'Gördüğün ile gerçek ben sence aynı mı?'
"Neden huysuzsun oğlum?
Yüzünde ki o kaş çatma da ne?
Sarışın bir Barbie bebek mi istiyorsun?
O burada değil, oyuncak bebek değilim ben"
Jeongseung
Hyunsung Minbin Chanlix
Chan'ın dediği ile kahakaha attılar. "Ben Seungmin'e gayet tatlıyım" diyerek sevgilisine sarıldı Jeongin. Seungmin gülüp yanağından öpmüştü.
Hyunjin iç çekip onları izlerken "Cidden çok güzel oldular" dedi. Jisung ona dönmüş, sırıtarak "Onlardan daha güzel olabilecek kişiler var" demişti.
Merakla ona dönen Hyunjin'in "Kim?" diye sorması ile göz kırpıp "Senle ben mesela" dedi. Hyunjin gülmüş, göz devirip "Yürü git ya" demişti.
Onun önüne dönmesi ile Jisung iç çekti ama gülümsemeye de devam etti.
Zilin çalması ile hepsi odadan çıkarken Jeongin uzanıp hiç çekinmeden sevgilisinin elini tuttu. Seungmin gülerken uzanıp yanağından da öptü.
"Salak okuldayız" diyen Seungmin ile "Banane ya, öpmek istedim işte" dedi omuz silkip, Seungmin tekrar gülmüş birleşik elleriyle sınıflarına girmişlerdi.
Bir kaç göz onlara dönerken aralarından Jiwon "Vay be!" dedi onlara ilerleyip. "Sabahtan beri dedikodularını duyuyordum ama şimdi sizi böyle görmek inanmamı sağladı" dedi.
Seungmin göz devirmiş, "Seni ilgilendiren bir kısım yok Jiwon" demişti. Jiwon ilerleyip kolunu Jeongin'in yanına attı, "Ama ben minik Jeongin'inimizin neden yanımızdan ayrıldığını çok merak ediyordum" dedi yalandan dudak büzüp.
Jeongin onun koluna bir bakış atmış ardından ittirmişti, "Sizinle takılmak istemiyorum artık sadece" demesi ile Jiwon'un yüz kaslarının gerildiğini farketti ama bu sırada sınıfa hocaları girmişti.
Seungmin ve Jeongin'in sevgili olduğu okula yayılırken herkes kendince dedikodular yapıyor, bazıları onları tatlı bulurken bazıları kıskançlıkları yüzünden eleştiriyordu.
Jeongin elinde ki içecekler ile ilerlerken duyduğu konuşmalar ile adımları durdu, duvarın arkasında kaldığı için rahatlıkla onları dinlemeye başlamıştı.
"Seungmin nasıl oluyor da Jeongin gibi biriyle çıkıyor ki?" dedi gençlerden biri. "Jeongin'in ilginç bir kısmı da yok oğlum! Dokunsam uçacak eleman Seungmin'in yanında işi ne"
İkisi kahkaha attı, "Seungmin beni reddedip ona gittiği için pişman olmalı"
Yumruklarını sıktı sarışın, dönüp duran bu muhabbet canını çok sıkıyordu. Gidip onları pataklamak istese sonradan başına bir sürü dert açacağını bildiği için sessiz kalmayı tercih etmişti.
Arkadaşlarının yanına geri dönerken "Jeongin! Hafta sonu olacak etkinliği duydun mu?"
Sevgilisinin heyecanlı sesi ile gülümserken "Hayır, ne varmış?" diye sordu yanına otururken. "Kent parkta mezun tayfa için küçük parti gibi bir eğlence olacakmış. Sadece mezun dediğime bakma alt sınıflardan da gelenler olur"
Minho'nun dediklerini ile kaşları havaya kalktı Jeongin'in, "Hayır haberim yoktu, yeni mi söylediler"
Seungmin başını sallamış, telefonunu gösterip "Hoca yeni mesaj attı" demişti. "Bizde gidelim mi? Annem evde bir süre daha rahatça çıkabilirim" dedi.
Sesinde ki heyecan Jeongin'i gülümsetirken "Gidelim tabiki güzelim" demiş, "Yaşasın!" diyen Seungmin ona sarılmıştı.
Okul çıkışı her zaman ki gibi Seungmin'in evinde iken, "Biz çıkıyoruz hayatım" diyen annesi ile "Dikkatli olun!" diye bağırdı.
Annesi ve ikizler dışarı çıkıyordu, kendisi ise gelirken aldıkları tatlıları tabaklara koyuyor yanında ki Jeongin'de içecekleri hallediyordu.
Beraber salona geçip yere oturdukları sıra bir süre sessizlik oldu. "Sanırım pek sık yalnız kalmadık" dedi Jeongin gülerek.
Seungmin de güldü, haklıydı işin sonunda hep ikizler yanlarına gelirdi.
Seungmin uzanıp kekinden bir ısırık aldı, "Mezun olmamıza da çok az kaldı" diye mırıldandı.
"Evet! Sonunda bitiyor!"
Seungmin gülmüş, "Daha zoru geliyor şapşal" demişti. Jeongin omuz silkti "Her şekilde o liseden kurtulmak çok iyi gelecek" dedi.
"Evet özellikle yüzme derslerinden kurtulmak" demesi ile kendini tutamadan güldü. Jeongin dudakları büzüp "Sus ya, koç sırf yüzmek istemedi diye bir dönem boyunca eşek gibi çalıştırdı beni"
Seungmin dayanamayıp kahkaha atmış, "Hepimiz yüzerken çok gariban bakıyordun!" demişti. Gülmeye devam ederken Jeongin bir süre ona çatık kaşlarıyla bakmış ardından kendiside gülmüştü.
Bir kolunu sevgilisinin omzuna atıp kendisine çekti. "Yine de son senede de olsa iyi ki dediğim şeyler oldu"
Seungmin sırıttı, "Ne gibi?" diye sordu bilmiyormuş gibi. "Hmm"
Jeongin bir süre düşünür gibi yapmış ardından "Bir köpek yavrusu ile tanışmak gibi" demişti. "Hey!" diyerek onu ittiren Seungmin ile güldü.
"Tamam tamam, tabiki seninle daha yakından tanışmak, kim bilirdi ki durumumuz bu olacak"
Seungmin ona hak vererek başını salladı, "Bana gelip Jeongin aslında serserenin teki, millet ile kavgaya karışıyor seninde sevgilin olacak deseler, siktir deli derdim"
Jeongin büyük bir kahakaha atmış, "Salak!" diyerek sevgilisine sarılmıştı tekrar. Seungmin de gülerken kollarını ona doladı, "Ama çok mutluyum, seninle her zaman çok mutluydum" dedi.
Saçlarında öpücük hoşuna giderken başını kaldırdı, Jeongin'in bakışları da onun dudaklarına inerken birbirlerine yaklaştılar.
Ve en sonunda iki dudak birleşti.
Birbirlerini yavaş ama kavuşmanın da heyecanı ile öperken ilk Seungmin geri çekildi, nefesleri bozulurken ona baktı.
"Bu benim ilk öpücüğüm dü" dedi sırıtarak, Jeongin gülmüş "Gerçekten mi?" diye sormuştu.
"Evet" dedi Seungmin, kalbi çok hızlı atıyordu ve bu duygu onun çok hoşuna gitmişti. Çenesinde sarışının elini hissederken başını çevirmiş, Jeongin uzanıp onu tekrar öpmüştü.
"Seni çok seviyorum Kim Seungmin, akıl alamayacağın kadar çok"
Kıkırdadı Seungmin, "Hmm, bende seni çok seviyorum serseri çocuk, hemde çok"
---
😭😭😭😭😭 Çok tatlılar 😭😭😭😭😭
25 final?? Yani aklımda sadece bir iki şey var Ve bilirsiniz ben uzun fic yazamamak Bu yüzden büyük olasılıkla 25 final 😔
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
