ep1: a curious child, ever reviled by everyone except her own father

195 52 5
                                    


''nasıl biri bu jeon jeongguk?'' diye sordum merakla, karşımdaki sandalyede oturan adama. yüzüne gergin ve mahcup bir ifade yapıştırarak önce derin bir nefes aldı. peşini ise benim sıkıntıyla iç çekmem takip etti. ''çok iyi bir patrondur. maaşlarımızı günü gününe yatırır, fazla mimar çalıştırmaktan gocunmaz üstümüzdeki yükleri her zaman hafifletir. primlerimizi, özel günlerdeki hediyelerimizi daima gönderir. kimseye kötü davrandığına şahit olmadım şimdiye kadar.''

''ne zamandır bu şirkette çalışıyorsunuz, bay sun?'' şeklinde bir soru yönelttiğimde ise aldığım yanıt beni sinirden kahkahalar atmaya doğru itmek üzereydi doğrusu. ''iki haftadır, müfettiş kim.'' gözlerimi devirmemek için tekrar sıkıntılı bir iç çektim ve yuvarlak şekilli gözlüklerimi burnumun kemiğine iyice yerleştirerek adamın gözlerinin içine baktım.

şirketin insan kaynakları departmanına benim için bir masa ve sandalye yerleştirilmişti ki, çalışanlarla kolayca mülakat yapıp şirket hakkındaki fikirlerini toplayarak dosyaya ekleyebileyim ancak karşımda oturan beşinci çalışan da dahil olmak üzere, hepsi ezberletilmiş gibi çokça benzer cümleleri dizmişti. hepsi de eksiksiz bir şekilde jeon jeongguk'a övgüler yağdırıyor ve şirketi oldukça iyi idare ettiklerini belirtiyorlardı. her şey bu kadar iyiyse patronlarının babası neden özel olarak müfettiş istemişti oldukça meraklıydım doğrusu.

''iki haftadır burada çalışıyorsunuz ve daha ilk maaşınızı bile almadığınız halde, nasıl her şeyi deneyimlemiş gibi konuşabiliyorsunuz, bay sun?'' diye fısıldadım, tehditkar bir bakış eşliğinde. burada sinir bozucu bir şeyler dönüyordu çünkü beş farklı insanın da cümleleri neredeyse tamamen aynı olamazdı haliyle. ''yani, bay kim, ben..'' karşımdaki adamın zırvalamalarına daha fazla müsaade etmeyip masaya dirseklerimi dayadım. ''bay sun, neden herkesin aynı cevapları verdiğini bana açıklayan kişi siz olmazsanız, buradan göndereceğim ilk vasıfsız eleman da siz olursunuz. bildiğiniz gibi, firmanıza atanan bir müfettiş olarak bu kararları almakta büyük bir yetkim var.'' ardından hafifçe sırıttım. ''iki haftalık çalışmanızın karşılığını veririz tabii ki. ne kadar yapıyordu? 4000 dolar mı?''

karşımdaki adamın karakterini çözmek benim için zor değildi. pısırık, tam bir görev adamı, söyleneni yapacak ideal bir getir götürcüydü. oturduğu sandalyede kıpırdanıp masada iyice yüzüme doğru eğildiğinde, döküleceğini anlamışçasına minik bir tebessüm edecek olduysam da katı halimden ödün vermemek adına bunu gizli tuttum. ''bay jeon dün gece..'' diye mırıldandı ve omzunun üzerinden saatlerdir boş olan patronun odasına baktı. jeon jeongguk, şirkete saatinde gelemeyen bir patron olarak zaten çalışanlarında anlattıkları gibi bir imaj bırakamazdı muhtemelen. ''gelen müfettişe, yani size, iyi şeyler söylememiz karşılığında bu ay avans verebileceğini ve bunun oldukça dolgun olacağını belirten bir mesaj attı şirket grubuna. sanırım bu yüzden herkes bazı şeyleri abartarak anlatıyor. ama lütfen, bunu benden duyduğunuzu patrona söylemeyin. beni mahveder.''

istediğimi aldığımı anladığımda başımı aşağı yukarı salladım ve sandalyemde geriye yaslandım. kravatımı usulca gevşettim. ''anlıyorum.'' şeklinde mırıldandıktan hemen sonra ise küçük bir not kağıdına iş telefonumu yazarak bay sun'a uzattım. ''dürüstlüğünüz için teşekkürler, bay sun. bu numarayı kaydedin. bu saatten sonra bu şirketteki gözüm kulağım olacaksınız. herhangi bir şeyi sonradan duyarsam, sizden bilirim. az önce söylediklerimi tekrarlamama gerek yoktur umarım?''

''ne yani? köstebek mi olacağım? bay kim, bu anlaşılırsa mahvolurum!'' sakince omzunu pat patladım. ''kalkabilirsiniz.'' ardından ekledim. ''bugünlük başka elemanla görüşmeyeceğim. bana bay jeon'un sekreteri..'' duraksadım ve elimdeki dosyalar arasından kadının ismini bulmak adına uğraştım. ''lee siyeon'u çağırın, lütfen.'' bay sun, birkaç saniye mırın kırın etse de, beni ikiletmeyerek yanımdan ayrıldığında düşünüyordum. bir patron, devletin müfettişini kandırmayı nasıl göze alırdı ve alenen beni yanıltmaya çalışırdı anlayamıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

jeon! the bolterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin