Üç hafta olmuştu artık.
Umudu kesmiştim.
Yanına bile gitmiyordum bebeğimin.
Gidemiyorum daha doğrusu.
Onun yanına gitmeyi, elini tutmayı hak etmiyordum.
Telefonu elime aldım ve bir şarkı açtım.
Lana del rey - Summertime sadness
Şarkıyı açtım ve dinlemeye başladım.
Gözlerim doluyordu.
Beomgyu bana önermişti bu şarkıyı ama ben asla dinlememiştim, unutuyordum çünkü.
18 yaşında onu o evden kurtardığım zaman önermişti bana bu şarkıyı.
Tam yatacağım zaman telefon çaldı, açtım.
"Efendim Soobin?"
"Yeonjun, Beomgyu uyandı!"
"NE CİDDİ MİSİN SEN!"
"Bağırma ve evet ciddiyim hastaneden çıktık şimdi seni bekliyor"
"Tamam gidiyorum"
Hızlıca kalktım üzerime siyah bir gömlek ve bir şortolon giydim. Hırkamı da giyip
hızlıca çıktım evden.★
Hemşire, kaldığı odayı göstermişti. Hızlıca üst kata çıktım.
Kapıyı açıp içeri girdim.
Oradaydı.
Yatağın üzerine uzanmış beni bekliyordu.
"Aşkım" diye mırıldandı yanında ki sandalyeye oturdum.
Yüzümü göğsüne bastırdım. Ağlamaya başladım.
Beomgyu elini kafamın üzerine koydu.
"Yeonniee~ ağlama lütfen"
"Bak hem ben uyandım"
Kafamı kaldırdım. Parmaklarımla gözyaşlarımı sildim ve Beomgyu'ya baktım.
"Özledim seni domuzcuğum" dedim.
"Bende seni Yeonniee~"
Yaklaştım iyice ve dudağına minik bir öpücük kondurdum.
"Bunu sen mi aldın Yeonniee?"
"Hm hm ben aldım istemiştin"
Gülümsemesi büyüdü.
"Çok güzel" diye mırıldandı.
"Bir ay daha hastanede kalmam gerekiyormuş ölüm riskim varmış Yeonniee"
"Ne?"
"Bilmiyormuydun?" diye sordu.
Gözlerinin içine baktım.
Gözleri parlıyordu.
"Hayır bilmiyordum ama öğrenmiş oldum bu arada bir çocuk geldi Jeongin diye"
"Ne zaman geldii?"
"Bir hafta önce geldii" dedim taklit ederek.
★