Prologue

114 24 26
                                    

●㉨●

"Bu taraftan savcım."

Görevli gardiyanın yönlendirmesiyle birlikte gözlem odasının olduğu yere doğru ilerledim. Kapıyı benim için açtıktan sonra; "Herhangi bir sıkıntıda seslenmeniz yeterlidir." Deyip başını eğdi ve kapıyı ivedilikle örttü.

Loş ışığın aydınlattığı masaya doğru ilerledikten sonra sandalyeden birini çekip oturdum.
Dirseklerimi sert zemine yaslayıp bakışlarımı kasvetli odada gezdirdim.
Kısa bir süre sonra demir kapı gıcırtılı bir sesle açıldı. Adımlarının tok sesi masaya doğru ilerlediği sırada kapı tekrar kapandı.

Karşımdaki sandalyeye usulca yerleşip derin bir nefes verdi. Onu beş yıl sonra ilk görüşümdü. Oldukça yıpranmış görünüyordu. Saçlarına griler eklenmiş, yüzü olduğundan daha fazla kırışmıştı. Hapis gerçekten insanı ihtiyarlaştırıyordu.

"Gelmeyeceğini düşünmüştüm."

Geçmişte ona bir borcum vardı. Ne kadar işime ters bir durum olsa da, ona yardım etmeye mecburdum. En azından vicdanımı rahatlatmalıydım.

"Yaşlanmışsın." Dedim ifadesiz bir yüzle.
"Altı yıl oldu, evlat." Seyrek saçları arasında gezdirdi ellerini.
"Bak, eğer bir umut var mı diye çağırdıysan eğer buradan çıkman mümkün değil ."

Kafasını farkındalıkla salladı. "Biliyorum." Bakışlarını kameraya çevirdi. Kısa bir süre oyalandıktan sonra bana taraf döndü.

"Kamerayı kapatın!"

Seslenişimin ardından kameranın yanan yeşil ışıkları söndü.

"Oğlum..."

Eskimiş ceketinin iç cebinden çıkardığı fotoğrafı bana doğru gösterdi. Kameraya genişçe gülümseyen genç bir oğlandı.
"Bir oğlumun olduğunu biliyorsun."
Kafamla onu onayladım.
"Annesini kısa bir süre önce kaybetti. Şu anda bir arkadaşında kalıyor. Henüz üniversiteye başladı ve masraflarını karşılayamadığı için bırakacağını söylüyor. Sana yalvarırım Jungkook..."

Ellerimi elleri arasına aldı.

"Lütfen ona sahip çık. Tanıdıkların pek çoktur senin. Güvenli bir yerde çalışmasını sağla. Okumasına yardım et. Böyle giderse eğer arkadaşları gibi serseri olup çıkacak."

Koygun sesi, ne denli çaresiz olduğunu izah ediyordu.

"Benim ne kadar yoğun olduğumu biliyorsun. Kendi aileme dahi vakit ayıramıyorum... Dediğin gibi ona yardım edebilirim, fakat başında duramam. Ha, onun dışarıdaki her hareketini takip eden birini tutabilirim. Fakat bu da pek etik olmaz."

Düşenceli bir ifadeyle çenesini kaşıdı.

"Benden bir şey saklıyor. Hiçbir zaman gerçek duygularını yansıtmıyor. Fazla içine kapanmış. Yanlış bir şey yapmasından korkuyorum... Onun için endişeleniyorum."

'Anlıyorum' der gibi gözlerimi yumdum kısaca.

"Gerekirse birini tut, lütfen. Ben buradan çıkana kadar ona sahip çık. Hoş, buradan çıkabileceğim de meçhul. En azından kendi ayakları üzerinde durana kadar ona yardım et."

Alt dudağımla uğraşmayı bırakıp derin bir nefes verdim.

"Tamam... Sen çıkana kadar, yahut oğlun kendi ayakları üzerinde durabilene kadar ona sahip çıkacağım. Fakat, bununla birlikte sana olan borcum ödenmiş olacak... Tek sorumluluğum oğlun. Lanet akrabaların beni rahatsız etmeye devam ederse eğer gözlerinin yaşlarına bakmam. Buna sen de dahilsin."

Kafasını sağa sola salladı hızlıca.

"Asla, asla. O para avcılarını da uyaracağım. Bir daha seni rahatsız etmeyecekler. Bundan emin olabilirsin."

Onu kısaca onaylayıp ayağa kalktım.

"İyi... Oğlun bana emanet. İçin rahat olsun."

Sandalyeyi itip masandan uzaklaştım.

"Kendine iyi bak, Mingkyu."

Gözlem odasından da, hapishaneden de çıkarken düşündüğüm tek şey, zaten yoğun geçen günlerime birini gözetmeyi de eklemek olacağımdı.
Bakmakta sorumlu olduğum bir ailem, ilgilenmek zorunda olduğum bir sevgilim vardı ve buna çocuk bakıcılığı da dahil olmuştu.

Sıkıntılı bir nefes verip arabama yerleştim. Sevimli çocuğun sorunlu çıkmamasını umuyordum...

____________________________

Eveet, yeni bir ficle karşınızdayım! Aslında şimdi yazmayacaktım ama aklıma bomba gibi bir konu düştüğü için yazmadan edemedim. Ne'er-do-weel'i de yazacağım için bölümler geç gelebilir.

Havalar da bir anda soğuduğundan şifamı kaptım gene. Şu sıralar kendinize dikkat edin!!!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PROSECUTOR° JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin