KARA MİRAS (I-II)

17. OYUN







Herkese Merhaba canlarım benim, mükemmel bir bölümle sizlerin karşısındayım. Yorumlarınızı bol bol bekliyorum haberiniz olsun

18. Bölümde görüşürüz.

XVII. Bölüm

“Dipsiz bir kuyu…”

1- Zeynep Bastık & Emir can İğrek – Dargın

2- Çağan Şengül & Cem Adrian – Ben sana veda edemem

Geçmişten bir anı…

(Fırat ve Timuçin’ in güncesi)

  

     “Abi, sana bir şey sorabilir miyim?”

Minik timuçin meraklı ve masum bakışlarını abisine doğru kilitlerken bir yandan da o minicik ayaklarını sallıyordu. İçinde ki o soru duygusu gördüğü dergiyle kat ve kat artmış soru sormak için soluğu abisinin yanında almıştı. “Hadi ama abi cevap verir misin?” diye hayıflanmayı da ihmal etmedi. Sabrı git gide taşıyordu.

“Söyle kerata,” dedi abisi başından telefonunu kaldırma şerefine nail ederek “söyle kardeşim haydi bakalım ne soracaksın?”

“Aşk ne demek?” diye sordu küçük Timuçin “yani sen hiç âşık oldun mu abi?” diye de ekledi.

“Lan oğlum,” dedi Fırat, evi inleten kahkahası çok yüksek bir şekilde duyuluyordu. “Nereden çıktı bu şimdi?” diye sordu. “Nereden çıkardın bu soruyu sen?” diye de ekledi patlattığı kahkahanın arasından küçük Timuçin’ de somurtkan bir şekilde “sana soru sordum sende hemen gülüyorsun!” dedi trip atmaya hazır bir şekilde konuşmasına devam etti. “bir soru sordum cevap versene!” diye de ekledi.

Fırat, daha fazla kardeşini sinirlendirmemek adına kahkaha atmayı bıraktı ve ciddi bir şekilde duruşunu dikleştirip şu cevabı verdi. “Aşk, açılmaz bir kapı gibidir. Doğru yolu bulduğun sürece sen her zaman mutlusundur. Çünkü o doğru yolun kapısını açtığın zaman mutluluk tamamen senin elindedir.” Küçük timuçin abisini dinlemeye devam ederken abisi şu cümleyi daha ekledi. “Ancak diğer kapıyı açtığın zaman mutsuz olursun çünkü o kapıyı açtığın zaman mutsuz olursun.” Burukça gülümseyip elini kardeşinin saçlarına götürdü ve okşamaya başladı. “Peki, ya sen kardeşim?” dedi. “Sen hangi yoldasın?”

“Asıl sen hangi yoldasın?” diye sordu Timuçin

Fırat şaşkınlık verici bir ifadeyle “nasıl yani?” diye sordu.

“Sen hangi yoldasın abi?” diye tekrarladı sorusunu küçük Timuçin “çünkü sen başını telefondan kaldırmıyorsun da ondan.” Diye de ekledi.

“Merak etme kardeşim,” dedi Fırat sakin bir ses tonuyla “ben gayet iyi yoldayım.” Kardeşinin endişesini anlayarak konuşmaya devam etti. “Hem sen benim için endişelenme küçük aslan,” gülümsedi. “ben çok mutluyum.”