(merhabalarr <3 yorum ve oy atarsanız çok sevinirim. keyifli okumalarr)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
────────────Hayley ile olan konuşmasının ardından bir süredir konakladıkları malikaneye ulaşan Klaus, planladığı noktaya ulaşmanın gururunu yaşıyordu. İki zıt tarafın bir şekilde arabulucusu olmayı başarmıştı. Ne Hayley ne de Marcel tam anlamı ile kendisine güvenmiyordu ve orijinal melez bunun farkındaydı. Ama yine de bir seferliğe mahsus kendisine şans vermişlerdi. Onun neler yapabileceğini görmek istemişlerdi aslında. Ve Klaus bunu çok iyi bir şekilde kullanacaktı. Kafasından geçenler iki tarafı da memnun etmeyecek türden şeylerdi. Bu durum onu daha da heyecanlandırıyordu.
Eve girdiğinde oturma odasından kulağına birtakım sesler geldi. Biri kız kardeşi Rebekah'a aitti. Ama diğeri...
Kaşlarını çatmış bir şekilde oturma odasına girdiğinde anladı olan biteni. Hayley ile olan buluşmasından sonra tamamen aklı dağılmıştı ama şimdi her şey yerine oturmuştu. Kız kardeşi Rebekah'ın hemen karşısında oturan kahverengi saçlı kız, kendileri ile ittifak olmak isteyen cadı olmalıydı. Klaus bir süre genç kızı inceledi. Muhtemelen on yedi-on sekiz yaşlarındaydı. Yeşil gözleriyle çekingen bir tavırla Klaus'a bakıyordu. Ondan korkuyor gibiydi.
"Sonunda buradasın." dedi Rebekah iç çekerek, elini kaldırdı ve kızı işaret etti. "Eliza ile tanış."
Klaus ağır ağır Rebekah'ın yanına yürüdü ve kendisini onun yanına bıraktı. Kolunu, koltuğun sırtına doğru uzattı ve bir bacağını kırıp diğerinin üstüne koydu. Tanışma merasimi ile ilgilenmediği açıkça ortadaydı. Rebekah omzunun üstünden abisine baktı ve yeniden Eliza'ya döndü. "Şehirde durumlar bizim bildiğimizden çok daha karışıkmış aslında. Sophie denen uyuzun asıl amacı Marcel'i indirmek değilmiş... Marcel'in elinde olan birini almakmış. Yani Eliza'nın kız kardeşini..."
"O kim?" diye sordu Klaus meraklı bir ifadeyle. Eliza cesaretini topladı konuşmak için. "Adı Davina. Marcel onu bundan yaklaşık sekiz ay önce yanına aldı ve... O günden beri nerede, ne halde olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz." dedi endişeli bir şekilde. Klaus artık daha çok merak ediyordu. Bu Davina kimdi ve Marcel'in onu elinin altında tutmasına sebep olacak kadar neden önemliydi?
"Bana olan biteni en baştan anlatmaya ne dersin, aşkım?" diye sorunca Klaus, Rebekah elini göğsünün üstüne koydu. Yüzünde bıkkınlık geçiren bir ifade vardı. "Aynı şeyi tekrar dinleyemeyeceğim üzgünüm. Kendime içecek bir şey alacağım. İsteyen?"
Hiçbir yanıt gelmedi. Rebekah omuz silkti ve odadan çıktı. Eliza ise olan biteni Klaus'a anlatmaya başladı. Sekiz ay önce cadılar arasında daha fazla güç kazanmak için yapılan ve "hasat" olarak adlandırılan ritüelden bahsetti. Bu ritüelde dört kızın kurban edildiğini ve o kızlardan birinin de kız kardeşi Davina olduğunu açıkladı. Anlattığına göre Davina kurban edilmesi gereken son hasat kızıydı fakat Marcel sayesinde ölümden kaçmayı başarmış ve kendisinden önce kurban edilen üç cadının gücünü yüklenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love and war | klayley
Fanfic"Lover, hunter, friend and enemy You will always be every one of these Nothing's fair in love and war."