sex, drugs etc. • heehoon

2; istekler ve arzular

Sunghoon;

Sunoo ile Jungwon'un evinde oturmuş yeni flörtü -ya da onun deyimi ile hayatının aşkı- Riki'yi dinliyorduk.

Jungwon Riki'yi anlatmaya devam ettikçe benim kafam başka yerlere kayıyordu. O gün bana te
k gecelik ilişki teklifinde bulunan arkadaşını düşünüyordum.

Çocuk fazla çekiciydi ve kahretsin ki onu arzuluyordum. Onu o gün reddettiğim için pişman değildim. Tek gecelik ilişkileri hep saçma bulmuştum. Yine de kendimi daha önce bir kaç kere banyoda Heeseung'un altında, üstündeyken nasıl hissedeceğimi veya ona neler hissettireceğimi düşünmekten alıkoyamıyordum.

Heeseung'u düşündüğümü kimseye söylememiştim. Arkadaşlarımın garip bulacağını biliyordum. "Madem çocuğu istiyordun neden reddettin?" Bunun cevabı da fazlası ile belliydi aslında. Tek gecelik ilişki insanı değildim ben tam bağlılık ve gerçek ilişkilerden yanayım. Ertesi gün yatağımda olmayacak birine kendimi en mahrem, samimi şekilde açmak garip geliyor işte.

"Riki, bugün evinde parti düzenleyeceğini söyledi." Jungwon'un sesi beni düşüncelerimden sıyırmıştı. "Arkadaşlarınla sende gel dedi. Gidelim mi?"

Jungwon heves dolu o gülümsemesi ile bize baktı. Sunoo ona fark etmeyeceğini söyleyip omuz silkmişti bu da kararın bana kaldığını gösteriyordu.

"Olur." Omuz silkip cevap verdim. Çok da önemli değildi benim için. Heeseung Riki'nin arkadaşıydı ama orada olacağı ne malumdu. Olsa bile zaten beni bu sefer etkilemeyecekti değil mi?

Onayımı duyan Jungwon gülümsemiş ve sevgilisine geleceğimizi haber vermek için mesaj atmıştı.

"Çok eğlenecegiz!" Jungwon heyecanla konuşmuş ve bize bakmıştı mesajı attıktan sonra.

Umarım ki eğlenirken ertesi gün pişman olacağım bir şeyler yapmazdım.

===================

Partiye geldiğimizde Jungwon önceden haberi olduğu için sevgilisi ve arkadaşlarının olduğu alana bizi götürmüştü. Riki'nin evini fazlası ile iyi biliyor gibi duruyordu.

Yanlarına geldiğimizde direk onu görmüştüm. Bütün ateşi ile orada duruyordu. Ona uzun süre bakmak bile sertleşmeme yetmişti. Bakışlarımı ondan kaçırıp geceye odaklanmaya karar vermiştim ama evren sanırım bu fikirden nefret ediyordu.

Viskim olmadan geceyi devam ettirebilirdim ama kafamı Heeseung'dan uzaklaştırmak için biraz çakır keyif olmaya ihtiyacım vardı ve ben bira içmek yerine sidik içmeyi tercih ederdim.

Huzursuz bir şekilde etrafıma bakarken Heeseung ile göz kontağı kurduk.

Siktir.

Gözlerimiz buluştuğu anda hafif bir gülümseme sunmuştu.

Siktir.

Ve benimle konuşmak üzere ağzını açmıştı.

Siktir.

Kadife gibi akan sesi tenime işlediğinde karşılık vermeden önce derin bir nefes almam gerekmişti.

"Sunghoon." Tonu o gece ki arzusundan farklıydı sanki dostaneydi ve bu beni rahatsız etmişti. Rahatsız olmamalıydım. "Viskin nerede?"

Küçük bir kahkaha atmış ve konuşmaya devam etmişti.

"Yoksa son görüşmemizden bu yana içkiyi mi bıraktın? Veya tadının sidiğe benzemediğini kabul edip bira mı içtin?"

Bende gülümsemesine karşılık verip konuşmaya devam ettim.

"Hayır, içkiyi bırakamadım veya bira içmeye başlamadım. Tadı hâlâ sidiğe benziyor. Viskimi yanımda getirmeyi unutmuşum."