Peki ya Semih bayıldıktan sonra ne mi oldu?...
---
Kerem'den
Kerem tefecilerin geldiğini görünce diğerleriyle fırsattan istifade ederek,aynı zamanda fazla sarhoş olmadığı için telefonundan barışın numarasına mesaj attı.
Kerem:
Baris sorgulama attigim konuma gel
*Konum*
Bunu attıktan sonra zaten telefonunu görmemeleri için kapatarak geriye attı. Tefecilerin diğerleriyle pek bir alakası yoktu. Yani daha önce gördü bizi tabiki ama asıl işleri Semihleydi...
Hakan abi ve birkaç tefeci itiş kakış işine girdi. Size yemin ederim Bertuğ'un at toynağı işe yaradı... Allah affetsin ama koydum bı tane karın boşluğuna doğru. Zaten Barışın ekipler yola çıkmıştı bile... Biraz daha olayasak iyi olurdu... Dur bir dakika.. Semih mi bayıldı?
---
Barış'tan
Komiser olmanın zorlukları mı diyim ne diyim şimdi... Yani Emniyet genel müdürlüğünde çalışmak kolay değildi tabiki. Her gün saçma sebeplerden gelenler.. Dalga geçmek için arayanlar,meşgul edenler... Ya da bazen ciddi vakalar... Benim tüm hayatım böyle geçip gidiyor işte. Yaklaşık 3 senedir çalışıyorum. İşimde başarılıyım,27 yaşındayım. Neyse kendimi yeterince anlattım diye düşünüyorum.
Vardiyalı çalıştığımız için gecem gündüzüm birbirine giriyordu bazen. Ya da bazı vakalar kafamı çok kurcalıyordu. Ya da bazen gözüme uyku girmiyordu diyebilirim. Şu sıralar aklıma takılan bir konu daha var aslında...
Kerem yakın arkadaşım.. Küçükken komşu olduğumuz için beraber büyüdük abisi gibiyim onun. Her neyse, geçen günlerde bahsettiği bir çocuk vardı. Tefeci mi ne birşeyler geveledi ama pek anlatmadı. İçime kurt düşürdü evet,fakat kendimi parçalasamda anlatmadı bende daha fazla zorlamanın lüzumu yok diyerek pes ettim.
Yine gece vardiyasına kalmıştım. Kahve içiyordum ve birkaç dosya kurcalıyordum. Telefonuma gelen mesajla telefonu açtım. Saat 23.37,kim yazar ki bu saatte diye düşündüm ve mesaja baktım...
Kerem mi?
Hemen alınan ihbarı sisteme geçirdim herşeyi kayıt altına alarak Komiser Yardımcısı,yani yardımcım Altay'a seslendim.
"Altay kalk kalk ihbar var acil!!"
Gece vardiyasına kalan sadece ben,Altay ve Başkomiserimiz İsmanil Karakol Amirimiz vardı vardı. İhbar mesajını gösterdim. Hemen adrese doğru yola çıktık.
...
Yazılan konuma gelmiştik bile. Hemen giriş kapısının açık olduğunu gördük. Yanımıza 3-4 arkadaş aldık. Hemen içeri girerek adamları habersiz yakaladık.
"HOP HOP HOP KALDIR ELLERİ!"
Adamlar neye uğradığını şaşırmış olacakki kaçamaya çalıştıklar ama kapıyı kapattık ve bir adamın kollarını bağlayıp yere yatırarak bastırdım.
"Boşuna çırpınma."
Diğer arkadaşa bıraktım adamları kelepçelerken diğerlerinin yanına gittim.
"İyi misiniz gençler"
Kerem baya iyiydi açıkçası. Hakan Çalhanoğlu lan! Oha... Of ne diyorum ben. Neyse sarhoş gibilerdi...
