12

216 35 78
                                    




Jennie

Sabahın 7sinde uyanıp okula hazırlanmaya başladım. Neden saat 8 de dersimiz başlıyor ya! Keşke 9 da başlasaydı. Ama ben o zaman da şikayet ederdim 10 da başlasın diye. Neyse.

Banyoda işlerimi halledip Chaeyoung'ın odasına gittim. Camış gibi yatıyordu. Eğer camış gibi yatıyorsan Jennie'nin gazabına uğrayacaksın kardeş.

Mutfaktan 1 su bardağı su doldurdum ve Chaeyoung'ın odasına girdim. Yatağının yanına gidip sırıttım.
"Uyanma vakti!" diyerek suyu yüzüne boşalttım. Chaeyoung boğulur gibi kalktı.

-Amına koyayım Jennie! Bir insan böyle mi uyandırılır ya!
"Nesi varmış? Benim sayemde yüzünü yıkamaktan kurtuldun işte." diyerek kahkaha attım.
"Hadi hazırlan. Kahvaltı hazırlıyorum."

Odasından çıktım. Ben çıkarken küfretmeye devam ediyordu. Okula gidene kadar da edecekti. Jisoo'yu gördüğü an tüm yaşanmışları unutacaktı.

Kahvaltımızı yapıp evden çıktık. Tahmin ettiğim gibi Chaeyoung hala bana sövüyordu.
"Ay yeter Chaeyoung. Bitti gitti işte. Söz bir daha öyle uyandırmayacağım seni."
-Yemin et.
"Yemin ederim."
-İyi tamam affettim.

Bu sorunumuzu da hallettikten sonra sonunda okula gelmiştik. Direkt sınıfa çıktık. Jisoo ve Jimin çoktan gelmişti.
-Selam Jisoo!, dedi Chaeyoung yerine otururken. Jimin gözlerini devirdi.
-Bende burdayım farkındaysan.
-Gördüm Jimin burdasın.

Kıkırdayıp Chaeyoung'ın yanına oturdum. Jimin bize döndü.
-Ha bu arada ilk iki dersimiz boşmuş.
"Gerçekten mi? Of gelmeseydik keşke."
-Keşke ama müdür yardımcısı 5 dakika önce gelip söyledi.

Ofladım. Boş ders olması iyiydi. Ama böyle sanki okula boşa gelmiş gibi hissettiriyor. Enayi gibi hissettim şu an kendimi. Hoca keşke dünden deseydi gelemiyorum diye.

Sohbet ederken sınıfa Lalisa girdi. Niye burda?!
-Günaydın arkadaşlar. Dersinize kimse girmeyecekmiş diye duydum. Ben gireyim dedim.

Diyerek sandalyesine oturdu. Sınıftaki biri
-Hocam erken gelmişsiniz?
Diye sordu.
Lalisa ona mükemmel gülümsemesini sunarak cevapladı.
-Müdür Bey ile bir işimiz vardı. O yüzden erken geldim. Merak etmeyin size ders anlatmayacağım.

"İyi bari." diyerek iç çektim.
Lalisa bana bakıp gülümsedi.
-Bu duruma sevinmiş gibisin Jennie.
"Şey ben..." devam ettiremedim.
-Peki anladım. Her neyse yoklamanızı alıp çıkacağım sınıftan. Jennie sen de benimle gelirsen sevinirim. Seninle bir şeyler konuşmak istiyorum.

Dediğini duyduğumda utançtan kıpkırmızı oldum. Chaeyoung anlamış olacakki hemen beni dürttü.
-Aha! Kesin çıkma teklifi edecek!
Jisoo ve Jimin de bize doğru döndü.
Jisoo
-Çok fazla yüz verme Jennie. Ne kadar zor biri olduğunu anlasın.
Jimin
-Bence hemen olsun bitsin. Sen de yanaş hocaya.

"Ya bi öyle diyorsunuz bi böyle. Ne yapacağımı şaşırdım! Karar verin artık!"
Chaeyoung yanaklarımı tutarak yüzümü kendine çevirdi.
-Bak kızım gerçekten kalbine sahip olması için ne çok zor ne de kolay davranmalısın. Yanaşmak istediğin zaman yanaş istemediğin zaman yanaşma. Eğer seks istiyorsa çak bi tane tokat sonra koy götüne tur at.

Dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım. Hele ki son dediğinden. Nerelerden duyuyor böyle şeyleri?
Jisoo
-Chaeyoung kızın aklını daha çok karıştırdın ya. Şimdi konuşmaya gittiğinde aşık gibiyse yanaş değilse yanaşma Jennie.
"Öyle mi diyorsun?"
-Aynen öyle.

Lalisa yoklama almayı bitirdiğinde sınıftan çıktık. O önde bende onun arkasından bir yere gidiyorduk. Nereye gideceğimizi söylememişti.

Lalisa'nın odasına geldiğimizi fark ettim. Buraya gelene kadar hiç konuşmamıştık. Konuşur zannettmiştim ama konuşmadı.

Odasına girip kapısını kapattı. Masasının sandalyesine oturdu. Hala ayakta bekliyordum. Lalisa bana dönüp
-Ayakta kalma Jennie. Otur lütfen.
Dediğini yapıp oturdum.

Bilgisayardan bir şeylere bakıyordu. Ne zaman konuşacak bu? Konuşmayacaksa niye çağırdı? Mal mı? Tanrım sen sabır ver.

"Benimle ne konuşacaktınızı hocam?"
Gereken soruyu sorduğumda bana döndü. Bu kadın hep böyle güzel miydi? Yoksa bugün ayrı mı özenmiş?
-Gerekli şeyleri konuşacağız.

Ne? O ne demek? Açık konuşsana be kadın!
"Gerekli şeyler derken?"
-Fark ettiysen birbirimize duygular besliyoruz Jennie. Gerekli şey bu. Söyle bakalım. Bana karşı duygun gerçek mi?

Utanmanın sırası değil Jennie! Hadi kızım!
"Aslında ilk geldiğinizde sizden çok hoşlanmamıştım. Ama zamanla çok iyi bir insan olduğunuzu fark ettim. Beğenmeye başladım sizi. Ama aklımda hiç aşk yoktu. Sadece beğeni vardı. Arkadaşlarımla konuştum. Hoşlanıyorsun bence dediler. Ben inkar ettim. Sonra sizle yazıştım. Sizin bana karşı hoşlantınızı anlayınca da ben de sizden hoşlandım. Yani işte öyle."

Hızlıca konuştum. Umarım demek istediklerimi anlamıştır.
-Jennie biliyorsun öğrenci öğretmen ilişkisi çok hoş karşılanmaz okuldaki insanlar tarafından. Ve dışarıdaki insanlar tarafından. Eğer bunu kaldırabilirsen seninle ilişki kurmaya çoktan hazırım. Mezun olana kadar ilişkimizi gizli tutarız.

Diyerek gülümsedi. Bu kadın gerçekten bana mı aşık şimdi? Yuh! Asla inanmam. Ama bu duyduklarımdan sonra inandım.

"Şey ben ne diyeceğimi bilemiyorum."
-Seni beklerim.
Bu kadın kalbime indirecek. Beni tutun kızlar! Her an bayılabilirim!
"Şu an bir ilişki içerisinde olmaya hazır değilim. Kendimden emin olduğumda size net bir cevap veririm. Tamam mı?"

Kendi oturduğu yerden kalkıp karşımdaki koltuğa oturdu. Ellerimi tutup yüzüme baktı. Çok güzel bakıyor!
-Baskı hissetmemen için elimden geleni yapacağım Jennie. Arada küçük sürprizler yapabilirim ama.
Diyerek göz kırptı.

Gülümsedim.
"Peki Lalisa."
Şaşkınca bana baktı. Sonrasında gülümsedi.
-İlk defa ismimi kullandın ve ismim ağzına çok yakışıyor.

Utandım. Çok utandım. Kıpkırmızı oldum. Eminim. Bu halimi gören Lalisa kıkırdadı.
-Utanınca da çok güzel oluyorsun.

Hızlıca ayağa kalktım.
"Ben gidiyorum." O da benimle ayağa kalktı.
-Konuşuyorduk. Nereye gidiyorsun?
"Gitmem gerek işte. Arkadaşlarım bekliyor."
-Peki öyle olsun. Bir dahaki sefere bu kadar kısa tutmam ama bunu bil.

Kafamı sallayıp kapıya yöneldim. Kapı kulpuna kolumu uzatmışken Lalisa elimden tutup beni kendine çevirdi. Hızlıca çevirdiği için kafam göğüsüne çarpmıştı. Ellerini belime koyup beni kendine daha çok yaklaştırdı. Şu an ne yaşıyoruz biz amanın!

Kafamı kaldırıp Lalisa'ya baktım. Gülümsüyordu. Niye bu kadar çok gülümsüyor?
-Seni öpebilir miyim?
NE!
"Neremden?"
Sorduğum soruya sıçayım!

Lalisa kahkaha atmaya başladı. Ben de zoraki bir şekilde gülümsedim.
-Yanağından tabiki. Sevgili olmadan dudağından öpemem değil mi?
Kafamı salladım.
"Haklısın. Evet."

-Ee? Öpeyim mi?
Sorusunu tekrar sorunca cevap vermem gerektiğini anladım. Ay ne dicem? Çok stres yaptım. Öpsün. Bir şey olmaz.
"Hıhım."

Verdiğim cevapla beraber dudaklarını yanağıma bastırdı. 2-3 saniye durduktan sonra geri çekildi. Dudaklarının sıcaklığı beni mahvetti kızlar!
-Şimdi gidebilirsin.
Yavaşça belimi bıraktı. Ondan biraz uzaklaşıp yine doksan derecelik bir eğilme ile teşekkür ettim. Kapıdan çıkarken gülüşünü duyduğumda o eğilmeyi yapmamam gerektiği yeni jeton düşmüştü.

Sınıfa gidip her şeyi anlatacağım şimdi. Yaşasın!

selam🙂
fic ile ilgili fikirleriniz varsa yazabilirsiniz🙂
iyi akşamlarrr

Teacher | JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin