"Sonrada? ""Sonrada Kurt'un karnını dikmişler anne"
"Hmm demek bu gün bunu izlediniz"
"Evet okuldaki bir kız istedi ne gerek varsa"
"Neden öyle diyorsun ki barış?"
"Yani ne biliyim anne farklı birşeyler de izleyebilirdik?"
Dedi barış önkoltukların arasına girmiş bir şekilde annesine bakarken
"Haklısın ama bu istekler sırayla değilmi? "
"Evet sırayla? "
"Ozaman insanların isteklerine de saygı duymayı öğreneceksin barışcım"
Bi süre sessiz kalıp arabanın camından dışarı baktı hızlı ilerledikleri için sanki onları takip ediyormuşcasına ama aslında sabit duran Ay'a dikti gözlerini
Barış"Haklısın anne. Her insanın kendi isteği ve hayatı. saygı duymak zorundayım. Zorundayız. "
"Afferin benim oğluma"
"AAA! "
barışın bianda bağırmasıyla babası anlık olarak yoldan sapsada tekrardan yola çevirmişti arabayı
"Barış! Oğlum ne yapıyosun? Neden bağrıyosun? "
"Baba bak kurt! "
"Kurtmu?"
"evet bak koşuyo! "
Diyerek kendi camından yanlarında koşarak ilerleyen Kurt'u gösterdi küçük parmakları ile barış"Aa gerçektende öyle bak hayatım"
Anneside aynı şekilde barışın baktığı yere bakmış, ardından onaylarcasına ve de heyecanla eşine söylemişti
Babasıda aynı şekilde yanlarında koşan kurda baktığında gülümsemiş ve eşine tekrardan bakmıştı
"Kötü kalpli Kurt! "
Barış ise sanki kendisi Kurt soyundan gelmemiş gibi ellerini küsmüş gibi bağlayarak annesine baktı
"Kötü olup olmadığını nerden biliyosun barış? "
"Bugünki animasyonda da öyleydi kurtlar kötüdür? "
"Hayır barış kurtlar kötü değillerdir aksine onlar sadece yaşamak için uğraşan ve eşlerine sadık olan bir türdür. Hem bizde Kurt soyundan geliyoruz unutma. onu kendi olduğu için uzaklaştıramaz yada kötü diyemessin. "
Barış annesinin dediği şey üzerine elini annesinin konuşmaya başladığından beri oynadığı kolyesinden çekip annesine baktı. yine haklıydı
Annesi bir şey derse hep haklıydıki zaten"Özür dilerim anne haklısın kurtlarda iyidir. "
"Evet oğlum afferin sana ve- AHMET DİKKAT ET! "
bianda karşılarına çıkan kamyon ile
Annesinin çığlığı duyulmuş ve en son duyduğu şeyde o olmuştu barış gözünü açtığında ise tek hatırladığı şey kamyonun arabayı parçalara ayırmadan önceki son ışıklarıydıBarıştan~
Gözümü açtığım gibi sanki gözlerime birşey batırıyolarmış gibi bir ağrı hissediyodum nefesim hızlanmış ve yavaş, yavaş, vücudumdaki ağrıları hissetmeye başlamıştım
Elim ağzımdaki hava verici alete gitmişti nefes almam gerekiyodu aletin içindeki yetmiyordu
Ağzımdaki aleti çıkardığım gibi derin bi nefes almıştım çiğerlerimin tekrardan havaya temas ettiğini hissediyodum gözlerim ise etraftaki eşyalarda geziyo ve burayı tanımaya çalışıyodum
Beyaz eşyalar masanın üzerinde duran küçük vazo sadece hastane ve iş yerlerinde bulunan o saçma ışıklandırma ve evet kesinlikle hastaneydim ama neden?
Kafamın içindeki hatıraları biraz zorlamaya başladım. son kesitleri beynimdeki kısa sesler, annemin çığlığı elim hızlıca boynumdaki kolyeye gitti. Oradaydı, ve bitti.
beynim artık neden burda olduğunu anlamış ve bütün yapbozları otutturmuştu.
kalbime çöken ağrı ile dudaklarım titremiş ve ufacık göz yaşı bile dökememiştim.
kabul etmemek istesemde burda oluşum zaten herşeyi açıklar nitelikteydi
Annem ve babam, ölmüştü
𝑉𝑒 𝑏𝑒𝑛𝑖𝑚 ℎ𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒𝑚 𝑠̧𝑖𝑚𝑑𝑖 𝑏𝑎𝑠̧𝑙ı𝑦𝑜𝑑𝑢...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐺𝑜̈𝑧𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛 𝐵𝑖𝑙𝑒 𝐵𝑎𝑛𝑎 𝐴𝑖𝑡.
Fanfictionhakan ve barış aynı yetimhanede kalan iki düşmandı yani öylelerdi herhalde? (𝐺𝑜̈𝑧 𝑦𝑎𝑠̧ı 𝑢𝑠𝑡𝑎𝑠ı 𝐹𝑖𝑙𝑚𝑖𝑛𝑑𝑒𝑛 𝑢𝑦𝑎𝑟𝑙𝑎𝑛𝑚ı𝑠̧𝑡ı𝑟)