(Kerem dinçer bakış açısı)
masada sessizlik hakimdi. aslına hep böyle olurdu. dedem sanki bizden nefret eder gibi bizimle işden başka konuşmazdı. ama ben yine de dedemi severim. yani, o iyi biri ve cesur. ailesi için her şeyi yapar.
bide, benim evlenme meselesi var. dedemi ikna edeceğim. ve, o evlilik gerçekleşmeyecek ama masada azra yengem yoktu. babam kağan bey sordu "Baba azra nerde"
ilk önce bana baktı daha sonra babama baktı "Antepe gitti, oğlunu evlendireyeceğiz, unutmadın dimi"
"hayır, baba"
boğazımı temizledim. bu sefer sıçtım "bir itirazın mı var, kerem efendi"
"hayır dede, senin sözün benim sözüm"
"aferin, sonunda bir şey anladın"
kafamı salladım. inanmıyorum gerçekten inanmıyorum bir kıza göre evleniyorum ve merve benimle konuşmuyor. o kızı bulduğumda onun için işler değişecek. dede napıyorsun sen dede önümdeki yemekle bakışıyordum artık napabilirim ki
(Ayçanın bakış açısı)
şuan öyle güzel bir uykudaydım ki. hayatımın en güzel rüyası olabilir ama tabiki ablam olan şero beni uyandırdı. lan neden neden bak yeniden soruyorum neden abicim.
"abla noluyor ya"dedim uykulu çıkan sesimle
"haberleri duydun mu"
"hangi haberleri dolar yine mi çıkmış"
"kızım ne doları. bizim sevgi hala gelmiş"
"hani evlilik programın sunucusu gibi bütün kısmetleri bulan kadın mı"
"onun yerine hayırlı işci diye biliriz bence ayçacım"
"ok, neden gelmiş peki"
"Dinçerleri başı olan harun ağa var ya"
"oha abla o mu gelin alıyormuş. adama bak yaş 60 iş bitmemiş"
"kızım ne saçmalıyorsun sen harun ağa küçük torunu için kısmet arıyormuş."
"eee bundan banane"
"babam ikimizinde hamama gitmemizi istiyor tabiki halamla"
"hamamda ne işimiz var ya bizim"
"orda bakacaklarmış bütün gelin adaylarına"
"hayatta gelmem"
"saçmalama"
yataktan doğruldum "ne saçmalama ben okuyacağım koca peşinde koşmuyorum"
"sanki ben götürüyorum seni babamı tanımıyorsun seni mahzenden çıkartmaz aç susuz kalırsın hem seni seçekleri ne melum belki beni seçerler çoçuğun resmine baksana aşık olacaksın"
telefondaki fotoğrafı bana göstermeye çalıştı. "istemiyorum" gözlerimi kapadım sonunda çekti fotoğrafı "iyi bana kaldı çoçuk"
"al al senin olsun umrumda değil biliyorsun"
"napim"
"bunu"
onu gıdıklamaya başladım oda beni gıdıklıyordu deliler gibi gülüyorduk rahattık babamın odasındaki duvar ses geçirmiyordu o yüzden no sıkıntı. bazı günler içimden keşke diyordum. keşke babam böyle biri olmasa bizi çok sevse ama yok hiç bir zaman sevmedi bizi
neden mi biz erkek çoçuk değildik erkek çoçuğu olsa hiç böyle davranmazdı napabiliriz ki bizim suçumuz mu erkek olarak doğmamak
(kerem dinçerin bakış açısı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın
Romanceünlü çapkın kerem dinçer. dedesi artık onun çapkınlığından bıkmışdı. ve onu memleketinden bir kızla evlendirmeyi kararlaştırıyor. kerem ne kadar da karşı çıksada zorda olsa kabul ediyor. peki kızımız evlenmeye kabul edecekmi?