi, gerçekten çoktan diyardan diyara koşar olmuştu. 

  Asansör bozuk olduğu için merdivenlerden inmeye başladı Jisung. Derin nefesler almaya çalışıyor bunu yaparken de bu kadar heyecanlı olduğu için kendine kızıyordu. En sonunda basamaklar bittiğinde kapıyı araladı ve karşıda bekleyen siyah arabayı gördü. Son bir derin nefes alıp binmek için ön koltuğa yöneldi. 

 O an arabanın camından gördüğü suratla donmuştu Jisung. Chan'ın yanında ona gülümseyerek bakan Felixi görmek asla yoktu hayallerinde. Kırılmıştı kalbi oracıkta. Gülümsemesi yüzünde donarken fark edilmemek adına arka koltuğa yöneldi bu kez hızlıca. Kapıyı araladı ve içerden gelen Chan'ın kokusunu içine çekti. Aciz bir durumdaydı ona göre.


whatsapp

 grup: sik kafalilar

jisung: ağlamamak için kendimi zor tutuyorum

hyunjin: noldu bir şey mi dedi o ucube 

jisung: felix de burda

seungmin: bu buluşma ne tür bir buluşmaydı

jisung: arkadaşça ama ne gerek vardı onun da gelmesine

hyunjin: istersen gitme

jisung: çok geç


  Chan arabayı valeye verdikten sonra üçlü içeri doğru adımladı. Jisung yol boyu hiç konuşmamıştı. "İyi misin?" Felix'in sorusuyla dalgın bakışlarını ona yönlendirdi. İyi değildi ama bunu onlara belli etmemesi lazımdı. "İyiyim." diyerek geçiştirdi konuyu. Chan da durumun farkındaydı ama ne olduğunu anlamıyordu. 

 Masaya oturduklarında direkt olarak siparişlerini verdiler. Jisung bu gecenin nasıl biteceğini bilmiyordu. Şu an sadece düşündüğü yorganının altına girip saatlerce ağlamaktı. Belki günlerce, ona daha karar vermemişti.


 grup: sik kafalilar

hyunjin: bilgi alabilir miyiz

jisung: galiba beşinci bardaktayım ve dünya yavaştan dönmeye başladı

seungmin: daha gideli bir saat oldu sakin mi olsan

hyunjin: bak gel kurtar dersen kalkar gelirim 

jisung: iyiyim ben merak etmeyin 


  "Jisung." adını duyduğunda Jisung telefonu kapatıp sesin geldiği yere baktı. "Neyin var?" dedi Chan. Jisung bir saattir konuşmayıp durmadan içiyordu. "Bir şeyim yok." zoraki bir gülümseme yerleştirdi dudalarına ve bardağının dibinde kalan birkaç yudumu daha dikti kafasına. İyi değildi.  "Pek iyi gözükmüyorsun." Chan gerçekten endişeliydi. "Beni eve bırakır mısın?" dayanamadı daha fazla Jısung bir an önce eve gitmek istiyordu yoksa gözyaşlarını tutamayıp burda ağlamaya başlayabilirdi. Chan kafasını aşağı yukarı salladı. Felix'i orada bırakarak yola çıkmak için arabaya gittiler.

 "Felix'in geleceğinini söylememiştin." dedi Jisung, gözleri Chan'da değil yoldaydı. "Senden sonra o yazdı. Aceleden haber veremedim özür dilerim." mahçup hissetmişti kendini. "Özrünü kabul etmiyorum."şaşkınlıkla Jisung'a baktı Chan bunu ikisi de beklemiyordu ama alkol yüzünden kelimeler ağzından düşünmesine izin vermeden çıkıyordu. "Buna kırılacağını düşünmemiştim. Arkadaşımız diye rahat davrandım gerçekten üzgünüm." birini kırmak en sevmediği şeydi Chan'ın. "Senden hoşlanmayan birinin peşinden koşmak sence aptallık mı?" biri Jisung'u susturmalıydı. "Felixle benim durumumdan mı bahsediyorsun?" "Neyden bahsettiğimin ne önemi var. Genel bir soru sordum işte." "Bence aptallık" Chan bunun farkındaydı, yaptığı aptallıktı. "Ama insan engel olamıyor. Sen birinden mi hoşlanıyorsun?" 

  "Evet."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

driver • chansungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin