İyi okumalar. Sizi seviyorumm 💜
🐇🐿️
"Artık bakmasan mı acaba? Rahat rahat yemek yiyemiyor bile."
Minho,Seungmin'i kaç kere uyardı sayamiyorum ama bu konuda haklı. Öyle bir bakiyor ki rahat rahat bir şey yiyemiyorum bile. Minho yemedigimi fark edince en sonunda yumurta rulosundan bir parça alıp yediriyor bana.
"Ama hala inanamıyorum. Altı koca yıl... Bir ara onu kafamızda kurdugumuzu bile düşündüm."
"Jisung,... Ayy pardon ne diyeyim sana?" diye soruyor Seungmin. "Sorun değil Jisung diyebilirsin." Kafasını sallayıp önündeki kahvesinden yudumluyor.
Minho uyarıcı bir şekilde bakıyor Seungmin'e ama sanki onun hiç umurunda değil gibi.
"Sey benim bir flortum var. O seni tanıyor. Bayağı önceden hem de, acaba onunla biraz görüşebilir misin? Gerçekten başımın etini yedi dünden beri."
"Çok isterim."
Kahvaltımız Seungmin'in Roma'da Minho ile yaşadığı saçma olayları anlatmasiyla devam ediyor bir süre daha.Aslında anlattiklarinin çoğunu da dinlemiyorum çünkü bütün zaman boyunca Minho'nun sağ eliyle elimi sıkı sıkı tutmasına rağmen sol elini ustalıkla kullanarak yemek yemesine düsmekle mesgulum. Ben asla sol elimle bir şey yapamıyorum çünkü. Göz göze geliyoruz arada çiçekler açıyor anında dudaklarının kenarlarında. Ellerimize takılıyor gözlerim, baş parmağıyla elimin üzerini okşuyor. Öyle güzel görünüyor ki parmaklarımız iç iceyken. Bir anda elini elimden çekip bacağımı kavrıyor şaşırıyorum. Gözleriyle bacağımı gosteriyor. Düşüncelerimin arasında fark etmeden bacağımı sallamaya başlamışım, onu durduruyor eliyle.. Gülümsüyor bana tatlı tatlı.
Elimden tekrar tutup beni kaldırana kadar da tabagima koyduğu şeyleri yemek ve Seungmin'i dinlemek dışında bir şey yapmıyorum. Kapının köşesine bıraktığı poşeti unutmamak icin elime alıyorum. İçinde panduflarim var çünkü. En sevdiklerim.. Kendi ayakkabilarindan bir tanesini ayaklarimin önüne yerleştiriyor ama izin vermiyor eğilip giymeme,onumde diz çöküp kendi giydiriyor.
"Sana bir soz vermiştim. Ayakkabılarını bundan sonra ben bağlarım demiştim. Bırakta bu sözümü tutmaya devam edeyim."
Aslında biri bana boyle bir sey söylese 'niye ben kendim baglayamiyor muyum' derim ama yaşadığım dejavu hissi bunu söylememe engel oluyor sanki. Geçmişimi hatırlamak istiyorum uzun zaman sonra.
"Çıkıyoruz biz."
Minho içeri doğru seslendikten sonra bana dönüyor tekrar.
"Çıkalım mı?"
Elini tutmam için uzatıyor bana. Seve seve tutuyorum elini. El ele tutuşmanın bu kadar güzel bir şey olduğunu tahmin etmezdim hiçbir zaman. Sıcacık elleri var. Ben hiçbir zaman tam olarak isinmiyorum, hep üsürüm ama onun sıcaklığı sadece elimi değil tüm vücudumu isitmaya yetiyor.
Arabaya bindigimizde gülümsüyor.
"Senin gibi kokuyor içerisi."
Ses tonunda öyle farklı bir ton var ki sanki daha önce böyle bir his yaşamışız gibi. Büyük ihtimalle de yaşadık zaten. Üzüyor bu durum beni elimde olmadan. O benimle ilgili bir sürü anıya sahipken benim hiçbir şey hatırlamamam adil gozukmuyor gözüme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remorse-MinSung
RomanceJisung, Yeji'nin eski sevgilisinin çıkma teklifini kabul etmemesi yüzünden başına büyük bir dert alacağını bilmiyordu. #minsung 1 (30.10.2024) 😭