Taeyang bir süre işe gitmeme kararı almış anahtarı Shota'ya bırakmıştı haliyle herkes onu bu sürede merak edecekti özellikle de birisi.
Taeyang'ın kızgınlık döneminde olduğunu anlamak zor değildi. Evde kendini daha rahat hissediyordu bu dönemde dışarıdaki alfaların bakışlarıyla ezilmektense evde kalıp kendi halinde olmak daha cazip geliyordu.
Bu dönemde genç alfa omegayı ne zaman göreceğini merak ederek her gün iş çıkışı veya yemek aralarında kafeye gelmişti.
Bu yeni tanıdığı güler yüzlü çocuğu tanımayı çok istiyordu Intak.
Intak insanlarla kolay kolay konuşmayan bir çocuktu ama Taeyang öyle değildi onu gördüğü an onu tanımak istemişti aslında annesi onun evlenmesini istediği için Taeyang'ı o önermişti Intak'a ve Intak başta istemese de sürekli Taeyang'ı görmek için iş çıkışında buraya gelir olmuştu.
Taeyang kızışma dönemine girdiğinden beri her gün onu görme umudu ile kafeye gidiyordu. Saatlerce onu bekliyordu şapşal adamın aklına Shota veya diğerlerine sormak da gelmemişti.
Taeyang sahneye çıkıp şarkı söylediği gün büyülenmişti Intak.
Nihayet kızgınlıktan çıkan Taeyang kafeye dönmüştü ve Intak içeri girdiğinde onu görmenin sevinciyle yanıp tutuşuyordu.
Taeyang da ondan farklı sayılmazdı aslında
" Şey Taeyang bir kaç gündür yoktun bir sorun yok değil mi? Seni merak ettim de. " dedi endişeli sesiyle Intak ensesini kaşırken çünkü kimseye soramamıştı utancından Taeyang'ı.
" Hayır sadece özel dönemimde olduğum için alfaların önüne kendimi yem gibi atmak istememiştim bu yüzden bir süre evde kaldım. " dedi Intak'ın ilgisiyle gülümserken.
Keeho ve Shota ise arkada yanaklarını ellerine yaslamış bu iki genci izliyordu Keeho arada ciyaklıyor Shota ise susması için kafasına kepçeyle vuruyordu.
Intak Taeyang'ı fazla sıkmak istemiyordu çünkü zaten zor bir dönemden çıkmıştı küçüğü. Ancak yine de onunla daha yakın olmak istiyordu.
" Taeyang sence bir yemeğe çıksak nasıl olur? Sen ben arkadaşça bir yemek nedense seni ilk gördüğüm günden beri seninle konuşmayı istiyorum." dedi Intak hala ensesini kaşırken Taeyang ise şirin bir mırıltı ile başını sallayıp onayladı Intak'ı.
Buna ister randevu diyin ister buluşma ne derseniz diyin bu kesinlikle Taeyang için Allah katına yükselmek gibi bir şeydi. Hayır, saçmalamayın Taeyang tabi ki yeni tanıdığı birisine ilgi duymazdı duyamazdı güvenemezdi elinden gelmezdi ama bu çocuk
Taeyang'a yeminlerini bozduracak cinstendi.
" Taeyang numaralaşsak sorun olur mu buluşunca birbirimizi kolay bulalım hem belki daralınca biriyle konuşmak istersen bana yazarsın. "
" Ah tabiki ve sen de bana yazabilirsin böyle durumlarda. " dedi Taeyang ve telefonunu çıkarıp Intak'a verdi numarasını kayıt etmesi için.
Akşam herkes eve dağılmıştı Taeyang ise kafede oturmuş son zamanlarda düşündüğü şeyleri tekrar düşünüyordu annesi babası eski sevgilisi kaybettiği herkesi düşünüyordu gerçi o değil eski sevgilisi onu kaybetmişti.
Intaksa annesini alıp gezmeye çıkarmıştı bu güzel kadının gülüşü her zaman onu mutlu ettiğinden midir bilinmez onu güldürecek şeyler yapardı hep annesi onun güvenli alanıydı.
Gezerken Kafenin ışıklarının hala yandığını fark edip içeri girmişlerdi Taeyang'a selam vermek adına ancak Intak yüzünü elleri arasına almış ve gözünde yaşla duran Taeyang'ı görmesiyle kalbindeki tahtanın tam 12den vurulduğunu hissetmişti.
