İsmail çalan kapı elindeki içki bardağını masaya bırakıp ayaklandı ve göz yaşlarını kazagı ile sildi. Kapıyı açtığında gördüğü yüzle gülümsedi çok özlemisti onu belki taraftarın yaptıklari editi felan izlerken karşısına çıksa da kanlı canlı görmek onun için daha güzeldi.
Gözü tekrardan dolmaya başlamıştı barış bunu farkedince içeri girip sevdiği adama sarılmıştı içki kokusu onun güzel kokusundan ağır basması Barış'ın hoşuna gitmemişti İsmail'in kokusunu istiyordu.
"Gel bakalım"kafasını boynuna büken çocuğu kucağına almış ayağı ile kapıyı kapatıp salona ilerleyip kendisini koltuğa oturmuştu.
"Neden içtin bu kadar " İsmail kafasını kaldırmadan omzunu silkmişti. Hala ağlayan adamı sakinleştirmek için belini sıvazladı bu biraz da olsa sakinleştirmişti kumral çocuğu "yüzünü göster bana bebeğim" Sarışın inadindan vazgecmemisti kafasını bastıra bildiği kadar bastırdı barışın boynuna
Barış zorlada olsa kafasını kaldırdı yüzleri birbirine çok yakındı ikisini gözleri ilk önce birbirlerini bulmuş barışın gözü bu seferde İsmail'in dudağına kaymıştı.
İsmail'in gözleri de aynı şekilde barışın dudağına inmişti ağırca yutkunmuş ve tekrardan bakışlarını yüzüne çıkardıgında göz göze geldiler.
Barış'ın kolları kumralın belini daha da sıkı sararak kendisine daha da yaklaştırdı"İsmail" fısıltılı çıkan sesi ismail'in sarhoşlugu verdi etki ve iradesinin zayıflıgı ile karşısında ki adamın dudağına yapışmıştı
Barış anında karşılık verdi. Kumral rahat durmuyor kucağında hareket ediyor sarışının sabrını zorlamaya çalışıyordu Barış İsmail'in sarhoş olduğu aklına gelince zorda olsa dudaklarını ayırıp kucağında ki çocuğu durdurmuştu
İsmail dudağında boşluk hissedince mızmızlanmaya başlamıştı. Kendisine yastıkla vuran adamı durdurmaya çalışıyordu "İsmail dur " İsmail durmuyordu "siktir git tamam mı git semihin yanına git hadi bırak beni"
Barış bıkmış bir şekilde kumrala baktı"İsmail saçmalama yok Semih felan " elinde ki yastığı zorla elinden alıp kucağına almıştı. İsmail yerinde durmadan "indir beni" diye bağırıyor barış onu susturmaya çalışıyordu. En sonunda böyle olmayacagını anladı "eğer uslu durmazsan giderim semih'in yanina "İsmail duyduğu cümle ile susmuş ellerini barışın boynuna dolayıp kafasını da omzuna koymuş sakince gözlerini kapatmıştı.
Barış'ta derin bir nefes alıp artık düşme tehlikesi olmadığı için merdivenlere çıkıp İsmail'in odasına girmişti.
"Hey hey uyuma duşa girmen gerek "İsmail umursamadan daha da barışa sokulup uyumaya çalışıyordu ki Barış'ın onu kucağından indirmesi ile son bulmuştu
"Bana öldürecek miş gibi bakma duş alman gerek " İsmail ona bakmayi kesip kendini yataga atmıştı. "İsmail duşa girmen gerek hadi " kumral şuan inatçı keciden tek farkı iki boynuzu yoktu mesela
Barış zorla kaldırdi ve konuştu o duşa giriyor musun yoksa gideyim mi? Biraz önce uyumak için çabalayan İsmail değilmiş gibi hemen ayaga kalkmış ve banyoya doğru adımlamaya başlamıştı.
Barış arkasından sırıtarak kumrala bakıyordu ki arkasını dönmesi ile dudaklarını düz bir hale getirdi "ne oldu ?" İsmail düşünürcesine bakıp konuştu
"Bir şartla girerim sende gel" sarışın duyduğu şey ile sırıttı ama uzun sürmemişti kafasını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı "saçmalama İsmail gir hadi bende sana kahve yapıcam" İsmail omzunu silkip geri yatağa oturdu "iyi o zaman girmiyorum böyle içkili içkili kokayim"
Barış yanaklarını şişirip geri nefesini verdi "napicam ki ben senle böyle " İsmail bilmem dercesine ellerini kaldırmıştı "tamam hadi "
...
Zorlu bir duştan sonra barış giyinmesi için kumrali odada tek bırakmış mutfağa kahve yapmaya gitmişti. Geldiğinde hala giyinmemis öylece yatağın üstünde yatan adama bakmıştı gözlerini devirip kahveyi komidinin üstüne bırakıp İsmail'in yanına yaklaştı
"İsmail" sinirli çıkan sesine karşılık mayışık sesi ile "hmm" dedi. "Sana giderken giyinmeni söylemistim" İsmail yattığı yerden kalmış oturmuştu "sen giydir" bir süre İsmail'e baktı anlaşılan bu gün iradesi baya zorlanicakti.
Duşa girmeden önce ayarladığı kıyafetleri alıp giydirmeye başlamıştı kumrali "Mustafa ile sevgili olmasaydı onunla olur muydun?" Duyduğu soru ile derince bir nefes aldı.
Kumrali giydirmis yatırmaya çalışıyordu "hayır İsmail olmicaktım çünkü umrumda değil şunu anla benim gözüm tek seni görüyor bu kalbim tek senin için atıyor" İsmail duyduğu şey ile sevinmişti
"Özür dilerim" barış niye dercesine başını sallamıştı "kıskançlık edip senden ayrıldığım için yaparım sanmıştım ama ben sensiz yapamıyorum. Alper affet beni tekrardan benimle ol" Barış'ta ona gülmüş ve alnına öpücük bırakmıştı. "Bu durumu sen ayıkken konuşalım olur mu çünkü şuan hiçbir şey yapamıyorum o zaman doya doya özlem gidericegim seninle " kumral gülmüş ve itmişti " pislik"