Okul sonrası Higuchi'yi evine davet eden Chuuya, telefonunu çalışma masasının üzerine bırakıp ikisinin birklikte oluşturduğu müzik listesini açtı. Sandalyesine oturup, yatağın üzerinde tırnaklarına oje süren kıza döndü. Şu an çalan kesinlikle Higuchi'nin zevkinden çıkmıştı çünkü Chuuya k-pop dinlemiyordu. Bu şarkıyı atlasam nolur acaba diye düşünürken Higuchi birden konuşmaya başladı.
Sarışın kız gözlerini kızılın saçlarına dikmişti. ,, Bu yeni tarzına cidden alışmam gerekecek. Nerede benim bebek kremi kokuyor gibi görünen arkadaşım? "
Higuchi yazın başını sonuna kadar ailesiyle köyde geçirdiği için Chuuya'nın yeni görünümü onu hazırlıksız yakalamıştı tabi. Chuuya saçlarını uzatıp kurt kesimi yaptırmıştı. Arkadan bağlayabileceği kadar uzundu saçı. En azından açık tuttuğunda omuzlarına kadar vardıkları görünüyordu. Üstüne bir de dört tane piercing yaptırmıştı sağ kulağına. Bunları okulda takamazdı tabii ki de.
Chuuya ensesini kaşıyıp gözlerini kaçırdı. ,, Böyle demen düşündürüyor Higuchi.. Gören herkes beğenmişti. Sen beğenmedin mi? "
Yani Chuuya'nın herkesten kastı aslında sadece Akutagawa ve diğer arkadaşlarıydı. Ne kadar erkeksi ve sert göründüğünü savunmuşlardı. Verlaine ve Kouyou piercing konusunda biraz kızmışlardı ama bunun sadece bir çeşit ergenlik dönemi olduğunu düşünüp, Chuuya'nın çok fazla üzerine gitmeme kararı almışalrdı. Ama Higuchi sabahtan beri yargılayıcı bakışlar atıyordu.
Sarışın kız iç geçirip tırnaklarının üzerindeki nemli boyaya doğru üflüyordu. ,, Öyle değil yani, aşırı derecede ateşli görünüyorsun şüphesiz. Hatta kızların senin eşcinsel olduğunu bildikleri halde çok kez başlarının sana tekrar çevirmelerini sağladın. "
,, Hiç dikkat etmedim- " Chuuya'nın yanakları renk alıyordu.
,, Evet, bu benim işim çünkü. Her neyse, ben sadece bebeksi tipli arkadaşıma fazla alışıktım yani... bilirsin.. fazla çabuk büyüyorsun. " Higuchi sırıtarak Chuuya'ya baktı tekrar.
,, Annelik içgüdülerini benden uzak tutabilir misin acaba? "
,, Asla! " Kız ojelerinin kapaklarını kapatıp çantasına koydu ve tekrar önüne dönüp kendini arkaya attı. Başı yastıkla buluşunca şeytanca gülümseyerek Chuuya'nın sinirleriyle oynama kararı aldı. ,, Başka neye dikkat ettim biliyor musun? "
Chuuya o sırada masanın üzerinde duran siyah tükenmez kalemi alıp eline bir şeyler çizmeye başlamıştı. Higuchi'ye bakmadan mırıldandı. ,, Neye dikkat ettin bakayım? "
,, Dazai'nin tüm gün sana bakış şekline. "
Kızıl saçlı derin ve uzun bir iç çekip Higuchi'ye döndü. ,, Sikik gibi bakmıştır. "
Chuuya iç çekerken Higuchi'nin gülümsemesi genişledi, durumdan açıkça eğleniyordu. Başını yana eğdi, gözlerinde yaramaz bir parıltıyla Chuuya'ya baktı. ,, Eh, Dazai'nin sana özgü bir bakış açısı var tabii.. ", dedi Higuchi, sesi imayla doluydu. ,, Ama bu sefer sanki gözlerini senden alamadı bir türlü... gibi bir şey işte. " Alt dudağını dişledi gülmemek için.
Kızıl, Higuchi'nin sözlerine gözlerini devirdi, yanaklarına yükselen sıcaklığa rağmen sakin bir dış görünüş takınmaya çalıştı. ,, Başlama, Higuchi. Muhtemelen sadece her zamanki sinir bozucu haliydi. "
,, Benim ne kadar iyi bir gözlemci olduğumu biliyorsun. Dibi düşmüş gibi bakıyordu diyorum sana! "
,, Aynen. " Chuuya alaycı bir tavırla başını sallayıp gülerken kalemi elinden bıraktı ve bacak üstüne bacak attı. ,, Hatta beni bu halde görür görmez aşık oldu, değil mi? "