Bölüm 2

117 5 5
                                    

                      Bazen insanöyle bir an yaşar ki, öyle bir üzüntü duyar ki tarif edilemez.Sanki sadece budünyayla ilgili değil başka bir şeylerle ilgili sanki başkaları da o an çoküzülür.Bunu hissederiz ve kendimizi büyük bir boşluk ta ve hiçliktehissederiz.İşte o an özümüze döneriz.Bu süre çok uzun sürmez kısa zamandagünlük hayatımıza devam ederiz belki de bir daha hatırlamayız.Üzüntülerimizleyaşamayalım ama onları hatırlayalım ve her yeni huzurlu bir gün için çabaharcayalım bunu başarabiliriz.Çünkü bu zaten içimiz de var.Sadece biraz mücadeleedelim.Ben çok küçükken hayvanlara çok meraklıydım.Bazen karıncaları izlerdim.Ağızlarındaki yiyecekleri nereye taşırlar diye.Bir ara yine bir tanesiniizlemeye başladım.Ağzındaki kocaman yiyecekle zemini kaygan bir tepeyi aşmayaçalışıyordu.Tam tepeyi çıkacakken ayağı kayıp tekrar en dibe düşüyordu.Bu tamon yedi kere tekrar etti, ama karınca pes etmedi on sekizinci denemesin detepeyi aştı.O an gözlerim yaşardı ve kendi kendime şunu söyledim o akılsız acizbir hayvan olmasına rağmen pes etmedimücadele etti.Ben ise ondan kat kat güçlüyüm akıllıyım peki neden en ufak birsorunda yada sıkıntıda pes edeyim.Her düşüşten sonra kalkabilen güçlüdür.Hiçdüşmeyen bir insan hiçbir zaman güçlü değildir. Bazen her şeyigördüğümüz halde dünya bize karanlık gelir.Sanki hiçbir şeyi görmeyiz, her yerkaranlık içinde, ışığımızı kim söndürdü.Her zaman bir şeylerin olması için çabasarf ederiz.Olmayınca da her şeyanlamsız, umutsuz ve karanlık olur bizim için.Peki kafamız da kurduğumuzgerçekler gerçekten bizim gerçeklerimiz midir.Bilincimizin gerçekleri olabilirmi acaba.Bilinçaltımıza bir şeyler ezberletiriz ve sürekli bunun için çalışır,bunu dileriz.Ama olmadığında her şey bitmiştir bizim için.Aslında yapmamızgereken şey doğruları görmek ve iyi bir yol için çaba harcamak.Evet bunun içinelimizden geleni yapalım ama olumsuz yanını da her zaman düşünmeliyiz.Bazışeyleri kafamızda çok iyi analiz etmeliyiz.Olmasa dahi en azından bunun içinçaba sarf etmiş oluruz.Bu çabamız ve mücadelemiz için mutlu olmalıyız.İsteklerimizingerçekleşip yada gerçekleşmeyeceğinin fazla önemi yoktur.Önemli olan doğruolduğuna inandığımız şeyi seçmektir.Başkalarının doğruları bizi pek fazla ilgilendirmemeli.Belki yüz kişiningöremediğini biz görürüz.Bunun için doğrularımıza sımsıkı sarılalım.Peki birşeyin doğru olup olmadığını nasıl anlarız.Bunu bulmanın en mantıklı ve kolayyolu vicdanımızın acıyıp, acımamasıdır.Çünkü en kötü insan bile çok büyük birkötülük yaptığında vicdanı birazda olsun acır, ama bunu pek anlamayabilir.Acababiz kafamızda kendimiz için biçtiğimiz kalıba uyabiliyor muyuz.İnsanlarbaşkalarını yanında kendilerini hep süper bir kahraman gibi anlatır.Amagerçekte bu böyle olmayabilir.Günü geldiğinde o süper kahraman işleviniyitirmiş bir zavallı olabilir.Kendisinde anlattığı o güzellikleri yerigeldiğinde kullanamasa.Peki gerçekten bunu kendisinde barındırdığını mıdüşünür.Ama ardından vicdanı devreye girer, suçluluk hisseder.Ondan sonra amanbana ne der.Birilerinin böyle düşünmesi pek fazla bir şeyleri etkilemeyebilir.Amatüm insanların ortak noktası haline gelmişse gerçekten de dünya karanlığa eminadımlarla yavaş, yavaş ilerler.Bir gün gelecek kendi dünyamızı kendiellerimizle yok edeceğiz, evet bunu biz başaracağız.Bir yanlış yaptığımızdahemen ona benzer bir yanlışta bize yapılır..İşte bu hayatın bizicezalandırmasıdır.Hayatın bize yaptığını yanına bırak mı ya cam demeşeklidir.İyi insanların en çokta düşündüğü şeydir, acaba dünyanın başkayerlerin de bize benzer insanlar var mı.Evet var hem de dünyanın her yerinde.Çünkü bizler dünyanın sonsuza dek karanlıklara gömülmesine izin vermeyeceğiz.Çünkübiz varız ve var olmaya devam edeceğiz.Karanlık ne kadar da kazandığını düşünsede. Her zaman yenitemiz bir sayfa açmayı düşünürüz.Halbuki buna hiç gerek yoktur, çünkü sayfayine kirlenir.Ve yine yeni temiz birsayfa daha açmak isteriz, oda kirlenir.Sonra tamamıyla küseriz hayata.Temiz birsayfa açmanıza gerek yok iyi olun yeter.Her şeyi akışına bırakın, iyilik vedoğrularınızdan ayrılmayın yeter ki.Temiz bir sayfa açsanız dahi eski kirlisayfalar her zaman yeni sayfalarla bir bütündür.Onları yırtıp atmamız bir haylizor olacak.Çünkü geçmiş geleceği kovalar.Hatta bazen iki saat önce neden böyledavrandım keşke şöyle davransaydım deriz, işte bunun en büyükkanıtıdır.Hepimizin her zaman kirlisayfaları vardır ve olmaya devam edecektir.Çünkü insan hata yaparak tecrübekazanır.Yaptıklarımızı hatırlayınca pişmanlık duyabiliriz belki vicdan azabıçekeriz ama pek bir şeyleri değiştiremeyiz.Artık yapmamız gereken olayları iyianaliz edip geçmişi de hatırlayarak daha fazla kirli sayfa açmamak hayatımızda.Ve belki de bir şeyler iyiye giderse bizde sonsuz huzura erişebiliriz.Sonsuzhuzur bize bizden daha yakın sadece biraz çabalayıp bulalım.Peki kendi içsel huzurumuzunasıl buluruz?Kendi arzularımız ve isteklerimiz gerçekleştiğinde mi?Yoksagerçek huzur arzularımızdan uzak her şeyi kabullenip bize bahşedilenle yetinmekmi?Çünkü yaşadığımız hayatları biz seçemeyiz sadece bize verilen rolüoynarız.Evet belki istediğimiz hayatı yaşamıyoruz ama bize biçilen rolü oynayıpve her şeyi kabullenerek kendimizle barışık bir şekil de yaşayıp ve içselhuzurumuza kavuşabiliriz.Huzur herkes için farklı şeyler de olabilir.Para, şöhret,aşk,düşmanlarını yenmek vb... şeyler bizim için çok huzur verici olabilir.Amahayır eğer gerçek huzuru bulamamışsak bunlara sahip olsak dahi hiçbir şeydeğişmez.Ve çok çabuk gerçekleşmesini isteriz hatta bütün hayallerimizin,arzularımızın hemen olmasını isteriz.Bunlar olduğun da ne olur.Hep bu umutlayaşamıştık ve şimdi gerçekleşti.Şimdi bir umudumuz yok ve yeni umutlarbulamadık varsayalım yada bulduk ve hepsi gerçekleşti.Sonra ne olur artık bütünistediklerimiz olmuştur.Şimdi niye yaşayacağız, ne olacak.Onun için huzur bizimiçimiz de.Sahip olduklarımız için şükredelim ve mutlu olalım.Sahipolmadıklarımız içinde çalışalım ve kazandığımız da ise onları düzenli bir şekilde yürütmek olacaktır.Dediğim gibi huzur basit şeylerde gizlidir.Geçmişe dönüpbaktığımızda huzurlu anılarımızı hatırlayınca mutlu oluruz.Ama o mutlu olduğumuz anıların hepsi basit şeylerdir.İnanıngerçek huzuru bulduğunuz da kendinizden geçeceksiniz.Dünyadaki hiçbir şeyinsanı bu kadar mutlu edemez.Nasıl anlatacağımı bilemiyorum.Öyle güzel bir şeyki her şeyi unutursunuz.Sadece o anda kaybolursunuz. Zamansız mekansızhissedersiniz ne olduğunuzu her şeyi unutursunuz.Sadece o andaki huzuruhissedersiniz ve bittiğinde uyanmış gibi olursunuz.Önce nerede olduğunuz , neolduğunuz aklınıza gelir sonra o anı hatırlayınca yine huzurlu hissedersiniz.Amadediğim gibi kendi içsel huzurunu bulanlar bu dünyadan olmayan eşsiz, benzersizduyguları yaşayabilirler.Bunu bulmak için yapmamız gereken şey etrafımıza bakıpbiraz düşünmek yüce yaratıcıyı ALLAH ı düşünmek.Evrende ki büyük düzeni ahengidüşünmek sahip olduklarımızı düşünmekkalbimizi ona açmak ,iyiliğe güzelliğe açmak.İnanıyorum ki herkes kalbinde sevgive iyiliğe dair biraz da olsun birşeyler barındırır.Sadece kalbimizi bunlara açmak ve düşünmek ve yavaş, yavaşhayatımızın en büyük aydınlanmasına doğru ilerleyebiliriz.Bunu başarmak bizimelimiz de.Geçmişteki iyi insanları örnek alalım geleceğin iyileri olalım ve hiçbitmemesi için çaba harcayalım sonsuza dek bu güzelliğin temsilcileri olalım. Bunu başarmakzor gelebilir.Etrafımız da ki insanlar sürekli bizi huzursuz edebilirler.Belkibunu bilerek yada bilmeyerek yaparlar.Sanki kıyıya tam ulaşacakken ipimizdentutup bizi çekip ve sadece kıyıyı görmemize izin verirler.Kıyıya çıkıp özgürcedolaşmamıza izin vermezler.Sürekli huzursuz ederler.Belki biz, onlara neyaparsak yapalım, ne anlatırsak anlatalım değiştiremeyiz, ama bizde onlar içindeğişmeyiz.Belki onları değiştirmek dünyayı saat yönünde döndürmekten dahazordur.Çünkü onların bu yaşam formundaki rolleri budur, kötülüğüntemsilcileridirler.Ve onlar olmasaydı biz kendimizi nasılgeliştirirdik.İyiliğin olduğu yerde kötülük, kötülüğün olduğu yerde de iyilikvardır.Eğer kötülük olmasaydı masallar, destanlar yazılmazdı.Aksi taktirdekahramanlar kiminle savaşıp kahraman olurlardı.Evet kötülükle mücadeleedebiliriz ama önce kendi içimizdeki kötülüğü yenmemiz lazım.Sonrasındadiğerleriyle mücadele etmek fazla zor olmayacak bizim için.Önemli olan önceiçimizdeki savaşı bitirmek.İyiliğe odaklanmalıyız, zihnimizi, kalbimizi bunaaçmalıyız.Zihnimizde her an her saniye bunu düşünmeliyiz.Zihnimizde sınırlarçizelim bu sınırları aşmamaya çalışalım.Bunu başardıktan sonra sınırlarımızayeni sınırlar ekleyelim ve iyilikle besleyelim.Bu şekilde iyilik için savaşanruhumuz çok daha güçlenecek.İçsel deneyimlerimiz artacak.İçsel huzurumuza bireradım daha yaklaşacağız.Mutlu insan herhangi bir şeylere sahip olduğu için mutludeğildir.Mutluysa da bu mutluluk geçicidir.Çünkü mutluluğun tarifi açıklanamaz.Bambaşkabir içsel mutluluk verir.Eğer biz buna sahipsek gerçekten dünyanın en değerlien zengin insanıyız.Bütün her şeye sahibiz demektir.En azından diğerinsanlardan bir farkımız olur. Üzüntülerehazırlanalım.Evet mutlu olduğumuz anlar vardır.Ama her zaman mutluolmayabiliriz.Çünkü üzüleceğimiz anlarda var ve üzülmekte zorundayız.Neden miçünkü insan üzülünce mutlu olduğu anların değerini bilir.Bir nevi ruhumuzu törpüleriz.Daha yeni deneyimlereulaşmak için, ruhumuzu daha güçlü hale getirmek için üzülmeliyiz veüzüntülerimizle baş etmeliyiz.Üzüntülerimizi ruhumuzun bir köşesinde bırakıpsahip olduklarımızdan isteyip bir süreliğine başa çıkabiliriz bununla.İnsanlarıdeğiştiremeyeceğimiz için üzüntülerimize katlanmalıyız.Kaybetmekten çokkorkarız.Belki de en çok kaybedince üzülürüz.Peki uğruna her şeyimiziverdiğimiz savaşlarımızı neden bu kadar ciddiye alırız.Evet ortada bir mücadelevarsa kaybedeni de kazananı da vardır.Gerçekte kimin kazandığı ve kaybettiğinikimse bilemez.Bir şeyler için hazırlanırız ve mücadeleye başlarız. Peki gerçektenbunun için hazırlanır mıyız, diyelim hazırlandık kaybetmeyi de göze alaraksavaşımıza başlamalıyız.Her zaman iki sonuca da hazırlıklı olmalıyız.Aslın dagerçeklik niteliğini taşıyan sadece savaşa girme cesaretimizdir ve mücadeleetme gücümüzdür.Böyle düşünürsek eğer savaşı kaybetsek dahi kendi benliğimiz dekazanmış gibi oluruz.Önemli olan şey savaşı kazanıp yada kaybetmemiz değilsavaşmak için yeterli cesarete sahip olmamızdır.Bu hayatımızın her alanı içingeçerlidir ve bizler her an her şeyle bir savaş içerisindeyiz.Aslın dadünyadaki en önemli savaş kendi içimizdeki savaştır.En önemli mücadeledebudur.En büyük kahramanda bizleriz tabi kendi içimizdeki kötülüğü yendiğimizsürece.Savaşlarımızı kaybetmemizin en büyük nedeni de bizi emrine almış bilincimizdir.Aslında bilincimiz küçük bir çocukgibidir.Gördüğü her şeyi ister.İşte bilincimiz de bizi böyle sömürür.Biz bilincimizi bütünüyle elimizealırsak işte o zaman gerçek bir aydınlanma yaşayabiliriz.Varlığımızın gerçekamacına hizmet etmiş oluruz.&Loc!8AxJX,W,جbF/ƾW:rmO6lC:R;nGk,.Q}YlBȶ}6ո RȗaNGa5.=$(C&p*z}˗ϊ(*7

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KENDİMLE SOHBETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin