#2

2 0 0
                                    

Sonunda ders bitmişti hoca ilk haftadan uzatmıştıda uzatmısştı. Çantamdan kulkalıklarını çıkardım yolda yürürken müzik dinlemeyi seviyordum hem zaten hava hafif hafif esiyordu bu havada kim müzik dinlemezdi? Yine düğümlenmişti kulaklığım ne güzel düzgünce koyuyordum neden hep böyle oluyordu. O sırada  bir bedenle çarpıştım. Çarpıştığım bedene baktım bugünki bu sınıftaki çocuktu dilim tutulmuştu oda bana bakıyordu, hafif baş selamı verdim ve yanından geçtim arkama baktım  arkadaşları onu kolundan okula doğru sürüklemeye çalışıyorlardı. Onunda bana baktığını görünce hemen önüme dönüp yurda doğru yol almaya başladım. Ama sanki oda yanımdaymış gibi gerilmiştim.
Odada yalnızdım bundan şikayetçi değildim. Kulaklıklarımı takıp şarkımı dinlemeye başladım, havada hafif hafif esiyordu balkona çıktım. Kulağımdaki sarkı bitince  bende içeriye geçmeye yeltendim ama bir şeyle duraksadım karşı evimizde ki bir çocuk bana el sallıyordu ya da ben kuruyordum omuz silkip odama geçtim belkide biraz uykuya ihtiyacım vardı.
Sabah kalktığımda başım ağrıyordu galiba balkonda çok durmuştum. Ve bugün okul vardı ama ben gitmek istemiyordum yine de hazırlanıp okula yürümeye başladım. Kulaklıklarım rüzgarın etkisiyle savruluyordu onları tutmaya çalısıyordum ki bir bedenle çarpışana kadar
"Kusura bakma- ne?" yine o çocuktu ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu. Omzuma birisinin daha çarpmasıyla kendime geldim bana çarpan kız arkasına bakmadan uzaklaştı. Ona baktım hala bana bakıyordu "i-iyi misin?" dedi şaşkınlıkla, "iyiyim teşekkür ederim." dedim kısık bir sesle benim sesim nereye gitmişti kulaklıklarımı takıp yanından uzaklaştım. Sınıfıma doğru ilerledim yine her zamanki gibi sınıf boştu kulaklıklarımı çıkarmayıp sarkımı dinlemeye devam ettim. Önüme konan bir zarfla dikkatim dağıldı zarfın sahibine baktım oydu o damı bu okulda okuyordu? "Oku lütfen" diyip hızlıca sınıftan çıktı. Zarfı yavaşca açıp okumaya başladım.
15.09.2024
"Merhaba kusura bakma nasıl başlamam gerek bilmiyorum.
Ben Ege bu okulda okuyorum. Şimdi soruyorsundur ama bu mektubu sana vermek için çok bekledim bugün verebildim . 15.09 2023 seninle ilk göz göze geldiğimiz gün. Her şeyi unutabilirim ama bu tarihi unutamam. Bana bakan derin kahverengi gözlerini, kıvırcık saçlarını, yüzündeki benleri, küçük burnunu ve hep ne oldu der gibi çatılan o kaşlarını. Şuan baya saçmalıyorsun diyeceksin ozaman sen öyle san ama bunlar benim hislerimmiş. Gözlerimi ne zaman kapatsam seni görüyordum, yanımdan geçsen kalbim duracakmıs gibi oluyordu ozaman anladım sana çoktan bağlanmışım ben. Sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum. Mesela kahveyi sütlü seviyorsun, ilkbahar mevsimini çok seviyorsun ama bu doğum günün ilkbaharda olduğu için değil doğa yeniden canlandığı için. Mesela kızdığında göz bebeklerin küçülür, ağladığında yanakların hafif kızarır. Çok soğuk havada kalınca burnunun ucu kızarır, eldivenleri şapkaları sevmezsin. Yeterince tanımıyorum belki ama bunları biliyorum yanında değildim ama bundan sonra seni daha çok tanımak istiyorum izin verir misin?

Saklı Mektup Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin