17

6 0 0
                                    

FİNAL!

Yine bok gibi bir sabaha uyanmıştım.

Beomgyu'suz bir sabah.

Yatağımı toplayıp evi temizledim sonra yemek hazırladım kendime.

Yemek yerken kapı çaldı birden.

Hızlı adımlarla gittim ve kapıyı açtım.

"Ben geldimm"

Beomgyumm

Gelmişti yanıma.

Gerçek olup olmadığını kontrol etmek için yanağını sıktım.

"Beomgyum" diye mırıldandım.

Boynuma sarıldı.

Kollarımı belinde birleştirdim.

Ağlayamıyordum artık.

Bırakmayacaktım onu.

Hiçbir zaman.


Beomgyu'nun ağzından

"Yeni birisimi gelecek?" diye sordu Soobin.

Kafamla onayladım.

Tam o an kapı çaldı.

Açtım kapıyı Jeongin gelmişti.

Anksiyetesi olduğu için çok tedirgindi.

"Sakin ol lütfen" diye fısıldadım. Kafasını salladı.

İçeriye geçti bende yanına oturdum.

Ben ile Yeonjun'un ortasında oturmuştu.

"Bu mu?" dedi Changbin.

"Bu mu derken?" diye sormuştu Jeongin.

Halıyı izliyordu.

"Kötü anlamda demedi yanlış anlama" dedi Hyunjin.

Ölüm sessizliği oluştu bir kaç dakika boyunca.

Yeonjun'a baktım, gözleriyle mutfağı işaret etti.

Ayağa kalkıp mutfağa gittik beraber.

Jeongin' de annesini takip eden bir bebek gibi peşimden gelmişti.

"Ne oldu Jeongin?"

"Amına koyayım hayatımda bu kadar utanmamıştım ben"

"Changbin'den utanmış anlaşılan" dedi Yeonjun.

"Bizi duymazlar değil mi?" diye sordu Jeongin.

"Hayır duymazlar" dedim.

İçeriye geçtik yine aynı yerlerimize oturduk.

"Ne oldu Beomgyu?"diye sordu Sunoo.

"Hiiç Jeongin ile konuştuk" dedim Jeongin'e bakarak.

Beraber büyümüştük abi kardeş gibiydik.

"Ne zamandır tanışıyorsunuz?" dedi Soobin.

"Sekiz yıl oldu" dedim.

"Hayırdır Jeongin sen böyle utanmazdın ne oldu?" dedi Sunghoon.

"Demek nasıl bir enerjimiz varsa çocuk soğudu bizden" dedi Jungwon.

O sırada tırnağını koluma batırdı Jeongin.

Her utandığı zaman yapardı bunu.

Sunoo gülmeye başladı birden.

Sunoo'nun gülmesiyle Jeongin tırnağını koluma daha çok batırdı.

Çığlık attım.

Jeongin hızlıca bıraktı kolumu.

"Ne oldu lan!?" dedi Ryujin.

"Hiç bir şey ya alt tarafı Jeongin tırnağını koluma batırdı.

"Neden ki?"

"Jisung gibi işte anksiyetesi var anlamadınız mı hâlâ?" dedim.

Jeongin kafasını omzuma gömdü.

Şu anda kızardığına yeminde edebilirdim kanıtlaya da bilirdim.

"Jeongin?"

"Efendim?"

"Kafanı kaldırsana bi'"

"Neden?"

"Hiiç öylesine"

Kafasını kaldırdığı gibi yüzüne baktım kızarmıştı.

"Domates" dedim.

"Kızarmak onun suçu değil Beomgyu" dedi Sunghoon.

Jeongjn kafasını yine omzuma gömdü.

"Utanç duygusu olmayan şerefsiz"

Jeongin'in kurduğu cümleyle beraber su boğazımda kaldı.

"Haklı çocuk bu arada" dedi Yeji.

Evlenmiştik.

Dünyalar tatlısı bir kız çocuğunu evlat edimiştik.

Jeongin ile Changbin sevgili olmuşlardı.

Kısacası mükemmel bir hayatımız vardı.

Arkadaşlarımız mutluydu.

Biz mutluyduk.

SON

BİTTİİİ AGLİCAMM
YORUM YAZMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYİNNN

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

the end - yeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin