"düğüne mi gidiyoruz lan hadisene" kapının önünde durmus semihi bekliyordum. Aynaya bakmayı kesip ters bir bakış atmıştı bana. Ayakkabılarını giyip kapıyı kapatıp yanıma gelmişti. "Oğlum bak beni bidaha acele ettirirsen boğarım seni"
"Ulan seni acele ettirmesem sabaha kadar aynaya bakarsın" ters ters bakmış ve önüne dönmüştü. Mahallenin birkaç sokak ötesindeki halısahaya gidiyorduk. Bakkaldan çekirdek kola almış yolumuza devam etmiştik.
"Lan bu barış ve kenanın motoru değil mi" park edilmiş iki motora şokla bakmıştık.
"Bu net kenanın nasıl çizik atmışım baksana. Malımı tanırım ben" bu ikisinin ne işi vardı burada diye düşünerek sahaya girmiştik. Bizimkiler giyinmiş ısınma hareketleri yapıyordu. Gözlerimi etrafta gezdirirken barışla konuşan bir adet Kenan görmüştüm. İğrentiyle yüzümü buruşturup incelemiştim onu. Şerefsiz her haliyle yakışıklıydı.
"Barış denen herifte burda. Al işte tüm enerjimi sömürdü" ikimizde sevmediğimiz ikiliye kötü kötü bakıyorduk. Bizimkilerin yanına ilerleyip selam vermiştik. "İsmail abi bu lavukların burda ne işi var" ikiliyi işaret edip sormuştum.
"Maç yapacağız oğlum onlara karşı. Bunların arkadaşı merihe kafa tutmuş bizde halısahaya çağırdık." Kenangilin kaybetmesi için şimdiden dua etmeye başlamıştım.
"Şuradaki tipsiz kıvırcık varya abi onu dövün tamam mı" Semihin dediği şeyle onu cimdiklemiştim. Zorla olay çıkartacaktı gerizekalı.
"Siz buna bakmayın abi kolay gelsin size şurada sizi destekliyor olacağız" semihi tutup sahanın dışındaki banklara oturttum. "Olay çıkarmadan dur bi" beni umursamadan barışa kötü kötü bakmaya başlamıştı bile.
Kenana doğru döndüğümde bana baktığını görmüştüm. Sırıtmış ve göz kırpmıştı. Mal mal ona bakmış hayırdır demiştim kafa sallayarak. İlla kalk döv diyordu beni.
Sahaya birkaç kişinin gelmesiyle kadro tamamlanmıştı. Hepsi yerini alıp oyuna başlamışlardı. Top ilk olarak bizimkilerdeydi ama hayvan barış hemen topu kapmış ve pas atmıştı. Şerefsizler iyi oynuyorlardı.
"Bunlar niye bu kadar iyi oynuyor ya" benimle aynı tepki veren semihi onaylamıştım. Bizimkilerin ayağına topun değmesine izin vermiyorlardı adeta. Kenan ismail abiyide geçmiş ve kaleye doğru ilerliyordu kalede altay abi hazır olmuş bir şekilde bekliyordu. Kenan sertçe vurmuş ve topun kaleyle buluşmasını sağlamıştı.
Barış koşup kenanın sırtına atlamıştı bunu beklemeyen kenan dengesini sağlayamamış ve ikiside yere düşmüştü. Ardayla ikimiz onların bu haline gülmüştük. Aşırı salaktılar.
Bizimkiler iyice hırslanmış sert oynuyorlardı. Merih abi tanımadığım kişinin formasından çekip yırtılmasını sağlamıştı. Ben dahil herkes şok olmuştu. Forması yırtılan kişi oyunu durdurmuş merih abinin üstüne yürümüştü.
Biz semihle çekirdek çitlemeyi bırakıp ayaklanmıştık. Hepsi toplanmış ikiliyi ayırmaya çalışıyordu. "Merih seni varya burnundan kan getirtirim. Bırakın lan beni"
"Gel koyduğumun hakanı. Napabilirsin oğlum sen bana" karşı tarafi iyice çıldırtmak istercesine laf atıyordu merih abi. Hakan denilen şahıs onu tutanlardan kurtulup merih abiye yumruğu çakmıştı. Kavga eden ikiyi görünce diğerleri de birbirine girmişti.
"Arda yürü olaydan istifade barışı döveceğim" ben onu tutamadan koşarak sahanın içine girmişti bile. Sinirle üfleyip arkasından gitmiştim. Semih barışın sırtına atlayıp saçlarını çekmişti. Barış neye uğradığını şaşırmış bir haldeydi.
Kolumdan tutulmamla tutan kişiye bakmıştım. Kenan beni kalabalıktan kenara çekmişti. "Kavgaya girme sakın" demiş ve kavga edenleri ayırmaya çalışmıştı. Bana çocuk muamelesi mi yapmıştı o? Sinirlensemde birşey yapmadan kavganın bitmesini beklemiştim. Uzun sürmeden hepsi yüzleri dağılmış bir şekilde ayrılmıştı.
"Lan bırak beni" herkes dağılmış olsa bile semih ve barış ikilisi hala birbirini bırakmıyordu Daha doğrusu Semih barışı bırakmıyordu. En sonunda barış sırtındaki çocuğu tutup indirmişti. Semihin kollarını tutup kıpırdamasını engellemişti. "Gene mi sen" bıkmış bir şekilde konuşmuştu.
Bizimkilerin yanına gidip kaldırmaya çalışmıştım. Her yerleri morarmış haldeydi, merih abi baya dayak yemiş gibiydi.
"Yüzümün haline bak, ulan ahmet can bitireceğim seni" kanayan kaşını tutan bertuğ sinirle yatan çocuğa konuşmuştu. İkili laf dalaşına girmişti bile.
"Abiler siz niye kavga etmeden duramıyorsunuz amına koyayım" bu sefer ben konuşmuştum ama hiçbiri beni siklememişti. "Senin abilerin kudurmuş" yanıma gelen kaşı kanayan kenana ters ters bakmıştım.
"Gördük seninkileri de çok konuşma" bu halde bile benle uğraşıyordu manyak. "Şurada pansuman eşyaları falan var. Gel kaşıma bak" dediği şeyle ona ciddi misin dercesine bakmıştım.
"Defol git kendin yap"
"İnsanlığın öldü mü yani? Ayrıca anlaşmayı unutma" hay senin ben anlaşmanı. İstemeye istemeye pansuman eşyalarını alıp yanına gelmiştim. Yere oturmuş bir şekilde beni bekliyordu. Somurta somurta elimdeki pamuğu kaşına bastırmıştım inadına sert basmıştım. Ama bu onda etki etmemiş hiçbir tepki vermemişti. Sinir adam.
Yara bandını yapıştırıp ona bakmıştım. Yüzlerimiz birbirine yakın olduğundan nefes alışverişini hissediyordum. Sıcak nefesi yüzüme çarparken kendimden geçmiştim. Saçmalığın farkına varıp kendimi geriye çekmiştim. Ona bakmadan kalkmış yanından uzaklaşmıştım. Garip hissetmiştim.
Semihi zorla barıştan ayırıp götürmüştüm. Kenan denen herif midemin bulunmasını sağlamıştı. Karnım kasılmıştı. Noluyor bana amına koyayım
.....................................
Noluyor acaba arda?? Arkadaslar bunu yazarken yanlışlıkla ardayi semih olarak yazacaktim amk okadar alismisim ki barsem yazmaya arken yazmak cok zorlu geliyor