Park Sunghoon, kehanet habercisi. Çocukken herkesin duyduğumu öğrendiğinde imrendiği o kehanerler korkulu rüyamdı benim. Habercilik babadan oğula geçer durur, bu yüzden her habercinin bir oğlu olmalıdır ki zaten Tanrının bizlere bahşettiği çocuklar hep erkektir. Eşlerimiz ise kehanet yorumlayıları olur; onlar için belirli bir devamlılık yoktur ergenlik ile birlikte rüyalar görmeye başlarlar, ilk gördükleri rüya ise kendi kehanetçileri olur. Jang Wonyoung ile de böyle tanıştık, birbirimize ölümüne bağlıyız çünkü Tanrının isteği budur.
Kehanetlerin yanlış yorumlanmasının bazı sonuçları vardır, pek olumlu sonuçlar olduğunu söyleyemeyiz. Size bir hikaye anlatmak isterim. Kim ailesinin biricik prensesi Minjoo ve Hwang ailesinin varisi Hyunjin hakkında ilginizi çekeceğini umuyorum. Her şey babam yani Park Chanyeol'un gördüğü bir rüya ile başlamış, savaş halindaki bu iki ailenin mutlu olduğu ve prensesin elinde bebek olan bir rüyaymış, annem Chaeyeong o zaman hamile olduğu için rüyalarını pek hatırlayamıyormuş bebekten yola çıkarak aileler arası bir evlilik haberi olduğunu söylemiş herkese. Bir yere kadar doğru yorumlamış fakat kehanetteki asıl evlilik bu aileler arasında değilmiş. Bunu bilmedikleri için savaşı bir kenara bırakıp evlilik hazırlıklarına başlamış herkes, ama prenses pekte mutlu sayılmazmış tanımadığı biri ile birkaç gün sonra aynı evde yaşamaya başlayacakmış. Bu sırada prenste çok farklı sayılmazmış kız kardeşinin evliliğine daha alışamamışken kendisini evlilik koltuğunda bulmuş, evlenmek istediği o prenses ile evleniyor fakat daha erken olduğunu düşünüyor önce tanışıp ona kendisini sevdirmek istiyormuş. Düğün başladığında tüm halkın heyecanı büyükmüş, iki ailenin düşmanlığını bilmeyen yokmuş.
Herkesin imreneceği güzellikte bir düğün yapılmış ve barış için imzalar atılmış. Minjoo Hwangaların topraklarına taşınmış, ne kadar barış imzalanmış olsada Hyunjin dışında çok da saygı gösteren olmamış prensese. Zor bir evlilik yaşamaya başlamış prensi seviyormuş ama sevginin bile artık işe yaramadığı günler yaşıyormuş, yaklaşık bir yılı böyle geçmiş zor olsa bile dayanmaya başlamış. Hyunjin ile yalnız kaldığı dönemler en ve tek mutlu olduğu anlarmış bazen o yokken evine abisinin yanına dönmek istiyormuş. Hamileliğinin haberini alması ile evine geri dönme isteği daha da artmış çünkü Hyunjin'in bebeğini taşırken bile ona aynı şekilde davranmaya devam etmişler. Hyunjin geri döndüğü zaman onla konuşmak için günlerce beklemiş, o dönünce de evine dönmek istediğini hamileliğini ailesi ile geçirmek istediğini söylemiş. Hwangların başındakiler ne kadar karşı çıksa da Minjoo evine geri dönmüştü, bebek doğana kadar burada kalacak ve abisi ile hasret giderecekti. Kimlerin prensi Younghoon kardeşini koşulsuz sever ona zarar gelmemesi için her şeyi yapmaya hazırmış. Yanında arada sırada ağlayan kız kardeşi Hwanglardan nefret etmesi için yetmiş de artmış, bu siniri tekrar bir savaş çıkarmaya yetermiş yine de kardeşi eşini çok sevdiği için kendini tutmaya çalışıyor, Minjoo'ya bir şey hissettirmemeye çalışıyormuş.
Prensesin doğumuna günler kalmış, Hyunjin'in dönmesini bekliyormuş. Bebeklerinin ismine çoktan karar vermişler, Mingyu'nun anne ve babasını çok seveceğine eminlermiş. En güçlü iki aileden birinin varisi olacak bu çocuk için onlar kadar tüm halkda heyecanlıymış. Günler sonra beklenen bebek dünyaya gelmiş fakat bu müjde ile bir kötü haber daha gelmiş topraklara. Mingyu yetim olarak dünyaya gelmiş, bunun sonucunda annemin yorumladığı kehanetin yanlış olduğu anlaşılmış. Prensin ölümü tabiki herkesi derinden etkilemiş en çok da bebeği ile yanlız kalan prensesi.
Tekrardan kanlar dökülmüş bu sefer bu bebeğin hangi ailede büyüyeceği ile ilgiliymiş savaş. Kazanan prensesin ailesi olmuş. Younghoon'un Prenses Yoona ile olan evliliğinden sonra Minjoo için de yeni bir evlilik görülmüş saygın bir ailenin en büyük oğlu Na Jaemin. Prensesi çocuğu olmasına rağmen kabul etmiş ve ona dünyaları vereceğine yemin etmiş. Dediği gibi de yapmış önceki evliliğinden daha iyi bir evlilik yaşamış. Bir de aramızda kalsın annemin dediğine göre ilk kehanette gördüğü adam aslında Prens Hyunjin değil Na Jaeminmiş.
Bu hikayede bizim dikkatli olmamız için annemin sürekli anlattığı bir hikayeydi. Wonyoung ve ben bunun için çok dikkatli olmaya çalışıyoruz. Annemin bana olan hamileliğinde yaşadığı bu olaydan dolayı şuan hamile olan eşim normalden daha da dikkatli olmaya çalışıyor.
Bir de söylemeyi unuttum burası küçük bir yerdir herkes birbirini tanır; Seungcheol ve Jeonghan gibi...
☆ ilk defa böyle uzun düz yazı şeklinde bir şey yazıyorum yanlışlarımı, eksiklerimi söylerseniz düzeltmeye çalışırım elimden gelen en iyi şekilde yazmaya çalışıyorum.♡
bu da fici yazarken dinlediğim şarkılardan oluşan bir playlist isterseniz okurken dinleyebilirsiniz^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PROPHETIA //jeongcheol
FanfictionBazı kehanetler düşündüğümüz gibi olumlu şeylerle sonuçlanmaz, her hikayenin sonunun mutlu bitmediği gibi.