2. Bölüm
• Merhaba
2 Bölüm çok iyi oldu lan
Iyi okumalar daha fazla uzatmaya gerek yok
Kaçış.
Havalimanına doğru ilerliyordum hızlıca çabucak ayarladığım küçük valizimi teslim etmiş hızlı adımlarla ilerliyordum.
Korkuyordum babamın anneme ve kardeşime yapacağından korkuyordum.
Babamdan Korkuyordum o takıntılı beni zorla evlendirecekleri herifden korkuyordum takıntılı manyak dı.
Takmışlar bana kimseye bir şey demeden gizlice çıkmıştım zaten babam çok fazla evde kalan biri değildi annemin de beni evde durdurmak ve o herifle evlenmem için beni ikna etme sözlerini dinlemek istemiyordum .
Sadece tek destekçim kız kardeşim olan Lena'm vardı ona gitmeden önce her şeyi anlattım . Babamın onları zorlayacağını biliyordum ama sadece bir kaç günlük idare etmesini istedim . Arkadaşıma gittim bahemesini bir kaç gün yutarlardı belki de düşünceye dalmış hızlı adımlarin farkina bile varamamaşım ki önümdeki divara çarptım galiba
"Ahhhh... " diye inlemem ile
Tam karşıma baktığımda önümde bir duvar yığını yerine bir adam vardı.
"Dikkat etsene be görmedin mi beni " diye çemkirmeye başladım.
Adam çok fazla ayı gibiydi sanki iri yarı
Kasli bir yığındı kumral saçları
Kumrallığının önünde parlayan yemyeşil gözleri vardı .
Ben soru sordum ama cevap gelmedi başımı kaldırdım tahminen bir 2 metre olan kas yığınına gözleri ayni kaybolmuş gibi boşluga bakıyordu .
"Sana dedim duymuyorsun galiba bir dahaki seferine dikkat et yığıntı" diye tekrar çemkirdim.
2. De şükürler olsun cevap gelmişti çok sinirli olmamın yanında o çok sakince cevap verdi.
"Ben burda duruyordum . Bana çarpan sensin sarı şeytan ve bana bir daha yığıntı demezsen sevinirim " dedi sakin ve kibarca ben daha çok sinirlendim .
"Öncelikle bir daha karşılaşacağımızı hiç sanmıyorum ve sende bana sarı şeytan demeye hakkın yok demezsen sevinirim "
Dedim tekrar bir sinirler beyaz tenimin kızardığını hissediyordum .
Al işte sarışin olmanin en kotü yanı bu
"Ahaha domates de derim sıkıntı yok sarı domates " dedi ben daha çok sinirlendim bu samimiyet de neyin nesiydi böyle aslında dıştan bakinca çok ciddi bir yapısı var dı ama uzaktan yüzüne baksam korkardım ama konuşma şekli tarzı samimiyeti nerden geliyordu.
"Kardeşim bu samimiyetin nerden geliyor senin neyse ilk di son oldu zaten görüşürüz " diyerek arkami dönmem le duraksadım . Karşımda bana takıntılı manyak herifi görüyordum başini bir sağa bir sola döndürüyordu .
Tahmin edebiliyordum beni arıyordu.
Ama nasıl anladı burda olduğumu bu herif of ya sonra aklima çok zekice bir fikir geldi arkamı dönerek kas yığınına döndüm ve şirin bir bakişla ona döndüm .
Korkutucu bir yuz hatlari vardı .
Koluna girerek
"Aslında yığınti tanişarak şuraya kadar gidebiliriz " dedim onun kocaman olan vücudu beni kapatıyordu ve Yavuz herifinin beni görmesini engelliyordu .
Sonra biraz uzaklaştıktan Sonra kolunu itip
"Teşekkür ederim " diyip giderken beni tutup
"Kimden kaçıyordun"dedi çok ciddiydi eskisinden eser kalmamıştı.
Korkmuştum . Gerildim bir adım geri atip
" sen nerden biliyorsun ? Kimseden de kaçmıyorum hem zaten sana insanlık yapan da suç hem sanane"
Diyip her şeyi birbirine kariştirdim .
Sonra arkama bakmadan gittim
"Uçağım kalkmak üzereydi." Diyerek
Bir şeyler demisti ama tek duyduğum
" benimde" olmuştu .
Beni hiç tahmin edemeyecekleri bir yere gitmem gerekti . Evden kaçmadan önce kartımda olan paramdan bir miktar çekmiştim.
Orduda eskiden çok yakin bir arkadaşım ama atanmalarimizdan kaynaklı ayrilmiştik ve işler falan derken iyice uzaklaşmış tık birbirimizden .
Sonra ona olanları anlatmıştım. Babamın beni zorla belkide karşılıkli bir evliliğe zorlayaçağını anlattım .
Ve bir de bu yakın olmayan akrabalarımızdı .
Tuhaf olan yanı ise o oğuz herifi ruh hastası takıntılı manyak herif peşimi birakmıyorsu pisikopat herif işte ona onu istemediğimi kaç kere hem ona hem babama desem de anlamadılar.
Annem ise elinden gelen bir şey yoktu o da istemiyordu ama bir şey diyemiyordu. Sadece beni ikna etmeye çalışıyordu güzel kalpli annem bu zamana kadar babamdan çok cekmişti .
***
Orduya gidecek uçağıma binince içim çok rahatlamıştı uçakta ki koltuğumu bulmaya çalışıyordum buldum sonra oracıkta dikilmekten başka bir şey yapamadım ağzım açık karşimda ki 'yığıntı' dediğim kişiye bakıyordum.
O ise "dikkat et ağzına sinek girmesin "dedi alaylı bir ses ile ama bir yandan da çok ciddiydi anlamak zordu açıkcası .
Alaylı bir tebessumle ve sinirle yerime geçip oturdum . Son kez telefonumu elime alıp bir müzik açtım . Ve gözlerim istemsizce kapanıyordu.
***
Bir anda bir hareketlilik hissettim yanimdaki yığıntı telefonumda çalan müziğe mi bakıyordu sonra hızlıca kendime gelerek telefonu elinden aldim ve konuşmadan önüme döndüm.
En mantıklısi bu yığıntı ile konuşmamak dı.
Önume döndüm düşünmeye başladım. Acaba bir şey mi yaptilar da Lenayı zorla konuşturttular havalimanina baska nasıl gelebilecek ti beni nasıl bulacak ti başka türlü.
Artık tek bir hedefim var dı okulumu başarıyla bitirmemin en iyi yanı hemşireydim . Gideceğim yer çok fazla göz acici bir yer değildi nedeni ise biraz issiz ve köye yakindı ve oralarin pek tekin olmadığını söyledi arkadaşım Melis o da orda hemşirelik beraber yapacaktık benim de atamam ordaydı ama babam bu herif yüzünden göndermemişti .
Melis zaten astsubay dı.
Aylin ise veteriner di .
Aylin köye gittiğinde bile kızın başina gelmeyen kalmamiş tı oysaki
Ayakta durmam gerek ti.
Çabalamam ve başarmam onların beni bir gün bulacağını biliyordum.
Sonra yanimdan bir ses geldi .
Bu yığıntı horulduyormuydu bana mı öyle geliyor di yoksa bu ne tesadüftü arkadaş bir kere karşılaşırsın 2. Olmaz yani
Sonra biraz onu süzdüm .
Etkileyici bir yüzü vardı .
Tahminen 2 metre boyu maşallah koçum anan baban ne yedirdi sana kasli iri yari vucudu ön plandaydı.
Kumral saçları buğday teni
Kumral olmasına rağmen gözleri yeşilin en güzel tonu gibiydi parlıyordu adete gözleri açık uyusa ne var sanki gözlerinide incelerdim ne güzel
Aman banane adamin gözünden neyse ben uyuuyum yoruldum .
***
BÖLÜM SONUUUUUU 🤯
NASILSI AMAA
OY VE YORUMU UNUTMAYIN
VE COK GUZEL OLMADI MI NASIL BEGENDINIZ MI?
