7. Bölüm- Ev

48 18 4
                                    

Merhaba arkadaşlar yeni bir bölümle tekrar sizinleyim. Ve tabi ki bu bölüm de sizinle. Okuduktan sonra vereceğiniz oylar ve yapacağınız iyi/kötü tüm yorumlar, bende yazma isteğini arttırıyor. Okunma sayısının az olması biraz keyfimi kaçırmıyor değil. Ama sizin tüm bunları eksik etmeyeceğinize eminim. Bu yüzden iyi okumalar diyor ve kaçıyorum. :')

Hızlı adımlarla ulaştığım yurda ayak basmıştım. Güvenliklerin var olup olmadığına dahi bakmamıştım. İçime bir merak hapsolup kalmıştı. Hislerim bunun doğru yolda ilerlemediğini işaret ediyordu. Odaya dahi uğramadan Neslihan Hanım'ın yanına gittim. "Gir! " diye ses vermesini dahi beklemedim ve içeri girdim. Kendimi kaptırıp aceleci davrandığım zamanlarda genelde bir olayla karşı karşıya gelirdim. Ve bu iyiye işaret değildi.

Odaya girip direk koltuğa kösülünce Neslihan Hanım tek kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu. Bir şey konuşmasına fırsat vermeden söze ben giriştim. " Neslihan Hanım o evin altında yatan şey nedir? Hem kısa bir sürede bulmanız hem de çok lüks bir ev bulmanız neye işaret? Lütfen anlatın. "

Böyle bir soru sormama kaşlarını kaldırdı ve gözlerini etrafa devirerek "bunun için mi gelmiştin" bakışı atti. Ardından;

"Amber'ciğim sakin ol. Sana önceden de söylediğim gibi emlakçı arkadaşım sayesinde oldu tüm bunlar. Evin sahibi sürekli olarak yurtdışında yaşamaya karar vermiş. Türkiye'de farklı illerde evi olduğu için burdaki evini gereksiz bulmuş. Bu yüzden satmak istemiş. Aslında evin tamamını satacakmış ama oğlu Türkiye'de okumak istemiş. Bu yüzden evi satmak yerine ikinci katı kiraya vermeye karar vermişler. Ama neden ikinci katı kiraya vermek istiyorlar bunu bilmiyorum. Çok meraklandıysan eğer, evin sahibinin oğluyla denk gelirsen bu konuyu konuş. Ve en son olarak diyeceğim; fiyat gerçekten çok uygun. Hele ki o eve göre. Aklına takılmasın Amber'ciğim, lüks ama ucuz bir kiraya sahip. Başka sorun varsa sorabilirsin. "

"Peki Neslihan Hanım, bu evin sahibi nasıl biri? Bizzat görüştünüz mü?

" Hayır Amber'ciğim. Yoğun işlerim olduğu için ancak telefonda görüşebildik. Ama emlakçı diye bahsettiğim arkadaşım Şebnem'le beraber yüz yüze görüştüler. Zaten yarın onun yanına gitmen gerekiyor. İmzalayacağın şeyler var. Bu tür şeyleri ona sorabilirsin. Denk gelirsen eğer sahibi ve oğluyla da görüşmen iyi olur. Başka bir sorun var mı canım? "

" Hayır, yok. Teşekkür ederim. " diyerek odadan hızla ayrıldım. O kadar telaş yapmıştım ama sakince yanıtlar verilerek karşılandım. Çok enteresan bir durumdu.
Neden bu kadar telaş yapmıştım ki? Ev çok lüks olduğu için mi korkmuştum? Sanırım bu yüzdendi. Evin fiyatını hala öğrenememiştim ama Neslihan Hanım dediyse gerçekten uygun bir fiyattır. Ona güvendiğim için bunu dert etmemiştim.

Kendi odama geldiğimde yataktaki Alya dikkatimi çekmişti. Ders çalışmaktan harap olmuş gibi görünüyordu. Beynini bana göre dünyanın en gereksiz bilgileriyle meşgul etmişti anlaşılan. Ben de yorulduğumu fark edip, yatmam gerektiğini düşündüm. Yatağı boylu boyuna kaplamıştım ve etraftaki şeyleri gözetleyerek meşgul olmayı seçmiştim. Ve tabi ki ilk dikkatimi çeken şey yine Alya olmuştu. Onu her zaman yorgun bir halde yakaladığım için aklıma okulla ilgili şeyler geliyordu. Dikkatimi ona topladığım sırada aklıma gelen şey şu olmuştu;

***

Bir aralar okulu bırakmayı düşünmüştüm. Neslihan Hanım'a bu durum için az yalvarmamıştım. Resmen yalvarmaktan sadece dilim değil bedenim de yer değiştirmişti. Beni zor bir şekilde ikna etmişti. "Gelecek için garanti edebileceğim bir durum ortada olmadığı için çalışmam gerektiğini, en azından lise mezunu olmamın uygun olduğunu söylemişti. Haklıydı aslında ama işime gelmiyordu. Okumak bana göre değildi çünkü. Bunu Neslihan Hanım da çok iyi bir şekilde biliyordu ama bana yansıtmadan birkaç cümle ile durumu hallediyordu. Söylediği kelimeler ağzından sihirle beraber çıkıyordu sanki. Her bir kelimesi beni büyülüyor ve haklı olduğunu ortaya koyuyordu. Bunu bana yedirerek durumu ortadan kaldırması bir mucizeydi. Annem gibi davranıyordu kısaca. Gerçi bir anne tam olarak nasıl davranır bunu bilmiyordum ve bunu tatma fırsatım da olmamıştı. Ancak az çok anlayarak işi çözüme kavuşturuyordum. Neslihan Hanım bana değer verdiğini gizliden belli ederdi. Sanki bir sır gibi saklardı bu değerleri. Ama ben bunu anlardım. Yine de sırrı çözmüş gibi davranmazdım. Bu yüzden annem gibi davrandığını düşünüyordum. Birazda hislerim sayesindeydi tüm bunlar.

VAROLUŞ YOKUŞU #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin