2.Bölüm

157 16 8
                                    

Miray'dan

Atakan beni eve bıraktıktan sonra gitmişti. Kalmasını istiyordum birlikte içerdik en azından, o öküz ise benim halletmem gereken işlerim var deyip gitmişti.

İnsan hiç arkadaşını böyle acılar içinde bırakırmıydı be hayvan. Düşüncelerimi kenara bırakıp odama çıkmaya başladım.

Mert'in yanına gitmek istiyordum, evet ağlamadım, kimseye güçsüz görünmedim ama benim için çok zordu. 2 yıl tamı tamına 2 yılımı onunla birlikte geçirdim ben..

Onunla uyudum , onunla uyandım, onunla ağladım , onunla güldüm bu benim için kolay değildi.

Odama girince üzerimde olan kıyafetleri öylece çıkarıp yere bıraktım. Üzerimde sadece iç çamaşırlarım kaldı, odamda olan banyoya girip onları da çıkardım.

Güzel bir duş alıp uyumak istiyordum. Saatlerce uyuyacaktım. Yaklaşık 1 saatten fazla duş almıştım. Tüm yorgunluğum geçmiş gibi hissediyordum. Banyodan çıkıp odamda olan gardıropun önünde durdum.

Üzerime düzgün birşeyler geçirip saçlarımı öyle ıslak bıraktım. Şimdi kurulamaya bile halim yoktu canım sadece uyumak istiyordu.

Akın'ı dahi düşünemiyordum , babam duyarsa kızar mı kızmaz mı onu bile kestiremiyordum.

Nihayet tüm işlerimi bitirince yatağa geçip uzandım ve telefonumu elime aldım.

Mert'i aramamak için kendimi zor tutuyordum. Sanki biri bana oyun oynuyor gibi geliyordu.

Belki de babam ondan ayrılmam için benimle oynuyordur. İçimden öyle olmasını umuyordum çünkü ben ondan intikam alamam, yapamam.

Herkes için kötü biri ola bilir, belki de kötülükte yapmıştır ama benim için yaptıkları peki, bana hiss ettirdikleri..

" Bu düşüncelerle benim uyumama imkan yok, en iyisi ben evden çıkıp gezeyim" kendi kendine konuşuyordum.

Yataktan kalkım makiyaj masasının önüne geçip, sandalyede oturdum. Pek abartı olmayan ama baya havalı duran bir makiyaj yaptım. Malum bara gidecektim bari güzel gideyim dimi.

Makiyajımı bitirdikten sonra üzerimi değişip evden çıktım, buraya en yakın bar 40 dakikalık mesafedeydi ve bende daha fazla beklemeden taksi çağırmıştım.

Yaklaşık 5 dakikanın ardından gelen taksiye binip dediğim ünvana doğru gitmeye başladım.

Sonunda vardığımda adama parayı verip arabadan indim. Yavaş adımlarla barın önüne gelince korumalar bana bakıp

" Merhaba efendim " demiştiler ikiside. İkisine de baş selamı verip içeri geçtim. İçeri geçmemle yüksek müzik sesi ve ağır alkol kokusu burnuma dolmuştu.

İçeride kendini zengin bebelere beğendirmeye çalışan kızlar, kendi halinde olan kızlara yavşayan erkekler ve daha fazlası vardı.

Kimseyi takmadan barmenin yanına gittim.

" En ağırından "

" Peki efendim " deyip işinin başına geçti. Çok geçmeden önüme içkiyi koyup diğerleri ile ilgilenmek için başka tarafa geçti.

İlk önce yavaş-yavaş içmeye başlamıştım, ama beni kesmeyince daha hızlı hızlı içmeye başladım. Kafamda olan düşüncelerden ancak bu şekilde kurtulurdum.

Bir bardak daha içki alacağım sırada arkadan biri eliyle elimi durdurdu. Arkamı döndüğümde Akın'ı gördüm.

" Karıcım bence bu kadar içki yeter "

MEFTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin