Cuma,
Dersler, okul, sesler, aile, hastane. Ev; dört duvar, bir çatı. Çoğunlukla bir insan. Seviyorsun, sevmiyor. Görsün istiyorsun, görmüyor. Belki gerçekten göremiyor, belki de görmek istemiyor ya da görmemezlikten geliyor. Sonunda evin başına yıkılıyor.Biraz iyi, biraz kötü. Çoğunlukla iyi olma çabası. Sonuç; pek bir şey fark etmiyor. Gülmek, ağlamak. Daha çok ağlamak. Gülmek kısa zamanlı, ağlamak uzun sürüyor. Bir ses var, kulağıma fısıldıyor. "Yapma bunu kendine." diyor ama yine de oluyor, yapıyorsun.
Düşünmek; hiçbir şeye odaklanamamak, ağlama isteği. Sesler; susmuyorlar, daha çok düşünmeni sağlıyorlar. Çıldırmak; düşündüğün zaman susturamadığın seslerin sonucu.
Biri var. Onun için yaptığın şeyleri göremeyen, belki de görmemezlikten gelen biri. Sana gitmeni söyledi, ne kadar acımasızca.
Kayra'dan,
Sizlere...