°•3•°

2 1 0
                                    

Selam nasılsınız umarım iyisinizdir neyse boş konuşup zamanınızı almak istemem

Jisungdan

Uyuyamayacağımı anlayınca hemen kalktım ve hazırlanmaya başladım.
Siyah bir kazak ve bol siyah kargo bir pantalon giyindim.
Tuvalete girip işimi halletdim ve son olarak kahvaltı yapmak kaldı.

Buz dolabına baktım.Off canım hiç bir şey çekmiyor.
Hemen siyah Converse ayakkabımı giyinip evden çıktım.
Motoruma bindim.Kaskımı ve eldivenlerimi taktım.

Ailemle yaşamıyordum.
Annem ve babam 1 yıl önce ayrıldı.
Benide ikisinde istemeyince Changbin bana yardım etti.
Sonradan çok reklamda oynadığımdan CEO oldum ve mutluyum.değilim

Motoru çalıştırdım ve 98-le sürmeye başladım.
Motor markam R25 ve en sevdiyim motor.
Şirkete vardığımda sekreterim Ah-Yei yanıma koştu.

Ah-Yei:Selam Jisung Hyunggg bu gün yeni bir reklam çekimin var.

Ah-Yeinin suratına baktım.Kahve rengi uzun saçları,pembe farı,pembe lip glosu ile her zamanki gibiydi.
Ama bir sorun vardı.
Terlemişti ve titriyordu...

Jisung:Selamm Tamam Teşekkürler Ve Bu Arada Ah-Yei İyi Misin??

Ah-Yei:E-evet

İyi olmadığı ses tonundan belliydi.
Ona ne olmuştu.Neden böyle.
Biz onunla arkadaş gibiydik.
En iyi arkadaşlarımdan biriydi ve bana her şeyini anlatırdı.
Ne olduğunu öyrenmem gerek.

Jisung: Ah-Yei ne oldu anlatabilirsin bana

Ah-Yei:Herkes bize bakıyor -Gözleri dolar- burada olmazz

Jisung:Gel odama gidelim.

Ah-Yei:tamam...

Odama doğru yürümeye başladık.
Odamın kapısını açtım ve kendimi rahat koltuğuma bıraktım.

Jisung:Geç şöyle.

Ah-Yei kapıyı kapattı ve karşımdaki koltuğa oturdu.
Bir dakika boyunca bana baktı.
Ve ağlamağa başladı.

Jisung:Ne oldu...

Ah-Yei:J-Jisung hyung o b-beni aldattı

Ağlaması dahada arttı.
O derken So-Kangımı diyordu.
Aslında son zamanlar Ah-Yeiye o kadarda iyi davranmıyordu.

Jisung:Ovvv gel buraya.

Hemen ona sarıldım.Ağlaması dahada arttı.
Sesinin dışarıya gittiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

Jisung:Nasıl oldu

Ah-Yei:Biz onunla... Oturmuştuk -Hıçkırık sesi- sonra telefonuna bir mesaj geldi işte Selamm yazıyordu aldım telefonu kontrol ettim numara ~Hayatımm~ olarak kayıtlıydı.
Bende mesajlara bakınca şok oldum.
Bana bakarak "SENDEN TİKSİNİYORUM" diye bağırdı.Bende korktuğum hem de üzüldüğüm ve sinirlendiğim için -Burun çekme sesi + Hıçkırık sesi-  Oradan ayrıldı-

Kapı çalınca kapıya baktım. Hemen Ah-Yeiye sarılmayı bıraktım ve kapıya baktım.

Jisung:Gel

?:Efendim So-kang Ah-Yeiyi çağırıyor.

Jisung:Tamam

Hemen Ah-Yeinin kolunu tuttum ve odadan çıktık.
Asonsörü çağırdım.Gelince hemen bindim ve 1-ci katı işaretledim.
1-ci kata varınca onun yanına gittim ve bir tane yumruk yapıştırdım.

So-kang:Ne yapıyorsun ahh burnum

Jisung:Neden onu üzdün bana bak SENİ VARYA

So-kang:NE YAPARSIN

Ağlayan Ah-Yeiye baktım ve konuştum.

Jisung:Git ve gelme

Şirketteki herkes bizi izliyordu.

So-kang:Ne halınız varsa görün bee gidiyorum.

Ve gitti.

O anda arkadaki Minhoyu gördüm.Hemen yanımıza koştu

Minho:Tanrım sungiee iyimisin

Jisung:Sanane be hem elini çek yüzümden

Elini ittim ve odama çıktım.
Uykusuzluktan,Açlıktan ve yorgunluktan bayılmak üzereydim.1 saat sonra çekimim var.
Hemen kantine indim.

Jisung:Selam rica edersem bir tane Americano ve bir tane oreo alabilirmiyimm

?:Tabiki buyrun 3.000 Woon

Jisung: Teşekkürlerrr

Boş masa yoktu yalnız Minhonun karşısındaki sandalye boştu.
Hay ben şansıma.Neyse dedim ve oturdum.
Minho bana baktı ve gülümsedi.

Jisung:Yalnız burası boştu ümitlenme.


Yoruldummm sorryyy ve bu arada 510 kelime bayyy<3

don't like/minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin