---
Önsöz
Hayat, bazen karanlık bir odada tek başına kalmak gibidir. Işığın ne zaman gelecek olduğunu, ya da gelmeyecekse bile o karanlıkla nasıl baş edeceğimizi bilmeden… Melisa, 19 yaşında, içinde yılların birikmiş karanlıklarını taşıyan bir genç kızdı. Annesinin alkolle boğuşan dünyası, babasının soğuk ve ilgisiz tavırları, Melisa'nın kalbinde büyük bir boşluk yaratmıştı. Dışarıda, herkes gibi görünmeye çalışan, ama içsel bir mücadeleyle var olmaya çalışan biriydi. Duygusal olarak sıkışıp kalmıştı, ve bu sıkışmışlıkla savaşırken, dünyadan giderek daha çok uzaklaşıyordu.
Zümre ise, tam tersi bir insandı. Sert, katı ve başkalarına karşı genellikle mesafeli olan bir öğretmendi. Öğrencileri ona saygı duyar, ama çoğu zaman duygusal olarak ona yakınlaşamazdı. Zümre, empati yapmak yerine disiplini, kuralları ve sınırları öğretmekte ustaydı. Kendi hayatında duygusal bağlara pek yer vermemişti. Belki de kendini en çok bu sert ve belirli sınırlar içinde güvende hissediyordu. Her ne kadar kendi sert tutumu ve mesafesiyle çevresinden uzaklaşsa da, içindeki boşluk ve yalnızlık ona sürekli göz kırpıyordu.
İkisi, birbirine çok uzak dünyalardan gelen iki insan. Birbirlerinin zıttı olan bu iki insanın, bir araya geldiğinde ne olacaklarını kimse bilemezdi. Melisa, Zümre'nin sert bakışlarının arkasında bir sıcaklık bulabilecek miydi? Zümre, Melisa'nın içinde kaybolan bir umut ışığı arayabilecek miydi? Bir öğretmenin, öğrencisine dair duygusal sınırlarını aşması, ya da bir öğrencinin, öğretmeninin sert tutumunu yumuşatıp ona içsel bir huzur sunması mümkün müydü?
Bu hikaye, iki insanın, kendi içsel çatışmalarının ve birbirlerine duydukları karmaşık duyguların arasında sıkışmışken, birbirlerini keşfetmelerinin hikayesidir. Bir öğretmen ile öğrencisi arasında, sınırları zorlayan, cesur ve bazen de acı veren bir bağın inşa edilmesi… Bu, hem zorlayıcı hem de dönüştürücü bir yolculuktur. Melisa ve Zümre'nin hikayesi, kalp kırıklıklarını, korkuları, güveni ve dönüşümü bir araya getiriyor.
Zümre, Melisa’ya sertçe yaklaşacak, sınırları ona gösterecek, ama aynı zamanda onun duygusal karmaşasını anlamaya çalışacak. Melisa ise Zümre’ye karşı duyduğu karışık duyguları çözmeye çalışacak, bir öğretmenin elinde, sert bir biçimde bile olsa, iyileşebileceğine inanmak isteyecek.
Belki de en büyük keşif, Zümre’nin o sert dış görünüşünün ardında, Melisa için henüz keşfedilmemiş bir yumuşaklık ve derinlik bulabilmesindedir. Çünkü bazen, en sert kabukların içinde en yumuşak kalpler yatar.
---
Merhabalar ilk kurgum olacak bu, uzun süredir aklımda vardı ama bugüne kısmetmiş. Biraz kafanızda şekillensin diye başlangıç attım sonra bir bölüm atarım beğenilirse devam ederim. Keyifli okumalar 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ ANLA(GXG)
ActionBir iz, bir dokunuş, bir bakış; her biri, geçmişin kırık parçalarını yeniden birleştirmeye çalışırken, zamanın katı duvarlarına çarpıyordu..