Keyifli okumalar dilerim.ཐིཋྀ
♫ Ve Ben - Yaşlı Amca
♫ Ne Güzel Güldün - Pinhani
♫ Her Şeyi Yak - Duman
~
"Nefret ettiğin birine aşık olmaktan mı bahsediyorsun? Saçmalık, nefret ettiğim kişiye ölesiye, aşık olduğum kişiye ise ölesiye duygu beslerim ben. Doğrusu budur." Cevap beklemedim, koliden bir kaç kitap daha alıp kitaplığa ilerledim. Artık kütüphane kulübünün başkanı olduğumdan daha sık görevler alıcağımı biliyordum ama şimdiden bu iş çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.
"Sen bırak istersen yemek molası ver, ben hallederim," kafamı çevirip omzumun üstünden ona baktım. "Yani, ben yedim ama sen yemedin galiba ondan söyledim." Diye geveledi ses tonunu düşürerek.
Elimdeki kitapları masanın üstüne bıraktım. "Bir koliyi bitirmişiz zaten iki tanesini yerleştir diğer ikisini bana bırak." Dedim, kolilere bakarak. Kütüphanenin çıkışına ilerledim. Rüya büyük ihtimalle yemekhanededir diye yemekhaneye doğru yürüdüm. Tahmin ettiğim gibi Afra ile yemek yiyorlardı yanlarına gittim.
"Afiyet olsun." Rüya'nın yanındaki sandalyeyi çekip oturdum.
"Sen yemeyecek misin?" Önlerinde duran yemeğe baktım, sulu köfte vardı ve şu an hiç yemek yiyecek modda değildim. "Aç değilim sıkıldım geldim öyle."
Afra yemeğini yerken beni süzdü, "çok zayıflamışsın hiç mi yemiyorsun sen? Ya da yiyip yiyip kilo mu almıyorsun? Eğer öyleyse çok şanslısın! Su içsem yarıyor yemin ederim ağlamak istiyorum! Kilo almaktan nefret ediyorum."
Gülümsedim, "Saçmalama fiziğin gayet iyi. Hem zayıflık fizik değildir sen bakma bana yemek yemeyi sevmiyorum."
Rüya kıkırdadı, "Yemek yemezsin ama o saçma tatlıyı her gün yapar yersin. Anlamıyorum ne buluyorsun onda bu kadar adı bile garip!" Mısır gevrekli krokanlardan bahsediyor olmalıydı. "Tadı çok güzel ve yapması basit." Omuz silktim, "Ayrıca her gün yapmıyorum."
Elini aynen aynen der gibi salladı. "Babamda Acun Ilıcalı." Afra ile aynı anda kahkaha attık.
"O ne alaka?" Diye sorduk gülerek."Aklıma geldi öyle... Ne var bunda gülünecek? Rezil edip duruyorsunuz beni! Herkes bize bakıyor." Etrafıma baktım kimsenin bize baktığı yoktu. "Kimmiş o herkes?" Uzanıp masa da duran, Rüya'nın suyunu aldım.
"Her şeye de cevabın var maşallah." Suyu yudumlarken Rüya'nın kendi kendine söylenmesine gülmemeye çalıştım. Gülersem su boğazıma takılacaktı ve bu sefer gerçekten rezil olacaktık.
"Balım, sizin kütüphaneye nasıl üye olabiliyoruz? Ben istiyorum da." Suyu masaya bırakırken Afra'ya baktım. "Biliyor musun? Bende bilmiyorum. Müdürle konuşurum bir ara çok gereksiz bir şey zaten."
Afra kaşlarını çattı, "Ne demek gereksiz?" Gereksiz değildi aslında, gereksiz olduğunu düşünmeme sebep olan malum kişi yüzünden bana gereksiz geliyordu. "Boşver."
Yemeklerini bitirmişlerdi yani bu demek oluyordu ki kütüphaneye geri dönüp yarım kalan işimi bitirmemin zamanı gelmişti. Kızlara işimi halledip geleceğimi söyledim, onlarda sınıfta olacaklarını söylediler. Hızla kütüphaneye vardım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTIN HİSLER
Teen FictionAltın, parıldarken bile acı verir. Kalbimdeki her his, bir zamanlar değerli olan bir anının, şimdi kaybolmuş bir hatıra gibi yavaşça solmasını izliyordu. Ve ben, geçmişin gölgelerinden kaçarken, bir adım daha attım. Bir adım daha, her şeyin değişece...