Elinde yedek tavır var mı?

166 50 15
                                    

Kısa ama önemli bir bölümdü, yavaştan başlayalım <3

-

Yemek salonuna dönerken sarışının adımları aksi istikmate gitmemek için direniyordu. Yaklaştıkça konuşma sesleri ve kahkahalar artıyordu. Derin bir nefes alıp salona girdi. Ryan'ın gözleri anında kendisini bulmuştu. Sebastian bakışlarına karşılık vermeden masadaki yerini aldı.

Herkes yerlerindeyken Ryan tekrar onunla gözgöze olmaya çabaladı ama Sebastian kararlılıkla geçiştirdi kontu. Ryan anlam veremedi ancak ayaklandı. Uğultular kesildi ve tüm gözler ona döndü. "Bugün sevgili eşimin ilk av yemeğini kutlamak için buradayız. Hepiniz hoşgeldiniz." Konuklar gülüşerek kontu selamlarken Ryan'ın ısrarlı bakışlarına rağmen Sebastian gözlerini tabağında tuttu.

Kont pes ederek bakışlarını çekti ve kadehini kaldırdı. Masanın kalanı hareketini taklit ederken sarışın da katıldı. "Kont Sebastian Kent'e"

Kadehler birer içişte bitirildi. "Sağlığınıza." Ona doğru kadeh kaldıran Emre'ye gülümsedi Sebastian. Kadehini kaldırdı. Yemek servisi başladı. Masada neredeyse bir köyü doyuracak kadar çeşit yiyecek vardı. Ana yemeğe gerek bile olmadan kolayca doyulabilirdi. Mutfak hizmetlileri ana yemek olan eti servis ederken sarışın huzursuzdu.

Birçok misafir sohbetler eşliğinde yemeklerini yemeye başladı. Şaraplar doldu. Sebastian önüne konulmuş et yemeğine bakıyordu. Yememesi dikkat çekeceğinden küçük bir parça kesip ağzına attı. Zaferin yumuşak tadı birden kaybolmuştu. Taş çiğniyor gibi zorlukla yuttu lokmasını. Elini şarabına attı.

"İtiraf etmeliyim geyikle bizi şaşırttınız Kont'um. Yine de tebrik ederim. Teşekkür ederiz davetiniz için."

Sebastian bu kişinin Ryan'ın yakın tuttuğu askerlerinden biri olduğunu biliyordu. Gülümsemeye çalıştı. "Afiyet olsun. Kendimi bile şaşırttım diyebilirim." Derken Ryan'ın gözlerini görmezden geldi. Askerler gülüştüler. Sebastian en fazla birkaç lokma daha yiyebildi.

Hemen yanında oturan Alioski fark ettirmeden dirseğiyle onu dürttü. "Aç değil misiniz?" Dedi sarışının neredeyse dolu tabağını göstererek. Sebastian başını iki yana salladı. "Ben tokum ama sen açlıktan çıktın herhalde." Alioski ağzındaki koca lokmayı çiğnerken gülmeye başladı. Zaten asker olduğundan iri yarı bir adam oluşu çok yediğini ele veriyordu.

Gecenin kalanında Sebastian kimseye bir şey belli etmeden gülümsedi. Kendini sohbet etmeye ve iltifatları cevaplamaya zorladı. Kendine ait olmayan övgüleri kabul etmek zordu. Son kadehler devrildi. Müzik ve sohbet durmadı. Saat neredeyse gece yarısına yaklaştığında konuklar yavaş yavaş dağılmaya başladı. Salonda kontlarla vedalaşan konuklara kapıya kadar hizmetliler eşlik etti.

"Teşekkür ederiz Kont'um, iyi geceler." Ryan önünde eğilen adama baş selamı verdi. "İyi geceler." Adam hizmetlisi ile birlikte gözden kaybolunca Ryan tekrar Sebastian'a baktı. Oğlan onunla gözgöze gelmemeye ant içmiş gibi boşalan salona bakıyordu. "Sebastian?" Sarışın duydu ama ona dönmedi. Ryan çocuğun kulağına eğildi. "Gecenin başından beri anlam veremediğim bu tavrın sebebi nedir?" Sesi biraz kırgın biraz da öfkeliydi.

Sebastian yüzünü ifadesiz tutmayı başardı. "Tavrımı beğenmediysen kendi tavırlarından birini benimmiş gibi gösterebilirsin." Uzun süre sonra ilk kez Kont'un gözlerine doğruca baktı. Ryan'ın nasıl afalladığını oldukça net gördü. Kaşlarının nasıl gerildiğini.

"Ben." Kont söze başladı ama onu duymak istemediğinden başını iki yana salladı Sebastian. Ryan'ın onu yeniden kandırmasına izin vermedi. Kinaye ile doldu. "Sorun değil. İçten içe kimse o geyiği benim vurduğuma inanmadı zaten. Hala senin zaferin yani."

sarışın, monarşiye karşı -ryansebHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin