Yeni şehir, yeni hayat

16 3 2
                                    

Günümüz
Okul okumayı seven birisiyim aynı zamanda da her sabah okul için kalkarken sürekli söyleniyorum. Keşke okulu sabah 9:00 ' da değil de akşam 21:00'da yapsalardı. Belki ozaman kimse okula gitmek için şikayet etmezdi yani ben etmezdim neyse ki bugün okula gitmiyordum çünkü artık lise bitmişti ve bugün yeni hayatımın başlangıcı olucaktı çünkü bugün hiç bilmediğim bir şehir de üniversiteye gidicektim.

Başta babamları ikna etmek zor olsa da tek başıma başka bir şehire gidip orda tek yaşamayı onlara ikna ettim evet bu zor olmuştu yani bilirsiniz türkiye şartlarında bir kızı tek başına hiç bilmediği bir şehire göndermek korkutucuydu. Size baştan olayı anlatsam çok daha iyi olucak yoksa kafanız karışabilir.

                             1 gün önce
Sabah erken saatte uyanmıştım çünkü liseye giderken 8:00 de kalkıp hazırlanmam gerekiyordu ve bu yüzden alarm kurmuştum ve alarmı kapatmayı unutmuşum. Annenim " ecem alarmı kapat" dediğini duymuştum evet alarmı değil annemin sesine kalkmıştım nezaman alarm kursam ben dışında evde ki herkes uyanıyordu.

Üzerimi değiştirip aşağı kata indim mutfaktan gelen tarçınlı kurabiye'nin kokusu beni benden alıyordu . Annem yemek ve tatlı konusunda çok iyi hatta her konuda iyi sanki yer yüzüne inmiş kanatsız melek gibiydi . Masaya doğru yürüdüğüm de İdil ve uluz ben gelmeden hemen yemeğe başlamıştı uluz benim ikizim olmasına rağmen bana abim gibi davranıyordu .

İdil ise zaten bizden 4 yaş büyüktü henüz 20 yaşında olmama rağmen bana evin en küçüğümüşüm gibi davranıyordu oysa uluz ile sadece aramda 1 dakika vardı . Yemek yemek için masaya oturdum babamın masa da olmadığını gördüm

" anne babam neden yemeğe inmedi " diye anneme seslendim.

"Baban sabah erkenden işe gitti kızım " dedi annem.

Biraz üzülmüştüm sonuçta  yarın sabah erkenden yola cıkıcaktık ve bugün  hep beraber kahvaltı etmek istiyordum .

Yemeğimi bitirip anneme ellerine sağlık dedikten sonra uluz yanıma geldi. " ecem noldu yüzün solmuş hasta mısın" dediğini duyunca şaşırdım çünkü hasta değildim.

" hayır , uluz ne alaka ?" diyince uluz gülmeye başladı.

" he makyajın yokmuş ondandır" gülmeye devam etti.

Ona göz devirerek " çok konuşma " dedim bir
anda gülen yüzü değişip bana bakmaya başladı."Hadi abisinin gülü ben kaçar" uluz yanımda giderek merdivenden yukarı çıktı.

O sırada annemin sesini duydum " uluz uğraşma kızla" uluz onu duymadı çünkü çoktan yukarı çıkıp kapısını kapatmıştı .

Aynanın karşısına geçip gerçekten yüzüm solmuş mu diye bakıyordum .
Annem yanıma gelip " Ona aldırış etme sen benim gençliğime benziyorsun ve ben geçmişte gerçekten çok güzeldim" dedi .

Annem şuan da gerçekten çok güzeldi ve geçmişte  günlük tutmayı çok seven birisiyimiş hatta her gününü kalem ve kağıda verip günlük yazıyormuş keşke bu alışkanlığını hiç bırakmasaymış .

Geçmiş hakkında pek konuşmayı sevmediği için onun gençliğini pek bilmiyordum ama bana sürekli ona benzediğimi söylüyordu.

Şuan saçları beyazlamaya başlamasına rağmen sarı saçlarıyla gerçekten ona benziyordum .

"Anne senin gençliğine benzediğimi söylüyorsun ama bana hiç gençliğinden foto göstermiyorsun" dediğim de annemin yüzünde bir tebessüm oluştu ." Kızım, en son eski gençlik fotoraflarımı eski evin çatı katında kaldı " Bunu biliyordum ama o fotorafları hiç görmemiştim çünkü ben 7 yaşındayken o evden ayrılmışız orası ile ilgili hiçbirşey hatırlamıyordum.

Sonbahar gecesi Where stories live. Discover now