Artık ders başladı.
Sinifa uzun boylu kahverengi saçlı bir erkek ogretmen geldi.Bir dakika,evet o Hina senseiydi!Onun burda ne işi vardı?Sınıfta bir sessizlik çöktü her kes o adamın kim oldugunu sorguluyordu.Bu sessizligin ardından kapinin onunde duran öğretmen tahta nın yanına gitti.
Hina sicak bi gulumsemeyle çocuklara selam verdi.
Hina:Selam çocuklar nasılsınız?Bu gün öğretmeniniz hastalandığı için sizin sınıfınıza ben ders geçeceğim.İlk olarak kendimi tanıtayım sonraysa siz kendinizi tanıtırsınız.Çocuklar hala Hina ya bakıyorlardı.Hina öğretmen masasına doğru yöneldi.
Hina:Ben Hina Kaworu.Hina sensei diye bilirsiniz.Sizin yeni edebiyat öğretmeninizim.Şimdiyse siz kendinizi tanita bilirsiniz.
Mandalina,Mary ve Yuki şok içindeydiler.Çocuklar kendilerini tanıtıyordular.
Mandalina fısıldayarak:
Mandalina:Bu ne alaka olm
Melodi:harbi la
Yuki:Umarım sert falan değildir sıçarım ağzınıza yoksa
Mary:Bizim suçumuz ne a-Aniden Hina sensei nin sesini duydum
Hina:Senin ismin ne?Hina direktten yuki nin gözlerine bakıyordu.Yuki yi az önce gördüğü için sıcak bi gülümsemeyle ona bakıyordu.
Sıra yuki ye gelmişti yuki ayaga kalkıp:
İsmim Yuki sensei.Mary eziyete girmeyip otururken cevap verir
-Bende MaryMelodi ve Mandalina da onun gibi isimlerini söylerken otururken söylemeyi tercih ettiler.(vay serefsizler)
Hina sıradan uzaklaşıp diğer çocukların sırasına doğru gider.
Yuki:Götüm bokuma karıştı lan o mal niye gülüyordu
Mandalina:Aşık oldu kesin sana xd.
Melodi ve Mandalina gülmeye başladı.Siniftaki her kes artık onların sırasına bakıyordu.Artik sinif için bu normal di onlar da alışmıştı.Hina da kızlara baktı.