06.07.2024
Erbil-IrakTURAN ERİM ARAN
"Hacer?"
Ses yoktu.
-"Hacer ses ver iyimisin?"
Arkamda bir çıtırdı duydum. Refleksle döndüğümde bana silahını çevirmiş teröristin hızlı bir hamleyle bileğinden büküp çenesine tekme attım.
İnleyerek doğrulmaya çalıştı. Hemen belimdeki yedek silahı çıkarıp alnının ortasına ateş ettim.-"Ekip Hacer nerde?Çabuk bulun bu bir emirdir!"
Hepsi bir ağızdan
-"Emredersiniz komutanım"
Sınırın tam göbeğinde patlayan bomba yüzünden destek ekibi olarak sevk edilmiştik.
Tek bir eksiğimiz vardı şu an Hacer...Hicranım'ın göz bebeği dünyadaki tek serveti.
Eğer Hacer olmadan dönersem Hicran'ın yüzüne bakamazdım.
Hızlı bir hamleyle tam kulağımın yanından geçen kurşundan kurtuldum.
-"Rüzgar bitir şu şerefsizin işini!"
-"Komutanım atışın nereden geldiğini göremiyorum çok iyi gizlemiş kendini şerefsiz"
-"Keskin nişancısın lan sen bul ve yok et anladın mı?"
-"Emredersiniz komutanım"
-"Tufan,Ece soldan benim yanıma gelin köye girmemiz lazım hayatta kalmış siviller olabilir Hacer içeride muhtemelen hemen bulmamız gerek!"-Ece "Komutanım atış soldan gelmem mümkün değil kafamı çıkardığım anda isabet eder"
Allah kahretsin
-"Tufan yanıma hemen!"
-"Emredersiniz"
-"Caner,sağdaki evden içeri girmeye çalış"O sırada bir gürültü koptu.
Ev yıkılıyordu ve içeride Hacer olabilirdi.
-"Caner Haceri bulamazsan gelme, Yoksa seni bu yıkılan eve gömerim!"
-Caner "Komutanım Onsuz dönersem ben kendimi öldürürüm, Hacer'e bişey olmamıştır dimi? O dirayetlidir olamaz ona bişey"
-"Caner bi kilo mermiyi ağızına boşaltırım kes sesini! Bişey olmayacak ona"O sırada Hacerin sesini duydum.
-"Komutanım bi kadın var burda, şerefsizler esir almış içeri girmeye çalıştım lakin çok iyi korunuyo,
Muhtemelen bizim burada olduğumuzun bilgisini almışlar evin arkasından dolanıp köyü sarıyolar"
- Caner "Hacer! Sabahtan beri öldük korkudan niye ses vermiyosun kızım?"
-"Caner, kes sesini"
-"Hacer neredeler konum ver çevrelemeden hamle yapmamız lazım"- Hacer "Komutanım saat 9 yönünden bi gurup saat 3 yönünden de bir gurup. 2 gurubun sayısı 6 evi çevreleyip esir tuttukları kadının yanındakiler 5 kişi"
- "Hemen kendini korumaya al ve Canerin yanına geç Hacer!"
-"Emredersiniz."
Silahımı tuttum derin bir nefes aldım.
Herşey Hicran'ım için.
Onu düşün Erim hadi oğlum yaparsın sen.
-"Rüzgar sakın kafanı çıkarma sakın!"
Görmüştüm.
Allahsız kanı bozuk cami minaresine çıkmış.
-Rüzgar " Komutanım yön verin bitireyim işini"
Sırıttım.
-"Ben buldum benim çerezim o kusura bakma bu zevki sana tattıramam"
-Rüzgar " Ama banane ya keskin nişancı olan benim"
-"Cami minaresinde, kaybeden akşam yemeği yapar"
-Rüzgar"Komutanım hangi teröristten bahsediyordunuz minaredeki mi direk camii'nin içindeki mi?"
Dürbünü aşşağı kaydırdım, camiinin içindeki can çekişiyordu minaredekine tam hamle yapacaktım ki şerefsiz puşt benden önce davrandı.
Rüzgar-"Komutanım akşama sulu köfte ve tarhana çorbası istiyorum"
Şimdi diline düşmüştüm işte.
-"Kes lan kes,ben seninle karargahda görüşeceğim"
-Tufan "Komutanım bölüyorum ama bir an önce içerideki köpekleri de halletsek benim canım çok sıkıldı"
-"O zaman ilk hamle senden Tufan, Ece ile birlikte sağdan giriyorsunuz Rüzgar benimle geliyorsun Hacer ve Caner olduğunuz yerde kalın yanınıza geliyoruz!"
Ses çıkmadı,muhtemelen konuşurlarsa yerleri belli olur diye çıt çıkartamıyorlardı.
-"Sesimi duyduysanız mikrofona dokunun"
Cızırtılı sesler gelince yüzümü ekşittim.
-Ece "Tamam çekin şu elinizi!"
Rüzgar ağır adımlarla yanıma geldi.
Tufan ve Ece'yi kontrol ettiğimde yine her zamanki gibi Tufan Ece'yi arkasına almış önden gidiyordu.
Hacer gilin yanına yaklaştığımızda parmağımla Rüzgara soldan dolanıp evin etrafına geçmesi için komut verdim.
Hacer'e gerek dahi duymuyordum kendini bilen nasıl adım atacağını iyi bilen akıllı ve diktatör bi kadındı.
Hicran ile tam tersi zıt karakterlerdi.
Hacer ne kadar sert ise Hicran bi o kadar duygusaldı.
Tamamıyla evin etrafını sardığımızda ilk komutu Ece'ye vererek atış serbest diye bağırdım.
İçeridekiler daha ne yapacağını bilemezken çoğunu indirmiştik.
Çatışma aniden çıkınca afallamışlardı.
Hacer'in kolundan tutarak yanıma çektim.
-"Burası sizde biz içeri giriyoruz"
Hep bir ağızdan
-"Emredersiniz komutanım" lafını işittim
İçerideki esir kadın çığlıklar atıyordu.
İçeri girdiğimizde terörist elini kadının ağızına kapatmıştı ki ani manevrayla Hacer yüzüne bir tekme savurarak bertaraf etti.
-"Teslim oluyorum lütfen öldürmeyin beni lütfen"
Kafamı çevirdiğimde Tufan adamın kafasına oturmuş takdirevalli gibi ayağıyla zıplıyordu.
Bir kahkaha patlattım.
-Tufan" Komutanım gelin çok zevkli"
O sırada tekrar kadın çığlığı duyunca hemen kendimi toparladım.
Rüzgar koşarak kadının yanına gitti ve ellerini çözmeye başladı.
-"Sakin ol"
Diyerek sürekli telkin veriyordu.
Hacer Tufan'ın yanına gitmiş adamın kafasını kurtarmaya çalışıyordu.
-Hacer " Lan manyak bıraksana adamı!"
-Tufan " Hacer bi sal kızım ya çok eğlenceli biraz zıplıyım"
-Ece" Lan salak o adam bize lazım nefesini kesiceksin kalk!"
Tufan Ece'nin tek lafıyla hemen üzerinden kalktı.
Ece'den korktugu bariz belliydi,korkmakta haklıydı da.
Gittiğimiz bir operasyonda sırf leşimi çaldın diye önce kovalamış daha sonra da gece uyurken Ayağına elektrik kablosu bağlayıp çocuğu çarpmıştı.
Lan ne gündü diye aklımdan geçirdim.
Esir olan kadın Rüzgar'a sarılmış içli içli ağlıyordu.
Ece teröristin yakasından tutup kaldırdı ve vahşice itekleyerek otutturdu.
-Ece" Konuş bakalım it oğlu it sen kimin adamısın?"
Adamın korkudan mimikleri bile titriyordu.
-"Ben bişey bilmirem,beni almışlar yanlarına verdiler silah sık dediler ben bilmirem"
Aksanına sıçtığım.
-Tufan" Kim oğlum sizin başınız eline kim verdi silahı söylesene!"
Sustu.
Hızlıca yanlarına gidip silahın kabzasıyla yüzüne vurdum
-"Konuş lan konuş bana hikaye anlatma bilgi ver!"
Yine sustu, tam bir tane daha yüzüne indirecektim ki esir tutulan kadından bir ses geldi
-"Tasbara"
Tabi ya başka hangi kanı bozuk olabilirdi ki.
-"Tasbara ve Anji Laham ismindeki iki karı-koca"
Aradığımız başlar buydu.
Şırnak'ın tam sınırı Gülyazı da görev yapıyorduk.
Ama Kürdistan bölgesel yönetiminde burayı ele geçirmek isteyen halk yüzünden sınır ötesinde Erbil'e yani Irak'a gelmiştik.
İnsan gibi kendi milletlerinde yaşamak yerine bizim vatanımıza göz dikmişlerdi.
Bölgesel Yönetimin bizimle bir derdi yoktu,başkanı aksine barış istiyordu sadece halkı yüzünden bu duruma gelmiştik.
Tam 2 senedir bu köpeklerin peşindeydik,ama bir türlü ele geçiremiyorduk.
Bir köyü daha yakıp yıkmışlardı. O kadar masum insanın canına kıyıp gözlerini kırpmadan öldürmüşlerdi.