SİSU

1:3

•

İyi görünüşe aldanırız

•

  

Derin nefes alarak elimdeki kalemi masaya bıraktım.

Gözüm istemezcesine telefona kayıyordu.

"Hayır Erika! Hem daha kim olduğunu bile bilmiyorsun!"

Kendi kendime söylenerek geri kitaba döndüm.

Telefonumda bildirim sesi gelince hızla kalemi yana savurdum ve telefonu elime aldım.

Ders biraz kenarda durabilirdi.

Bilinmeyen Numara:
Gözlerin o kadar kahve ki o gözlerinden bir kere öpsem dudaklarımda 40 yıl hatrı kalır.

Bilinmeyen Numara:
Gözlerin o kadar kahverengi ki o gözlerinden bi kere öpsem dudaklarım toprak olur sen güldükce o topraktan çiçek açar ama sakın oflama kuruyup sensiz kalamam.

Bilinmeyen Numara:
Bak yazım yanlışı olmadan yazdım.
Aferin bana
👏🏿👏🏿

Erika:
Neden iki tane yazdın?

Erika:
Bu arada normalde söylemem ama..

Erika:
Güzel iltifat ediyorsun.

Hızla telefonu kapattım ve gözlerimi kapatarak maratonda olan kalbimin üstüne elimi koydum.

Dudaklarımı dişledim.

Aklıma gelen şeyle birden dondum.

"Hayır... hayır hayır hayır hayır!"

Olamazdı... değil mi?

Ben daha tanımadığım birine aşık olamazdım değil mi?

Sınav senemde olamazdı böyle birşey...

...ama oldu. Ben Erika Takatoo tanımadığım birine aşık olmuştum.

Bu sene sadece sınavıma odaklanıcam derken aşık olmuştum.

•••

Kimseye bakmadan hızla koridorda ilerleme başladım.

Ama gördüğüm manzara ile olduğum yerde dondum.

Lucia ile okula daha geleli bir ay olan Ryo koridorda öpüşüyorlardı.

Gözlerimi kocaman açarak ikiliye bakıyordum. Lucia daha iki gün önce benim omzumda Ryuuji için ağlamıştı.

Gözlerim onları sinirle izleyen Ryuuji'ye kaydı.

Ellerindeki kitapları sıkıca tutmaktan dolayı kitap kapakları bükülmüştü.

"Arkadaşın ne yapıyor?!"

Kulağımda hissettiğim nefes ve sert sesle başımı yan tarafa çevirdim.

Baktığımda kırmızı gözle karşılaştım. Ouzou Furuya yanımdaydı.

İlk ona sonra ise Lucia'ya baktım. Ne diyeceğimi bilmiyordum.

Ne diyebilirim ki?

"Ben... bilmiyorum. Bende şimdi gördüm." Dedim alçak sesimle.

Alaylı gülümsemesi dudaklarındaydı. Dağınık siyah saçları yüzüne dökülmüştü. Kırmızı gözleri delice bakıyordu.

"Bana bak konuş arkadaşınla-"

Hızla sözünü kestim.

"Bir, sen bana emir vermezsin. İki, benimle bu üslupla konuşamazsın. Üç, ben Lucia ile ne konuşucam! Senin kardeşin görmeyi dayanamıyorsa kafasını başka yere çevirsin! Kızı rahat bıraksın!" Dedim baskın sesimle.

Anlık şaşkınlığa uğradı. Gözlerini kıpraştırdı. Ağzını açıp kapattı.

"Bak Ouzou seninle ya da Ryuuji ile derdim yok ama Lucia üzülürse bende onu üzerim." Dedim.

Bana göz kıpraştırdı ve sonra geri alaylı sırıtışını yaptı ve bana bir adım attı.

"Senin içinde de panter yatıyormuş."
Dedi alaylı sesiyle.

Ona gözlerimi devirdim ve tam ilerleyecekken beni durdurdu.

"Bana yardım et."

Durdum ve ona şaşkınlıkla baktım.

Okulun popüler çocuğu benden ne istiyordu. Ona konuşmasını devam etmesi için baktım.

Yutkundu ve etrafa baktı sonra bana biraz daha yaklaştı.

Kırmızı gözleri, kahverengi gözlerime baktı.

"Ryuuji ile Lucia'yı barıştırmamda bana yardım et... biliyorum aptalca birşey istiyorum ama ben artık kardeşimi öyle görmek istemiyorum.. tamam Ryuuji iyi bok demiyorum ama nede olsa o benim kardeşim. Lucia'nın yanına gitsem beni kovar." Dedi nötr sesiyle.

"Gel bu iki aptal salağı biz barıştıralım."
______________________________________

Fikirlerinizi belirtebilirsiniz.

Oy ve yorum vermeyi unutmayın.

Seviliyorsunuz...