21

262 43 20
                                    

Beomgyu saçlarını okşayan ellerle gözlerini açtı, yarım yamalak Taehyun'un üstten ona baktığını görmüş gözünü açabildiği kadar sevgilisine bakmaya çalışmıştı.

Öyle çok kolay sinirlenen, baskıcı birisi olmamıştı hiçbir zaman. Hayatında şu ana kadar hiçbir ilişkisinde kendisini bu kadar savunmasız hissettiği olmamıştı. Şimdi Taehyun yanındayken en ufak uzaklıkta bütün vücudunu huzursuzluk kaplıyordu, kendisi bile dün geceye kadar bu kadar bağlandığını düşünmüyordu.

Ne var ne yok hepsini beraber çözsünler istiyordu, amacı Taehyun'u rahatsız hissettirmek falan değildi. Aksine en kötü anında bile yanında olmak ve yardımcı olmak istiyordu. Dün yardımcı olmaya çalışırken iyi niyetinin suistimal edilmesi onu kıran şeydi. Taehyun da çok iyi biliyordu karşısındakinin yardım etmeye çalıştığını.

"Bugün işe gitmesek olur mu? Beraber evde vakit geçiriz hem biraz, konuşmuş oluruz"

Duyduğu şeyle içten içe mutlu olmuştu, ne kadar Taehyun'a çok kızgın olsa da ondan asla ayrılamıyordu, aralarına bir şeyler girmesinden nefret ediyordu.

Yine de gardını bu kadar çabuk düşürmemeliydi, ne yapıp ne edip öğrenecekti Taehyun'un sorununu.

"Tamam gitmeyiz, patronla konuşayım ben"

Lafı az çok ağzında geveleyip sarılı olduğu kollardan kurtulmuş ve banyoya ilerlemişti. Gerçekten berbat görünüyordu. Saçları çekiştirilmekten karmakarışık olmuştu ve gözleri davul gibiydi. Gerçekten sevgilisini iyi bir pataklaması gerekiyordu.

Günlük işlerini halledip banyodan çıktığında çoktan odanın toplanmış olduğunu görüp gülümsedi. Normalde de sevgilisinin bu huyunu seviyordu. Ne kadar yorgun olursa olsun hiçbir zaman bütün işleri sadece bahanelerle kendisine yıkıp durmuyordu.

Beraber yaşamamalarına rağmen evde sürekli Taehyun var gibi hissediyordu. Evin her köşesinde bir şeyini bırakmış olması Beomgyu'nun hoşuna gidiyordu. Dolabında sayamadığı kadar kıyafeti vardı, banyoda her zaman yedek olarak duran diş fırçası vardı, sanki düzenli kullanıyor gibi havluları her zaman kapıda asılıydı. Böyle küçük detaylar Taehyun'u gerçekten çok sevdiği için ağlamak istemesine yol açıyordu.

Odaya göz gezdirirken mutfaktan yemeğin hazır olduğuna dair birkaç ses duymuş paytak adımlarla ve dönen başıyla zar zor mutfağa varmaya çalıştı.

Hayatında hiçbir zaman tek gecede bu kadar fazla gözyaşı döktüğünü düşünmüyordu, öyle ki gözlerinin şişliği ve başının ağrısı gittikçe inatmış gibi çoğalıyordu.

Normalde olsa pijamasının üstünü giymemiş olan sevgilisine şakayla karışık kızar ve omzunu öperdi ama şimdi düzenlerine dönmelerini istemesine rağmen bu konuyu tek bir sabahta kapatmak istemiyordu. Sevgilisinin her bir şey yaşadığında ondan uzaklaşıp kabuğuna çekilecek olmasına göz yumamazdı.

Sandalyeye bağdaş kurup otururken Taehyun'un sofraya en sevdiği şeyleri koymasını izledi.

"Ne ara yaptın sen bunu?"
"En fazla 1-2 saat uyudum zaten, senin kalkmana yakın bunları hazırladım."
"Anladım. Eline sağlık"

Beomgyu ne kadar tepkisini koymak istese de gülümsemesini engelleyemiyordu. Taehyun'un kendini affettirmeye çalıştığının farkındaydı, büyük ihtimalle günün geri kalanında hayatında almadığı kadar öpücük ve özür alacaktı. Onun bu hareketlerini ezberlemiş olmak komiğine gidiyordu.

"Tamamdır. Başla bakalım, aç olduğunu biliyorum küçük fare"

Beomgyu ne kadar onu bu kadar iyi tanıyorsa Taehyun da kendisini çok iyi tanıyordu.

scott street • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin