yirmi dokuz

190 14 0
                                    

Didem uyanmıştı serumun içindeki ilaçların etkisinden olsa Barışa bir iki şey söyledikten sonra sesizleşmişti doktor gelene kadar
Barış Ender'e git desede gitmemiş refakatçi koltuğuna zelal'in yanına oturmuştu
Barış ise Didem'in yanındaydı oda çok sessizdi ara sıra barış ile
Didem ara sıra bakışıyor sonra Didem'in göz çevirmesi ile son buluyordu "Ender sende yoruldun git artık hadi kardeşim" Ender Barış'ın onu gönderme isteğine yine ve yeniden rest çekerek 'Gerek yok şimdi gidersem aklım dido da kalıcak' Dido? Ne ara bu kadar samimi olmuşlardı diye geçirdi içinden  barı bu  herifi ne zamandan beri tanıyordu ki DİDO aklındaki düşünceler ile barışlar bir kaç kere hem Didem hemde Ender arasında mekik dokudu
"Çok sağol Ender senide yorduk biraz kusura bakma"
Dedi Didem sevgilisinin patavatsızlığını örtmek için Ender Didem'e sıcak bir gülümseme sunarak
"Hiç önemli değil canım sen iyi olda o yeter" Barış Ender'e karşı sabrının kırıntışarını kullanıyordu şuan ve Didem de Zelal de bunun farkındaydı "Sen hep böyle iyilik meleği misin birader sürekli bir düşünceli haller falan" Didem tam ağzını açacağı sırada içeri doktor geldi yüzünde garip bir ifade vardı önce Barışlara sonrada Enderlere baktı
"Sizi dışarı alsak Barış Bey ve Didem Hanım ile konuşsak daha iyi olur" Dedi doktor Barış ile Didem anlamsız bakışlarını birbirine savurdu

Ve doktor cümleye girdi
"Sizinle yalnız konuşmamamın nedeni ikinizide ilgilendiriyor" Dedi ve derin bir nefes alıp devam etti "Didem Hanım hamilesiniz" Didem dr Barışda şok olmuştu ikiside aynı anda 'Ne' dedi fakat Barışa göre işin garibi Rize'de ki Doktor'un Didem'in zor hamile kalacağın söylemesiydi
Doktor devam etti
"Fakat bu hamilelik oldukça riskli olacak zaten Didem Hanım rahmi bize aldığınız hasarlardan dolayı çocuk sahibi olma şansınız oldukça düşükmüş fakat düşük ihtimal gerçekleşti çok dikkatli olmanız gerekiyor buarada payın büyük bir kısımı ise Barış Bey'e düşüyor" Doktor orta yaşlarda bir adamdı ve karşısında ki çifti tanıyordu derin bir nefes daha aldı "Serum bitince taburcu ola bilirsiniz Didem Hanım ek olarak hamilelik süreci ile ilgili daha net bilgiler için kadın doğumdan size bir doktor önereyim ondan randevu alsanız iyi olur... Tekrar geçmiş olsun"  Ne barışın nede Didem in ağzını bıçak açmıyordu ve Barış bu sessizliğe dayanamadı "Nasıl hissediyorsun güzelim" Didem bıkkınlıkla bir nefes verdi nasıl hissettiğini biliyor muydu sanki "Bilmiyorum Barış hadi sen şu çıkış işlemlerini yaptırırken evde konuşalım" Barış kafa sallamak ile yetindi sadece dışarı çıktığında Zelal ile Ender'i gitmeleri için keskin bir dil ile uyarmıştı çıkış işlemini hallettikten sonra bir hemşire ile odaya girdi girdiğinde gözleri dolmuş Didem'i görünce içi parçalanmıştı

Hemşire serumu çıkarıp odadan çıkınca Barış hemen Didem'i yavaşça kaldırdı ve elini beline dolayıp yürümesine yardım etmeye çalıştıı fakat yardı biraz bahaneydi Didem'e biraz olsun yakın durabilmek onun misler gibi olan kokusunu içine çekmek istiyordu ve yapıyordu da oldukça sesiz bir yolculuk geçmişti eve geldiklerinde Didem Barışın beklemediği bir şey yaptı ve ona sarışıp ağlamaya başladı barış bir kaç saniye içinde kızı kucağına alıp odasına çıkardı sırtını yatağın başlığına verdi ve yarı uzanık bir pozisyona geldi saçına minik minik öpücükler bıraktı Didem'in  aradan belki bir belki  bir buçuk saat geçmişti Didem Barışın boynunda uyuya kalmıştı Barış ise asla kıpırdamadı halinden memenundu en azından Didem uyanana kadar bütün kafasını kurcalayan durumları bir kenara bırakmıştı Didem kıpırdanmaya başlayınca kalkacağını anladı huzursuz bir bebek gibiydi şuan Didem Barışın kucağında haraket edip duruyordu ve Barış oldukça zır durumda kalıyordu Didem birden altında ki sertlik ile hareket etmeyi bırakmıştı Barış durumu anlayıp "uyandın artık hadi kalk"  Dediğinde Didem ola bildiğince dikkatli bir şekilde kalkmıştı Barışın kucağından
"Şey ben üstünü değişeyim kahve hazırlayım ve konuşalım artık sende banyo et istersen kıyafetlerin aynı yerde" Diyip hemen kendi kıyafetlerini alıp misafir odasına geçmiş ve değişmişti  saçını ise önden iki salkım bırakıp tuturmalı toka ile toplamıştı telefonunuda alıp mutfağa geçti

Ne yapması gerektiğini ne konuşacaklarını bilmiyordu Didem
Barış çocuğu istemeye bilirdi
Zaten
Didemin de istediği biraz şüpheliydi ikiside şuanda kariyerlerinin zirvesindeydi bu düşünceler ile kahveyi hazırladı Didem üstündeki sweatshirt olsa sıcaklamıştı yanakları al al olmuştu kahveleri amerikan mutfağının bar masası olan bölümüne bırakmıştı  ve kılimayı açmıştı 
"Ne düşünüyorsun Didem" Hastanede ki sorunun aynısı ne düşünüyorsun Didem derin bir nefes alıp verdi "Bilmiyorum ikimizde kariyerimizin zirvesindeyiz ve biz ayrıldık öyle sudan sebeplerle değil senin başka bir kad-" Barış cümlesini kesti Didem'in "bak Didem sen benden bunu bekliyor musun aradı işte sesi bir garipti zaten iyi olmadığını falan zırvaladı bende işte anteraman çıkışı olunca konumda yolumun üstü olunca hemen gittim sonra evine bıraktım mesaja bakmama bedenimde siktiğimin telefonunu tesiste unutmuşum"  Didem derin bir nefes aldı "Barış tamam aldatmadın diyelim bebek ne olacak"

733 kelime en uzun bölümlerden

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TOKSİK/BARIŞ ALPER YILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin