cotton candy hearts // larry

two-the art exerminator

Louis gıcırdayan deri koltuğuna oturdu ve telefonundan ücretsiz mesajlaşma için indirdiği uygulamayı açarken kağıda çizdiği taslağı önüne yerleştirdi.

Uygulamadan rehberindeki kişilerin sırayla isim,durum ve ikonlarına göz gezdirmeye başladı.Yaptığı bir çeşit psikopatlık olabilirdi ama resmi için önceden görmüş olduğu bir bacağa ihtiyacı vardı.

Ona lazım olan şeyi bulamayınca galerisine girdi ve tek tek resimlerine göz gezdirdi.Küçük bir halde gözüken resimlerde genelde yanında biriyle çekildiği fotoğraflar vardı.Resimlere neredeyse bakmadan es geçerken biri dikkatini çekmişti.

Büyütmek için küçük kutucuğa tıklayan Louis'nin göz bebekleri gördüğü karşısında büyüdü ve Louis'nin yüzünü şaşkın bir ifade kapladı.Louis, yanaklarının kızardığını anlayabiliyordu.Bir anda ter bezlerinin çalışmasını hızlandıran bu resimdeki anormallik ise beğendiği bacağın bulunduğu resmi büyüttüğünde yanında herhangi bir kız arkadaşını görmesi gerekirken yakın arkadaşı(?) olan Harry ile karşılaşmasıydı.

Louis hiçbirşey olmamış gibi resmi kapadı ve galerisini gezmeye devam etti.Sonunda bir resim buldu ama bu bacak arkadaşı olan Rylinn'e aitti.Onun bunu sorun etmeyeceğini bildiği için resmi büyüttü ve kalemini eline aldı.Dediği sözde "ilişkide bulunduğu kızlar" vardı ama küçük bir hilenin kimseye zararı olmazdı.Kalemiyle kağıda attığı her çizik bu bacakları daha iyi hale getiriyordu.

Telefonundan gelen bildirim sesiyle bir anda tüm vücudu irkildiği için elindeki kalem ile malesef ki resminde koca bir çizik oluşturdu.Telefonun ekranına baktı.

harold:heyy

Mesajı umursamayarak gri kalemliğinden çıkardığı küçük ama etkili silgiyle kağıtta yaptığı hatayı silmeye başladı.Masaya bıraktığı kalemini almak için harekete geçecekken ard arda gelen bildirim sesleriyle bebek mavisi ve lacivertin karışımı olan gözlerini hafif bir edayla devirdi.Kirli sakalı arasında gizlenmiş ince dudaklarından bir oflama döküldü ve odanın bildirim sesiyle,ilhamla,kızgınlıkla dolan atmosferine karıştı.

Telefonu eline aldı ve kilit ekranında gözüken bildirimlere baktı.

harold: heyy

harold: merhaba

harold: hej?

harold: hola??

harold: cevAP VERMEN İÇİN KAÇ FARKLI DİLDE YAZMALIYIM

harold: çok kabasınız bay tomlinson

Louis'nin yüzünü sinirle karışık bir tebessüm kapladı ve kilit ekranını açarak klayvede parmaklarını oynattı.

louist: sus

louist: sanatımı mahvediyorsun

louist: aptal

Louis telefonunu eline alarak bacaklarını kendine doğru çekti ve deri sandalyesine adeta küçük bir kedi yavrusu gibi sindi.

harold: :-( sanat düşmanı değilim

harold: ne yaptım

harold: görüntü kirliliği mi :---(((

louist: hayır salak

louist: iş başında rahatsız edilmekten hoşlanmıyorum sadece

louist: şuan interneti kapıyorum,üzgünüm

Louis baş parmağını alttaki menüyü açmak için kullandı.Ekrandaki "harold" yazısına göz gezdirdi ve iç geçirerek menüden internet işaretine bir kez tıklayarak kapadı.

İşine geri döndü ve kendinden emin hareketlerle bu şahesere devam etti.

Yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorum bu arada selin tşk tuğçe im not sanat düşmanı