"Biz de tam neden dersime geç gelmemeniz gerektiği hakkında konuşuyorduk. Ne düşünüyorsunuz siz bu konuda?"
Hı?
Ne?
"Hı?"
"Sonradan geldiğinizi diyorum fark etmedim sandınız herhalde."
Ya nasıl fark ettin amk. Koca amfide kaç kişiyiz bu nasıl göz kartal mısın sen?
Ayrıca seni bir yerden gözüm ısırıyor yaşlı kartal ama nereden inan bilmiyorum.
Neyse Seungmin, toparlan. Vakit savunma vaktidir, ileri!
"Ben, şey yani, geç kaldım ama 2 dakika galiba. Derste sizin olduğunuzu bilmiyordum, kusura bakmayın. Sessizce girdim ve sorun olduğunu düşünmedim çünkü profesör rahatsız edilmeyi sevmezdi dolayısıyla da rahatsız etmediğimiz sürece de geç gelmemizi sorun etmezdi. Tekrardan özür diliyorum, prensiplerinizi bilmiyordum."
Prensibini siktiğim yiyecek beni sanki.
"Çıkayım b-ben isterseniz."
Seungmin niye kekeliyorsun oğlummm birtanemmm aslanımmmm kendine gel ya. Changbin duyarsa dilinden 8 yıl kurtulamazsın. Offf dilimi yuttum sanki.
"Konuşurken gözüme bakmayı düşünmüyorsunuz herhalde? Yaptığınız saygısızlık!"
Yok knk düşünmüyorum ya ne düşüneceğim derde bak. Kardeşim sence görebilsem koskoca akademisyenin gözüne bakmamazlık yapar mıyım amk? Manyak mıdır nedir çattık ya ne kompleksli herifsin.
Seungmin belli etmemeye çalışsa da korkuyordu fazlaca. Adam yüzüne doğru bağırırken gözlerini netlemeye çalışıyordu. Yapamıyordu gerçi ama ateş saçtıklarına emindi. Ne diye bu kadar sinirlenmişse diye düşünüyordu. Sanki keyfinden bakmıyor, onu sinir etmeye çalışıyormuş gibi davranıp suçluyordu karşısındaki gri kafalı herif. Oysa seungmin göz temasını çok önemserdi. Elinde olsa şu an bakmaz mıydı? Bir şeyler söylemeliydi ama daha ağzını açıp iki kelime etmeye kalmadan karşısındaki adam iyice ona yaklaşıp yüksek sesle hiç başlayamayan konuşmasını kesti.
"B-"
"Neyi bekliyorsunuz? Bu saygısızlığa devam etmenize bakılırsa çok cesursunuz."
He canım o kadar cesurum ki sorma. MAL MIYIM BEN? BU BOK DERSTEN ÖMÜR BOYU GEÇERLİ ÜYELİK KAZANMAK İSTİYOR MUYUM SENCE? Beni bir dinlesen bi sıkıntı kalmayacak. Benim bu dayılardan çektiğim nedir bugün ya. Akademisyen de olsan bunamak kaçınılmaz herhalde. Dinle lan beni!
"Bakın konuşmama izin verirseniz anlatacağım zaten."
Sesi beklediğinden sabit çıkarak Seungmin'i bile şaşırtmıştı. Her şey bir yana adam git gide daha daha çok sinirleniyordu. Fark ediyordu bunu ama yapacak bir şeyi de yoktu. Suçlu değildi nasılsa, bu ortadaydı. Kendini savunmalıydı. Ne de olsa hukuk okuyordu hakkını vermeliydi değil mi?
"Benim ileri derecede görme bozukluğum var sabah gelirken birisi bana çarpıp beni düşürdükten sonra arkasına bile bakmadan gitti. Gözlüğüm de o esnada yere düştü ve kırıldı. Bakın işte burada."
Kırılan gözlüğü gösterdi hemen. İnanmasını umuyordu. Adam elindeki gözlüğe dikkatle bakarken içinden bir oh çekti. İkna olacağını düşünüyordu yani umarım olurdu. Çok geçmeden sert sesi tekrar işitti.
"Yani?"
"Şu an hiçbir şey göremiyorum. G-Geç kaldığım için bir şey yapamadım. Kusura bakmayın ç-çıkayım ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hooop dayı! | seungchan
Fanfiction"Bu ne lan? Lan ben dilenci değilim. Hanım ablam, hanımefendiii! Dilenci değilim benn!"