Menajer SevgilimˆSemih Kılıçsoy

Bölüm 2

Bölüm2: takımla kaynaşma

*2 gün sonra*

Bugün buluşma günüydü TFF'ye geldiğimde daha takım gelmediği için İbrahim Amca'nın odasında oturup muhabbet ediyorduk, iyi de olmuştu hem onu daha iyi tanımıştım hemde kendimden bashedebilmiştim. Kapı çalması ile İbrahim Amca 'gir' komutunu verince kapının kenarından Montella'nın kafasını görmemle kıkırdadım "işte aradığım kişi Ela, geliyormusun çocuklar geldi toplantı odasında" kafamı sallayarak İbrahim Amca'ya döndüm.

"Çocuklar gelmiş Amca gidebilirmiyim?" kafasını sallayarak el salladı. AY ADAM SENİN O PONÇİK ELİNİ HAM EDERİM öhm- kendime gelmem lazımdı, dışarı çıktığımda Montella bana bakıp birşey demek ve dememek arasında kaldığında gülerek ona döndüm "hadi sor içinde kalmasın" derin nefes alıp yarım yamalak Türkçe'siyle konuşmaya çalıştı.

"Amca dedin o ne demek" sorduğu soru ile aniden kahkaha attım o bana ciddili Amca'nın anlamını mı sormuştu ingilizce konuşarak durumu açıklamaya çalıştım "Amca kendinen büyük insanlara denir. Bir de babanın kardeşi için kullanıyoruz tabi" kafasını salladı "banada Amca de o zaman hem daha samimi" dediği ile gülmem daha genişledi kafamı sallayarak onu onayladım.

"Derim tabi Montella Amca" biraz garipsemiştim ama olsundu, kapıyı açıp yana kayarak ilk benim geçmeme müsade ettiğinde teşekkür ederek içeri girdim. Herkes sandalyede oturup birbiriyle konuşuyordu bizim geldiğimizi görmeleri ile susup bize odaklandılar Cenk Tosun'u görmem ile aklıma direk Necip gelmişti, ah be o da olsaydı burada keşke... Ayakta hepsine bakıp gülümsüyordum Montell- yani Montella Amca ,hala garipsiyordum, yanımda durup konuşmaya başladı.

"Yeni menajer'imiz Ela..." duraksaması ile ben konuşmaya başladım "ben Ela Aksoy bundan sonra sizin menajeriniz olarak beraber olucaz" çoğu kişi gülümseyerek Hoşgeldin derken sağ tarafta kıvırcık sarı saçlı birisi kafasını uzatarak konuştu.

Doğru tahmin Barış Alper Yılmaz'dı... "Bekir Aksoy ile akrabamısınız" gülerek kafamı salladım "kendisi Amcam olur" Amca lafını duyan Montella'nın gözleri açılmasıyla gülmem genişledi "tek çocuk diye biliyordum" Hakan Çalhanoğlu konuşması ile ona döndüm "babam asker o yüzden fazla sosyal ağlardan uzak babam" anladığına dair mırıldandı "benim ufak bir işim var Ela siz iyice kaynaşın" kafamı salladım.

Dışarı çıktığında masanın başındaki sandalyeye oturup herkese tekrar baktığımda hepsi pür dikkat bana bakmasıyla yutkundum AY BENDE ANKASTRE VAR BAKMAYIN ÖYLE boğazımı temizleyerek dik durdum "eee ben Ela bunu demiştim evet, eee hepinizi tanıyorum da" hepsine bakarken 2 kişiyi görmemem ile kaşlarım çatıldı "Arda ve Kenan da takımda değilmiydi?" Hakan kafa sallayarak konuştu. "Kenan zaten Almanya'da gel git yapmasın dedik Arda'da oraya gelicek" kafamı sallayarak anladığımı belirttim.

"Kaç yaşındasın?" Samet'in sorduğu soru ile bu sefer ona döndüm "24 yaşındayım" derin nefes alıp herkese bakarak konuştum "size açık olacağım bu süreçte beraber olucağımız için birbirimizden çekinmeyelim, sonuçta menajer'inizim ve herşeyi bilmem gerekiyor"hepsine bakarken kafalarını sallıyorlardı, kendimi anne gibi hissetmem normalmiydi "hepinize ayrı ayrı hayranım ve kimseyle de kötü anı biriktirmek istemiyorum ki bunun olmayacağını adım gibi biliyorum ve o kupayı da bizim alacağımıza inanıyorum, tek ben değil veya bu tesistekiler değil ütün Türkiye size güveniyor"

Ağlıyacağım şimdi bir dakika... hepsi parlayan gözlerle bana bakıyordu "siz bizim çocuklarsınız yaparsınız inanıyoruz size" hepsi alkışlamaya başlaması ile glümsedimAY HEPSİNİ BAĞRIMA BASICAM ANANIZ SİZE GURBAN OLSUN ay- yine kaptırdım kendimş "eminim başarıcaz Ela Hanım" Hakan'ın bana Hanım demesiyle yüzümü ekşittim "Hanım ne ya ben beraberiz çekinmeyelim diyorum" dediğime gülerek kafa salladı "haklısın kusura bakma Ela"

Kafamı iki yana sallayarak sorun olmadığını işaret ettim "bende abi desem isimle seslenmem abes kaçabilir sonuçta çoğunuz benden büyüksünüz" hepsi kafasını sallarken Barış Alper ellerini kafasının arkasına koyarak konuştu "bana deme abi olmak için çok gencim" dediğiyle güldüm, yanındaki Kerem karnına vurup düzgün oturmasını söyledi "peki Barış Alper sana abi demem ABİ" sondaki abiyi bastırarak söylemem ile herkes gülmüştü. Cenk abi'nin yanındaki sessizce bize bakıp sonra kafasını eğen Semih'i görmem ile kaşlarım çatıldı.

"Semih sorun mu var, iyimisin?" kafasını kaldırıp şaşkınlıkla baktı "ha, evet iyiyim teşekkür ederim dalmışım kusura bakmaın Ela Hanım" ağlarmış gibi yapıp "ama ne dedik Semih Hanım yok, hem bildiğim kadarıyla aynı yaştayız" kafasını sallauyarak Cenk abi'ye baktı "böyle ortamlarda gergin oluyor biraz o" kafamı sallayarak biraz daha muhabbet wttiğimizde herles dağılacakken Semih'i durdurup özel olarak konuşmak istediğime söyledim geri yerine oturucakken biraz yaklaşmasını istemiştim.

"Sorun maçlara çıkıp çıkmayacağın mı?" direk konuya girdiğimde kafasını sallayarak yere eğdi "peki kafanın yere eğmenin sebei ne?" omuz silki arada yaptığı gibi dudağını büzdü "güzel oynayamıyorum demek ki" dediği şey ile kaşlarım çatıldı "bi dakika bi dakika kafanı kaldır bakaım" kafasını kaldırıp şaşkın bakşları ile bana baktı "birincisi çok güzel oynuyorsun ve benim gibi koyu bir Beşiktaş'lının yanında bunu dersen dayak yiyebilirsin" daha çok kaşlarını kaldırıp bana baktı "sen nasıl Semih'i düşük görüyorsun diye,evet bunun sen desen bile"

Dediğim şey ile bir iki saniye durup güldü "teşekkür ederim Ela" omuz silkip omzuna dokundum "eminim bu sefer Montella Amca seni oynatacak yoksa ben onun o az saçlarını yolarım" Amca demem ile kahkaha attı bu sefer "Amca mı?" derin nefes verip kafamı salladım "sorma kendisi istedi, İbrahim Bey'e Amca dediğimi kıskanıp bana da de dedi ama açıkçası amca tipi yok onda" kafasını salladı "yok bencede Dede tipi var" bu sefer ben kahkaha attım "ay evet tam dede tipi var ama bunu adamın suratına söyleyemedim."

Gülen yüzünü görmem ile ona baktım "sıkma canını yeni menajerinizim kimsenin geri planda kalmasına izin vermeyeceğim" kafasını sallayıp "gerçekten teşekkür ederim Ela" diğerlerinin yanına gitmesini yarın büyük gün olacağını söyledim dışarı çıktı, telefonum çalması ile çantamdan çıkarıp arayana baktım

Kredi kart💳 arıyor...

Gördüğüm isim ile sırıttım "aloğğ miletvekili ile mi görüşüyorum" karşı taraftan gelen gülme sesi ile karşılık verdi "evet benim naber?" masaya kolumu uzatıp kolumun üstüne koydum kafamı "şimdi milli takım oyuncuları ile toplantı yaptık işte Montella'yla konuşurum sonra çıkarım sen?" kulağımdan çekip saate baktıktan sonra tekrar telefonu kulağıma dayadım. "vayy milli takım he, bende şimdi ofisten çıktım ödül olarak yemek ısmarlayayım mı sana?" kaşlarımı kaldırdım "sen. bana. yemek... ne istiyorsun söyle abi" karşı taraftan kıkırdı duymam ile göz devirdim.

"ufacık ya, imza istiyorum ha birde fener formamı alıp Ferdi'den özel imza istiyorum" çantamı alıp ayaklandım "ıyy pis fenerli, peki ama benim istediğim restoranta gideceğiz" odadan çıktıktan sonra Montella'yı aramaya başladım "battık yarabbim" yüzümü buruşturup suratına telefonu kapattım İbrahim Amcanın kapısını çalıp içeri gir komutuyla girdim "kızım gel otur" kafamı iki yana salladım "şey Montella Amcayı gördün mü?" getirdiğim Amca eki ile kahkaha atmasıyla gülümsedim "bu kadar kıskançlık olmaz ya" dediği ile kahkahamı zor tuttum, omuz silktiğimde tekrar konuştu "takımla özel konuşacaktı" kafamı sallayıp "ben çıksam olur mu?" kafasını iki yana sallayıp "çık çık birşey olmaz"

teşekkür ettiğimde TFF'nin önünde beklerken abime konum atıp beni almasını söyledim.