liman tayfa🚢🌊
katılımcılar; minho, jisung, chan, hyunjin, seungmin, changbin𓇼
Chan
minho nerdesin?Jisung
sanada selam askiimmmChangbin
pazar görevi verdim hyunjinle birlikte eksikleri almaya gittiler.Changbin
noldu bana söyleJisung
minho? pazar? alisveris?Hyunjin
bende ayni soktayim canim ama baya baya karsimda meyve seciyorSeungmin
eh arada küçük süprizler yaparChan
o zaman chang bi mutfağa gelir misin musluk sallanıyor ona bakalımChangbin
geldim hemenJisung
jeongin'e ben soyledim sallandigini her an cikabilir diye felix'i gormedim soyleyemedim goren soylesin atolyeden gec cikacagimSeungmin
ben kafede tekim jeongin'e soylerim simdi o soylerChan
çocuklar bu olcak gibi değil cbinle şehre iniyoruz malzeme almaya eve giden kullanmasınJisung
tamam kocamm askiimmmSeungmin
okey by
(herkes tarafından görüldü)•
(yazarın anlatımı)
Felix yabancısı olduğu yerde kendini ne kadar rahat hissediyorsa o kadar iyiydi. Ailesi canını sıksada takmamaya çalışıyordu.
Kendi ailesinin böyle yapması canını çok sıkıyordu.
Her gün, her gece, her saat neden diyordu kendi kendine. Öz anne babası hayatını nasıl zindana çeviriyordu ki?
Zihnindeki düşüncelerden yakında delirecek gibiydi.
"Jeongin?" Odasından çıkmış ve arkadaşına seslenmişti.
Ses gelmemişti.
"Çocuklar? Herkes bir yere mi kayboldu ya..."
Aşağı inmiş ve bir bardak su almıştı kendine. Mutfak tezgahına yaslanmış düşüncelerinden çıkmaya çalışıyordu.
Masada duran bir kaç kahvaltılık ve tabaklara bakmıştı. Geldiğinden beri hiç bir şey yapmamıştı daha doğrusu çocuklar elletmemişti.
Onları toplamak için dolaba kalkacakları koymuş sonrada tabakları lavaboya koymuştu. Kalan bulaşıkları akıtmak için suyu açtığında ne olduğunu anlamamıştı bile.
Bozuk olan musluk yerinden çıkmıştı.
"Tanrım! Koca bir şaka olmalı bu!" Eliyle suyun üstünü kapatabildiğince kapatmıştı ama imkansızdı.
"Ya biriniz evde olsa ne olurdu ki?" Minho elindeki ağır torbalarla eve girerken söyleniyordu.
"Felix?" Mutfağa girdiğinde Felix'in durumunu görünce hemen elindekileri bırakmış oraya koşmuştu.
"Hyung, ne yapacağız?" Üstü başı sırılsıklam olmuştu.
"Bekle, hallediyorum hemen." Tezgahın altındaki dolabı açmış suyun vanasını hemen kapatmıştı.
"Sonunda..." Derin bir nefes almış ve Minho'ya bakmıştı. Ardından ikili kahkaha atmıştı.
"Ortalık mahvaldu ya..." Eksiklenerek konuşmaya gitmişti Felix.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
you time babé {minlix}
Fanfictionlee felix ve lee minho "sana neden kar tanesi diyorum biliyor musun?" shipler; minlix, chansung, changin, hyunmin