0.1

354 55 41
                                    

bağıra çağıra odadan kovdukları çocuklar çıkmış, baş başa kalan ikili gözlerini birbirlerinden kaçırarak yapmaları gereken konuşmanın ertelendiği neredeyse onuncu dakikaya girmişlerdi. dış kapının sesini duydukları an rahat bir nefes verip sırtlarını yakaladıkları yatak başlığı ve bellerine kadar örtülü yorgan, onlara takılmaları gereken asıl olayı fark ettirmişti.

şimdi, son on dakikadır olduğu gibi semih elleriyle oynuyor, kenan ise göz ucuyla onu dakika başı kontrol ediyordu. ikisi de azar bekleyen çocuklar gibiydi. kumral oğlan resmen sarışını eve atmıştı, bilinçsizce. sonunda dayanamayan semih "gözlerini kapasana.." dedi kenan'a.

sorgulamadı, ellerini yüzüne kapadı ve giyinmesi için müsaade etti yanında ki çocuğa. "kıyafetlerim yok, senden-"

"giyinebilirsin.."

gözleri kapalı geçen bir dakikanın sonunda bir tamam mırıltısı çıkaran semih ile açtı gözlerini. onun gibi bir sakınca göstermeden ayaklandı, yatağının hemen yanında ki dolabına eğildi ve birkaç parça kıyafet çıkardı. göz ucuyla baktı sarışın'a, kafasını ellerine indirmiş gergin duruşuyla odanın ortasında dikiliyordu. iç çamaşırını ve eşofmanını giyindi, tişörtünü eline aldı ve önüne adımladı sarışının.

"semih.."

"gideyim ben.."

"konuşmayacak mıyız?"

"ne konuşacağız?"

"ama.." dedi kumral kafasını kaldırmayan çocuğun yüzünü görebilmek adına eğilirken. "kötü hissettiriyorsun, kötü bir şey yapmadık"

"kenan.." dedi bu kez sarışın olan, çabasını fark ettiği için kafasını kaldırmış sulanmış mavilerini yeşillere dikmişti. "kötü bir şey yaptık, yapmamamız gerekirdi. sinirliyim ve konuşursam yanlış konuşacağım, o yüzden gideyim. bir süre birbirimizi görmezsek-"

"bana sinirlisin"

"evet, sana sinirliyim"

"neden?"

"kötü bir niyetin yoktu biliyorum," dedi ve derin bir nefes alıp kafasındakileri tarttı birkaç saniye semih. "biliyorum ama kötü hissediyorum kenan, dün akşam buraya, barış hakkında dertleşmeye geldim ben. ve şu halimize bak!"

"halimiz bana kötü hissettirmiyor"

şaşkınlıkla kumral oğlana bakakaldı semih, memnun olamazdı ya!

"nasıl amına koyayım? normal miyiz sence şu an, çocuklara ne diyeceğiz, ben barış'ın yüzüne nasıl-"

"gayet bakacaksın, sevgilisi olan adama aşık olmaktan utanmak yerine benimle yattığın için mi utanacaksın?"

"kenan.." diye yükseldi semih duyduklarıyla, ne saçmalıyordu? "ben ona aşık olduğumda bacak kadardık, ne sevgilisi? ayrıca.."

"ne ayrıca?"

"boşversene ya"

kendince sitemi ile dönüp gitmek için yaptığı hamle kolundan tutan çocuk tarafından durduruldu. "bıraksana!"

"ne ayrıca semih?"

"gitmek istiyorum.."

"konuşmadan gidersen kendi içinde saçmalayacaksın, semih.." dedi ve tuttuğu kolu bıraktı. tek elini yanağına çıkardı sarışının ve muhtemelen yanaklarını ıslattığı çocuğun haberi dahi olmayan yaşlarını sildi, biraz daha eğildi yüzüne. "seni kafanın içindekilerle yalnız bırakırsam bir daha yüzüme bakmazsın, rahatlamadan gidemezsin tamam mı?"

"kötü hissediyorum kenan.."

"biliyorum, hissetme diye ugraşıyorum yavrum"

"utanıyorum.."

"saçmalıyorsun, utanman gereken ne var?"

"geceyi hatırlıyor musun?"

"hayır, kesik kesik anlar var sadece"

"bende hatırlamıyorum.." derken yanağında ki bileğe tutundu tek eliyle, yüz ifadesi ağladı ağlayacak duruyordu sarışının. kenan'ın içi gitti güzelliğine kısacık bir an, gözleri her saniye nasıl daha da rengini açabilirdi, kırmızı yanakları beyaz tenine nasıl bu kadar yakışabilirdi? sarı saçları dağınıkken daha mı güzeldi sanki? "ben daha önce kimseyle yatmadım.."

"ne?"

"off.." derken gözlerini kapadı ve ağrıyan başını ovaladı semih, utanıyordu. "duydun işte, ve bunun böyle oluşu, seninle, barış için omzunda ağlamaya geldiğim bir gecede- kenan anlıyorsun değil mi beni?"

"anlıyorum yavrum, ama-"

"aması falan yok ki, senin için önemli olmayabilir-"

"onu nereden çıkardın?"

"önemli mi?"

"önemli semih, benim için de ilkti"

"nasıl.." derken şaşkınlıkla havalandı semih'in kaşları.

"dümdüz, ilkti işte, ve ben de hiçbir şey hatırlamıyorum. senden tek farkım kimseye aşık olmayışım. seni anlıyorum ve dinliyorum semih, kendine saçma sapan kızmayı kes. barış'a sadık olmak zorunda değilsin, lütfen biraz mantıklı düşünür müsün?"

"ama, hala kötü hissediyorum.."

"gel bakalım.." derken ellerini iç içe geçirdi ve az önce kalktıkları yatağa ilerletti çocuğu. tuttuğu elinden destekleyerek yönlendirdiği bedenini yatağa oturttu ve kendisi de ayak ucunda dizleri üzerine kuruldu. ellerini dizlerine yerleştirdi semih'in ve alttan seyretti bu kez karnının kasılmasına sebep olan mavileri. "ne yapayım seni iyi hissettirmek için?"

"bilmiyorum, sen böyle yapınca daha da suçlu hissediyorum. bıraksaydın azıcık kızıp sinirimi çıkartsaydım işte!"

"ya kızma mı dedim, kız rahatlayacaksan bekliyorum ben"

ofladı semih gülüşünü dışarı salmaktan çekinmezken, utanç ve suçluluk duygusu bütün bedenini ele geçirmişken karşısında kenan dışında biri olaydı muhtemelen buradan hemen kaçar, bir daha yüzüne bile bakmazdı ama bu çocuk ona iyi gelmek için uğraşırken cidden rahatladığını inkar edemezdi.

"neye kızayım?"

"çocuklara ne diyeceğiz ve yerde ki pastayı kim temizleyecek?"

"hassiktir ya, aptal can!"

"cidden, döveyim mi?"

"döver misin cidden, bizim gücümüz yetmiyor hayvana"

"ağzına bile sıçarım semih, sen rahatlayacaksan.."

"kıyafetlerin de bol oldu.." derken ellerini kenan'ın avucundan kurtarıp havada salladı ve ona bol gelen tişörtün uzun kollarını gösterdi.

"yakıştı ama.."

"ne diyeceğiz çocuklara?"

"işte o bende de yok"

bu kez oflayan kenan olurken kafasını bacaklarına gömdü sarışının. semih dizlerine dökülmüş kumral tutamlara elini attı kendini durduramadan, ileri geri karıştırdı ve oynadı biraz. "kenan.."

"hm?"

"öldürürler bizi farkındasın değil mi?"

"hmhm.."

"kalksana, telefonlarımız nerede?"

"salondadır.."

"eve gideyim.."

"kahvaltı-"

"sen çocuklara ne söyleyeceğimizi bulurken yeterince yorulacaksın zaten, bir de kahvaltı hazırlatamam"

"hey.." dedi ve yalancı bir kızgınlıkla çatılı kaşlarının daha da sevilesi yaptığı yüzünü kaldırdı gömdüğü dizlerden.  "üstüme mi yıkacaksın tamamını?"

"aynen öyle yapacağım, saçmalamazsan sevinirim"

yara Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin