seungmin okula erken gelmişti çünkü minhoya tüm ekip korku evine gideceklerine dair söz vermişti şu anlık tek bir sorun vardı arkadaşlarına henüz bunu söylememişti onların taktiğini uyguluyordu yani son anda haber verip onlara gelmemeleri için sebep vermemek
okulun kapısının önündeyken jisung da okulun yokuşundan yorgunca çıkıyordu yokuş bayağı büyüktü ve her çıktıklarında söyleniyorlardı jisung ölüyormuş gibi iki büklüm yokuşu çıkarken şu an gerçekten komik bir görüntüsü vardı arada duraksayıp kafasını kaldırarak gökyüzüne bakıyor ve sanırım sövüyordu seungmin onu fark etip bu görüntü karşısında gülerken jisung da onu fark etti ve az önce ölecekmiş gibi davranan o değil gibi koşarak seungminin yanına geldi
"seung ne oldu her gün beş dakika geç gelme alışkanlığını bugün bırakmışsın" dedi
"sabah şeriflerin hayırlı olsun jisung sana bugün iyi günler diliyorum ve izzeti şerifini okuldan sonrası için korku evine davet ediyorum (!)"dedi
"senin de sabah şeriflerin hayırlı olsun seung ben altıma sıçarım orada o yüzden gelemem enes baturun videosunu izlerken bile gözümü kapattım" dedi
"jisung sana psikolojik baskı uygulamak istemiyorum ama eşşek gibi geleceksin"
"tamam"
dedi ve ekledi
"tek biz mi olacağız hee?? he? heee?"jisung zaten bi yandan gitmek istiyordu ama seungmini biraz uğraştırmak istemişti
"hayallerini suya düşüreceğim ama hayır geçen gün pilav yediğimiz çocuklar var ya"
"ha bizi dövecek olanlar"
"evet onlar onlarla bir de bizimkilerle dur bi kaç kişiydi onlar minho changbin jeongin chan dörtlermiş sekiz kişi gideceğiz "
"oha sefere mi gidiyoruz sekiz kişi "
"çok kişi daha iyi olur dediydi minho"
"heee tamam"
jisung çabukça kabul ederken seungmin mutlulukla kafasını sallamıştı okula bahçesine girip sınıflarına girdiler hyunjin kendi sınıfları yerine seungminlerin sınıfındaydı seung bu durumu garipseyip kaşını çatsada aman bugün de ballıyım diğer sınıfa gitmeye uğraşmam gerekmeyecek diye içinden geçirerek kendi sırasında oturtan hyunjinin yanına gidip bir ön sıraya oturdu saat henüz erkendi ve sınıfın çoğu boştu
"bugün herkes erken gelmiş sanki anlaşmışız gibi ne güzel dostluğumuz var aman yarrabbi taktir edilesi hyunjin saçların bugün ışıl ışıl ve gözlerin ceylan gibi bir yandan da kurt gibisin oh mis gibi de kokuyorsun bugün sana meybuz alayım"
dedi seungmin ne zaman hyunjinden bir şey istese ona yalakalık yapıyordu hyunjin bunu anlayarak seungmine
"ne isteyeceksin yine" dedi
"okulda-"
seungminin lafını tamamlayamadan hyunjin tekrar aceleyle söze atladı
"aman neyse bi dur çok önemli bir şey oldu o yüzden erken geldim ben"
jisung anlat hemen bakayım diyip onların bi yan tarafındaki sıraya oturdu ve ayak ayak üzerine attı daha sonra dikkatle hyunjini dinlemeye başladı
hyunjin gel gel yaparak başını ikisinin ortasına yaklaştırdı ve fısıltıyla konuşmaya başladı
"şimdi ingilizce hocası benim sözlüye on vereceğine yüz vermiş benim de tabi melek gönlüm el vermedi"
jisung lafa atlayıp tabi tabi dese de hyunjin umursamayarak konuşmaya devam etti
"söyledim işte yanlış girmissiniz diye yarın erkenden öğretmenler odasına gel bakalım dedi işte ben de erkenden çıkıp geldim yoksa biliyorsunuz beni hayatta erken gelmem ama geçte kalmam tam zamanında"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nonsense | 2min
FanfictionMinho ve Seungmin'in saçma bir şekilde tanışmaları ileriki ilişkilerinin garip bir hal almasına neden olmuştu.