Purest | Hyunlix ﴾ Omegaverse ﴿ ✓

10. Bölüm

~

Hyunjin eve girdiğinde önce bir etrafa bakındı. Çevrelerde kimsenin olmamasından memnun olarak hızla üst kata çıktı ve odaya girdi.

Bir yandan karnının altında yanan yarayı tutuyordu.

Odasında da kimse olmayacağını umuyordu ama hizmetçilerden birisiyle göz göze geldiğinde kaşları çatıldı.

Temizlik yapan hizmetçi bir anda ürkerek geri çekildi. "Üzgünüm bay Hwang, bu kadar erken döneceğinizi bilmiyordum."

"Sorun değil." Dedi Hyunjin. Ardından hizmetçinin çıkması için ona zaman tanıdı.

Yatağa geçip uzandığında vücudu kan ve terle kaplıydı. Biraz soluklanıp nefes aldıktan sonra duşa girmeye karar verdi.

~

Felix ve Jian bahçede turluyorlardı. Jian eskisi kadar konuşkan ve samimi değildi. Adımlarını sağlam atmaya çalışıyordu. Ama yine de bay Hwang görüşmelerinde bir sorun olmadığını söylediğinden onunla beraber bahçede dolaşıyordu.

"Gördün mü Jian abla?" Dedi Felix kenardaki papatyaları gösterirken. "Toprak verimsiz olabilir ama yeterince iyi bakıldığı zaman her yerde çiçek yetişir."

"Haklısınız genç efendi."

"Sence manolya yetişir mi burada? Ama imkansız gibi duruyor. Eğer güzelce çiçeklerle süsleyip Hyunjin'e sürpriz yapmak istiyorsam solma ihtimali olan çiçekleri elemeliyim. Acaba lavanta yetişir mi ki?"

"Jian hanım!"

Arkadan gelen sesle Felix ve Jian bir anda arkalarına döndüler. Az önce Hyunjin'in odasından çıkan hizmetçi koşarak yanlarına geliyordu.

Jian beti benzi atmış hizmetçiyi düşmekten son anda kurtararak yakaladı. "Ne oldu? Neden nefes nefese kaldın?"

"Bay Hwang geldi."

"Bu saatte mi? Ne işi varmış ki?"

"Bilmiyorum. İyi görünmüyordu. Öyle bir baktı ki orada beni parçalarıma ayıracağını sanmıştım. Tanrıya şükür gitmeme izin verdi."

Felix araya girerken yüzünde bir tebessüm vardı. "Endişelenmeyin. Bay Hwang biraz sert görünür ve ısınması zaman alır ama aslında çok iyi birisidir."

"Hı-hm." Jian Felix'i pek umursamayarak geri kadına döndü. "Nasıl kötü görünüyordu?"

Kadın biraz daha toparlanmış halde yanıtladı. "Yüzü ter içindeydi, resmen nefes nefeseydi. Bir de sanırım kan vardı."

"Kan mı?"

"Emin değilim."

Felix kaşlarını çattı. "Bir yarası mı olduğunu söylüyorsun?"

Kimse ona başka bir şey söylememişti. Felix önce koşarak eve girdi, ardından merdivenleri ikişer üçer tırmanarak üst kata çıktı.

Hyunjin'in kapısının önüne geldiğinde iki kere tıklattı.

İçeriden ses gelmediğinde az önce hissettiği endişe daha da büyüdü.

Sonunda ne olacağını umursamadan bir anda odaya girdi.

Ama Hyunjin yoktu. Bir sağa bir sola bakındıktan sonra sonunda yatak odasının banyosundan gelen su sesini duydu.

Endişesi gittikçe artarken bu sefer banyonun kapısına gitti. Birkaç kere tıklatsa da yanıt alamayınca sonunda banyonun kapısını yavaşça araladı.