Üç günün sonunda iyileşen Seungmin, gerginlikle sınıfa adım atmış, etrafına bakınarak sırasına oturmuştu.
"Ay Seungmin! Gelmişsin!"
Hyunjin'in mutlu sesi ile ona gülümsemiş, "Evet evet, iyileştim" derken hala etrafına bakınıyordu. "Bir sorun mu var?" diye sordu bu sefer Jisung.
"Hayır tabiki, ne sorunu olacak" dedi elini hızla iki yana sallayıp. Hyunjin ve Jisung pek anlamazken "Peki" diyerek yerlerine oturdu.
Seungmin'in gözleri gerginlikle Jeongin'i arasa da ilk saatler Jeongin gelmemiş, sonrası ile seçmeli ders olduğu için sarışın okula geldikten sonra da karşılaşmamışlardı.
Seungmin rahat bir nefes alıp resmine devam ederken "Çok güzel olmuş bu" diyen Yeonjun ile ona döndü. "Teşekkür ederim"
"Ah bunlar domuz mu?"
İşaret ettiği şey ile "Hey! Onlar köpek salak!" diye çıkıştı. Bir yandan omzuna vurması ile Yeonjun kahakaha attı. "Özür dilerim! Köpek! Evet çok tatlı pembe köpek onlar"
"Adam ol, bence benziyorlar da"
"Sana benziyorlar" diyen Yeonjun ile yine ölümcül bakışlarını ona çevirirken genç direk "Tatlı anlamında dedim! Yavru köpeklere benziyorsun çünkü!" dedi.
"Cidden mi?"
Bu sefer merakla sorması ile Yeonjun başını salladı. Bu sırada atölyenin önünden elinde kutular ile geçen Jeongin onlar görmüş bu sırada Yeonjun elini Seun saçlarına atmıştı.
"Saçlarında yumuşacık hatta Seungmin! Çok tatlı!"
Seungmin kızarırken onu ittirdi, "Yeter ya!". Onlar gülüşmeye devam ederken Jeongin kısılan gözleriyle onları izlemiş ardından yoluna dönmüştü.
Vücudu kıskançlık ile kaplanmıştı, Seungmin'e o gün itiraf yaparken uyanık olduğundan emin değildi evet ama bunun üzerine o manzarayı görmek onu sinirlendirmişti.
Son ders Hyunjin ile malzemeleri yıkmaya giderken "Ah gene Bae ile Jeongin" dedi karşıdaki ikiliye bakarak.
Seungmin hızlıca başını çevirmiş, "Gene derken?" diye sorarken gözlerini gülüşerek ilerleyen ikiliden çekmemişti.
"Evet bugün genel olarak beraber gördüm ikilisini, aynı seçmelideler sonuçta yakın olmuşlardır belki" dedi.
Seungmin yanağının içini ısırmış, elinde ki fırça sıktığı için kırılırken "Anladım" demişti. Hyunjin ise daha çok "Fırçam!" diye ağlamıştı.
Birbirlerinden kaçtıkları günün sonunda bir şekilde eve beraber giderken ikisi de konuşmuyordu.
'o kadar kaçtıktan sonra cidden eve beraber gidiyoruz' diye düşündü Seungmin. Aptal gibi hissetmişti kendini.
Göz ucuyla sarışın olana baktı ama onun kendisine baktığı söylenemezdi. 'Hadi ama bana itiraf ettikten sonra ne bu haller' diye kızdı içinden.
Ama Jeongin'i o kızla beraber görmek hala içinde sinir kabarmasına neden oluyordu.
Bu sırada Jeongin ise "Şey Seungmin o gün-" derken "Bae ile ne kadar yakınsın?" diyerek sözünü kesti.
"Bae? Sınıfımızda ki kız mı? Yani normal sınıf arkadaşı olarak yakınız" dedi.
"Tüm gün onun için kutu taşıdın, ona gülüp durdun, hem dibindeydin"
Kıskançlık yüzünden söylediği şeyler ile "İyide sen bana hiç bakmadın ki" dedi Jeongin.
"Baktım işte! O kız vardı hep! Ne oldu birden, neden yakındın ki o kadar?"
"Bae kolunu incitmiş çünkü. Sürekli birşeyler taşıdık bugünde derste Bae de benden rica etti. Teşekkür amaçlı olarak da benimle geldi, biliyorsun Bae-"
"Bae deme artık" diyen Seungmin ile iç çekti. "Tüm gün benden kaçtıktan sonra kıskançlık yapma Seungmin, sende Yeonjun ile pek yakındın"
"O ne alaka!" diye çıkışması ile "Saçlarını epey sevmişe benziyordu" diyerek önüne döndü. "Saçlarına dokunulmasını sevmezsin sen"
Seungmin duraksadı, tüm gün aptal gibi kaçıp onu kıskanmıştı ama bir yerde Jeongin'in hislerini düşünmemiş bencillik etmişti.
Omuzları düşerken yutkundu hafifçe ardından geri adım atmamak icin çabucak söyledi sözleri.
"Uyanıktım"
Jeongin adımlarını durdurmuş, biraz şaşkın bir ifadeyle ona bakmıştı. Ne diyeceğini bilemezken Seungmin ona yaklaştı ve ellerini birleştirdi.
"Ben uyanıktım Jeongin, üzgünüm ben bilemedim ne yapmam gerektiğini ve kaçtım"
"Kırıldım" diyen sarışın ile elini daha sıkı tuttu Seungmin. "Özür dilerim, bende senden hoşlanıyorum ama Jeongin"
Gözlerinin içine bakması ile Jeongin'in gözlerini şaşkınlıkla açtı. "Sen ciddi misin?"
"Evet, senden hoşlanıyorum Jeongin. Ne yapacağımı bilemedim, özür dilerim gerçekten"
Özürlerine devam edeceği sıra kendisini çekip sarılan sarışın ile duraksadı. Jeongin ise kollarını ona dolamış, sıkıca sarılmıştı.
"Şuan o kadar mutluyum ki. Önemli değil, önemli değil güzelim" dedi. Saçlarına konan öpücük ile Seungmin gözlerinin dolduğunu hissetti, kollarını sarışının sırtına dolayıp sarıldı.
"Seungmin sevgilim misin yani şimdi?" diye sordu gerçekliği algılamak ister gibi.
Seungmin kıkırdadı, başı hala onun omzuna gömülü halde iken başını salladı. "Sevgilin olmak istiyorum" dedi.
Bir anda havaya kaldırıp döndürmesi ile çığlık attı. Jeongin kahkaha atarken Seungmin de güldü "Manyak! İndir beni!"
"Çok mutluyum Seungmin!"
Seungmin onun tatlı haline gülmüş, yere inerken "Bende çok mutluyum" demişti. İkiside gülüşlerin tutamazken iken birleşik elleri ile eve doğru yürümeye devam ettiler.
---
Çok kısa oldu üzgünüm 😭😭
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomboy // Seungin
Fanfiction'Gördüğün ile gerçek ben sence aynı mı?' "Neden huysuzsun oğlum? Yüzünde ki o kaş çatma da ne? Sarışın bir Barbie bebek mi istiyorsun? O burada değil, oyuncak bebek değilim ben" Jeongseung Hyunsung Minbin Chanlix