1:2

57 7 3
                                    



 


Binlerce düğüm atsan da ip aynı


Yutkundum ve kimseye belli etmeden yazdım.

  

  Bilinmeyen Numara(Ouzou):
Ouzou Furuya mı?!

Bilinmeyen Numara(Ouzou):
Beni cidden o zengin şımarık züppe mi sandın.

 
Kendime hakaret etmekte ne biliyim yani!

Cidden yakalanmamak için kendimi kötü ve bende hiç olmayan özelliklerle! gösteriyorum.

Geri çaktırmadan Erika'ya baktım. Telefonuna bir kaç dakika sonra mesaj gidecekti.

Ve öylede oldu.

Erika telefonuna baktı sonra bana baktı. Ona en ifadesiz ve duygusuz gözlerimle istemeden bakmak zorunda kaldım.

Bana şaşkınlıkla baktı sonra Lucia'ya baktı.

Lucia'da onun gibi şaşkındı. Çünkü Lucia beni çok iyi tanıyordu. Kendime ne olursa olsun hakeret etmiyeceğimi biliyordu.

Erika hızla yazmaya koyuldu. Bende çaktırmadan yedek telefonuma baktım.
 


Erika:
Bunu nerden bilicem?

Erika:
Ouzou Furuya olmadığını nerden bilicem?

Kaşlarımı hafif çattım ve düşünmeye başladım.

Tam o sırada kurtarıcı meleğim bana doğru geliyordu.

Hızla Erika'ya yazdım ve yanıma gelen Aina ile istemeyerek konuşmaya başladım.


Bilinmeyen Numara(Ouzou):
Eğer ben Ouzou isem hem seninle yazışıp hemde nasıl kızla konuşayım?

(Görüldü)

  


Bugün de paçayı kurtardık. Çok şükür.

Tamam belki bu yaptığım çok piçlik bir şeydi tamam kabul ediyorum ama başka şansım yoktu.

Her ne kadar Ouzou Furuya olsam da... aşkıma sahip çıkamayacak kadar korkaktım.


•••

Sinirle elimdeki yastığı Aoto'ya attım. Odada bir rahat vermiyordu.

"Aoto gider misin!" Dedim sinirli sesimle.

Aynı olan mavi gözleri ile bana baktı ve yüzünde ki alaycı ifade silindi.

"Ryuuji naptı yine?" Dedi içinde sinir barındıran sesiyle.

Yutkundum ve başımı eğdim.
"Ryuuji ne alaka şimdi! Hem o konu artık bitti! Onun adını duymak istemiyorum!" Dedim titreyen sesimi saklamaya çalışarak.

Bana yaklaştı ve yatağın kenarına oturdu.

"Hiçbir zaman yalan söyleyemiyorsun." Dedi normal sesi ile.

Aynı olan mavi gözlerine baktım. Aoto gülümsedi ve saçlarımı karıştırdı.

Başımı hemen arkaya çektim. Bu hareketinden asla vazgeçmiyordu.

"Yapma şunu!" Dedim onun ellerini tutarak.

O gülerek yataktan kalktı ve sonra kafama vurdu ve odadan kaçtı.

Tam yataktan kalkıp peşinden gidecekken geri yatağa oturdum. Şuan cidden onunla uğraşacak enerjim yoktu.

Yatağa geri oturdum ve Aoto gelince sakladığım kutuyu çıkardım.

Ryuuji ile olan anılarımızı barındıran kutu...

Kapıya baktığımda Tanrıya şükür kaçarken kapattığını gördüm.

Geri kutuya döndüğümde kutuya baktım.

Neden kutuya normal birşey miş gibi bakıyordum?

Oysaki o benim için önemliydi..

 

"Şunu hiçbir zaman anlamadın Lucia... biz ne kadar bir olduğumuzu sansakta biz ayrı ülkelerin insanlarıyız... ne sen bana yakın ne de ben sana uzağım."

"Senin bencilliğin yüzünden biz şuan bu haldeyiz! Sen bencillikten başka bir şey değilsin!"

"Biri beni senden daha çok sever diye korkuyorsun... ve korkmakta haklısın."

"Denedik olmadı! Biz seninle birlikte olamıyoruz Lucia! Şunu anla artık!"

"Artık sana eskisi gibi şeyler hissetmiyorum! Ayrılmamız en iyisi."


Gözlerimi sımsıkı kapattım ve o sözleri duymamaya çalıştım.

Yaşdolu gözlerle kutuya baktım ve ellerimle onu sımsıkı tuttuğumu gördüm.

O artık benim hayatımda yoktu.. 1,5 yıldır biz ayrıydık. 547 gündür o benim hayatımda yoktu.

Ve asla olmayacaktı.

O zaman neden anıları benimleydi ki? Hızla kutuyu odada ki çöpe attım.

Gözümdeki yaşları sildim. Artık onun için dökülecek tek bir damla gözyaşım yoktu.

Ben Lucia. Lucia Ai Takuma..

Biraz geç farkına vardım ama sonunda farkına varmıştım. Ama artık ona göre davranaktım.

Bundan sonra hayatımda Ryuuji Furuya olmayacaktı
______________________________________

Fikir belirtebilirsiniz.

Oy ve yorum vermeyi unutmayın.

SİSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin