Tam bir haftadır doğru düzgün uyuyamıyordum. Huyumdur ki evimden başka bir yerde uyuyunca hep garip geliyor.
Günler birbirini kovalıyor gelin geldiğim konakta tüm günümü odam da geçiriyordum. Namaz kılmak, kuran okumak,yemek yemek ve kitap okumak dışında pek yaptığım birşey yoktu.
Boranla sanki oda arkadaşıymışız gibiydik.
"Günaydın. Aaa!" Demesiyle kaşlarımı çatıp baktım.
"Noldu?!"
"Boynum, boynum tutulmuş. Oynatamıyorum ağrıyor." Dedi.
Yerimden kalkıp yere dizlerimin üzerine oturdum.
"Masaj yapayım mı?" Dedim gözlerine bakıp. Kafasını sağlamasıyla elimi ensesine götürüp masaj yaptım.
"Çok ağrıyor."
"Hadi kalk hazırlan doktora gidiyoruz nerde arabanın anahtarı?"
"Bu halde gelmeyi düşünmüyorsun herhalde?" Dedi eliyle baştan aşağı üstümü işaret edip.
Ne var yani çilekli pijama takımımda?
"Tabiki hayır, üstümü değiştirmeye gidiyorum." Dedim giyinme odasına ilerleyip.
Kapıyı örtüp dolaba yöneldim. Kapağını açıp elimle elbiselere göz attım. Kalın uzun kollu triko elbise çıkarıp giydim. Pijamalarımı katlayıp masanın üstüne endirdim. Şişme yelegimi giyip odadan çıktım. Elimi yüzümü yıkayıp başımada birtane bandana takıp çıktım lavobodan.
"Hazırım ben."
"Elimi yüzümü yıkayayım böyle geleceğim." Dedi zaten eşofman takımı giydiği için dışarı çıkmaya müsaitdi üstü.
Boranda gelince artık hazırdık. Cüzdanını ve arabanın anahtarını alıp odadan çıktık.Merdivenden aşşağı ard arda indik.
Tam kapıdan çıkacakken boranın annesinin sesi geldi kulaklarımıza.
"Oğlum? Nereye?" Diye sordu borana.
"Hastaneye gidip gelicez anne." Dedi ve arkasına dönüp ilerlemeye başladı. Bende peşinden gittim.
Bu eve geldiğimden beri bu kadınla aram iyi değildi. Sanki ben onu görmeyi çok istiyorum. Önüme uzatılan anahtarı alıp tuşuna bastım.
Boran arabaya binmeden bir elini arabanın kapısına koyup bana dikti bakışlarını.
"Görelim bakalım nasıl araba sürüyormuşsun hanım efendi!" Dedi gülümseyerek.
"İzlede gör aslan parçası!" Dedim gülümseyerek.
Boran da bana gülünce arabaya bindim kapımı örtüp besmele çekip anahtarı taktım. Emniyet kemerini taktım. Boranda binip emniyet kemerini taktı kapısını örtüp bana döndü onu izleğimi fark edince önüme döndüm.
Yaklaşık 20 dk sonra hastaneye varmıştık. Sıra alıp bekleme yerinde bekledik. Gözlerim ekrandan ayırmadan takip ediyordum.
"Otursana ilkbahar ayaktadurma istersen?" Dedi boran.
"Yok az kişi var zaten beklerim." Dedim yüzüme gelen saçımı arkaya atıp kollarımı birbirine dolayıp ekrana odaklandım.
Ekranda Boran yazıcı ismi belirince borananla beraber içeri geçtik.
"Boran yazıcı?"
"Benim." Dedi boran.
"Şikayetiniz nedir?" Diye sordu borana doktor.
"Sabah kalktığımda boynum tutulmuş bir şekilde uyandım. Çeviremiyorum boynumu ağrıyor."
"Söyle sedyeye oturun bı bakayım." Dedi doktor.
Muane edip ilaç yazdı. Boranla hastaneden çıkıp eczaneye uğradık. İlaçlarını alıp eve geri döndük. Odaya geldiğimizde boran yatağın üstüne oturdu. Elimde ki ilaç poşetini açıp içinden kremi aldım.
"Kremi süreyim yemek yedikten sonra da ilacını içersin olurmu?" Dedim kremi kutusundan çıkartıp.
Elime aldığım kremi besmele çekip yavaşça boranın ensesine sürdüm. Elimle bir güzel masaj yaparak kremi yedirip geri çekildim.
"Uzan bakalım yatağa." Dedim krem olmayan elimle yorganı kenara çekip borana baktım. Boran sağ tarafına uzanıp bana bana baktı.
"Teşekkür ederim." Dediğine gülümsedim.
"Bişey değil." Dedim üstünü örtüp.
Ellerimi yıkayıp odaya geri geldim. Boran'ın gözleri kapalıydı tahminen uyumuştu.
Uykum öyle bir vardı ki gözlerim kapanıyordu. Kanepeye yaklaşıp oturdum başımı arkaya doğru yaslayıp gözlerimi kapattım. İnsanın uykusu olunca yattığı yer önemsiz oluyordu. Yavaş yavaş mayışan zihnimle uyku moduna geçmiştim.Paz,10.11.2024
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lahza
Teen Fiction"Ben böyle ağlarken sen mutlu oldun mu?" Dedim boğuk çıkan sesimle. "İnsanın yüreği sızlarken nasıl mutlu olur ilkbahar?" Dedi boran üzgün gözlerle bakıp. Bu kitabı sevgili canım kardeşim Nura hediye ediyorum 💐 iyi varsın güzellik:) Yayyınlama tari...